25 Aralık 2016 Pazar

Kayıp/Kaçak Hedef Oranı, Bildiğiniz Gibi

15.12.2016 tarihli Habertürk Gazetesindeki habere göre 21 Elektrik dağıtım şirketinin 2017 yılı için Kayıp/Kaçak hedef oranlarının yeniden belirlendiği, buna göre bazı dağıtım şirketlerinin Kayıp/Kaçak hedefi oranlarının 2017 yılı için artırılırken bazılarında indirim yapılmıştır.
            Bu konuda Gazeteye açıklamada bulunan Tedaş eski genel Müdürü Osman Nuri Doğan “kayıp-kaçak bedelinin, faturasını düzenli ödeyen aboneye yansıtıldığını,  uygulanan ulusal tarife nedeniyle 21 bölgenin kayıp kaçak maliyetinin hesaplanarak bulunan bedelin tüm abonelerin faturalarına yansıtıldığını,
Dağıtım şirketi, hedef oranların altına düşerse bunu ‘bonus’ olarak doğrudan gelir hanesine aktardığını, hedefin üstündeki kayıp/kaçak oranının ise hedefle gerçekleşme arasındaki fark dağıtım şirketinin kasasından çıktığını belirtmiştir.
Aynı haberde EPDK’nın da bir açıklamasına yer verilerek “ elektriğe kayıp kaçak kaynaklı zam yapılacağına dair haberler yayımlandığı belirtilerek, faturalarda bu yönde bir artışın söz konusu olmadığı kaydedilirken, Türkiye'deki toplam kayıp kaçak yükünde azalmanın söz konusu olduğuna dikkat çekilen açıklamada,
"Bazı dağıtım şirketleri için büyük tüketici çıkışlarından kaynaklı kayıp kaçak hedeflerinde küçük oranda artış olsa da Türkiye ölçeğinde bakıldığında 2016’dan 2017’ye geçişte kayıp kaçakta azalma vardır. Sonuç olarak elektrik faturalarında kayıp kaçak kaynaklı herhangi bir artış söz konusu değildir" denilerek konuya açıklık getirildi.
21.06.2016 tarihinde ise bloomberght.com haber sitesinde ELDER genel sekreteri Uğur Yüksel’in kaçak/kayıp konusundaki açıklamaları yayımlanmış,
Dağıtım şirketleri olarak kayıp/kaçağı bir kader olarak görmediklerini, mücadelenin sonda oranların tek hanelere düşeceğini belirterek,
Türkiye'de özelleştirmelerle kaçak elektrik tespiti noktasında ciddi mesafe alındığını,
Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanmasıyla 2014'te 651 bin kişinin kaçak elektrik kullandığının belirlendiğini, 2015 yılında ise 550 bin kişinin kaçak kullanımdan mahkemeye verildiğini ifade ederek, kaçak/kayıp mücadelesinin sürdüğünü belirtmiş,
(Haberin tümünehttp://www.bloomberght.com/haberler/haber/1887998-kacak-elektrik-kullanan-250-bin-kisi-yakalandi linkinden ulaşabilirsiniz.) olmasına rağmen, bazı bölgelerde hedef kayıp oranlarında özelleştirmeden bu güne kadar iyileşme yönünde bir gelişme olmadığı görülmektedir.
Kayıp/Kaçak sorunu sadece ülkemize has bir durum olmamakla birlikte sorunun iyileşme yönünde gelişme gösteremeyip kronik kale gelmesi ise neredeyse bize has bir durum olarak görülmektedir.
Yıllardır aynı taktikle kaçak elektrikle mücadele ederek farklı sonuçlar beklemenin bir faydasının olmadığı görülmesine rağmen, kaçak elektrik kullanımını doğuran iç ve dış sebepleri doğru analiz etmeden, sebeplere göre iş modelleri geliştirmeden başarı sağlanması oldukça zor görülmektedir.
Oysa kayıp/kaçak’la mücadelede başarı kazanmak kolay olmasa da imkânsız değildir, yüzde ellilerdeki kaçak/kayıp oranlarını on beş, yirmi puan düşürmek yüzde onlardaki kayıp/kaçakta bir düşürmeye göre oldukça daha kolaydır.
Her yıl hedef kayıp/kaçak oranları yükseltilen dağıtım şirketlerinin kaçak/kayıp’la mücadele etmesi için bir zorunlulukları kalmadığı gibi tüketiciler tarafında ise kaçak elektrik kullanımı üzerinde olumsuz etki yaptığı dikkatten kaçmamalıdır.
En ileri teknolojiler ve en verimli iş modelleri ile kayıp/kaçak mücadelesine bugün başlanmış olsa bile, onlarca enerji alış/veriş noktasının test edilerek varsa ölçüm hatalarının düzeltilmesi ile milyonlarca tüketim noktasının denetim altına alınması birkaç gün veya birkaç aylık süreç olmadığına göre,
En etkin şekilde mücadelenin tamamlanmasının ve etkilerinin görülmesinin aylar alacağı düşünülürse 2017 yılı gerçekleşen kaçak/kayıp sonuçlarının mevcut oranlara yaklaşık olacağı, bu nedenle de 2018 yılı hedef kayıp/kaçak oranlarında artış olmasa bile en iyi ihtimalle mevcut oranlara yakın olacağını düşünebiliriz. Nasıl olsa dağıtım şirketlerinin düşüremediği veya düşürmek için yeterli çabayı göstermediği kayıp/kaçak bedeli tüketiciler tarafından ödenmektedir.
coskuntezel44@gmail.com

11 Aralık 2016 Pazar

Reaktif Enerji Bedeli Nedeniyle Oluşan Ticari Kayıplar.

24.12.2015 tarih ve 5966-24 sayılı EPDK Kurul Kararı’nın 13.maddesine göre, tüketiciler açısından;
            Mesken aboneleri,  Aydınlatma aboneleri, tek fazla beslenen aboneler ile kurulu gücü 15 kW (bağlantı gücü 9 kW)’a (dâhil) abonelere reaktif enerji uygulanmaz.
            Sözleşme gücü 9 kW ve daha büyük olan tüketicilerde, Aktif, Endüktif ve Kapasitif ölçümü yapabilen kombi sayaçlar kullanımı zorunludur.
            Sözleşme gücü 9kW ile 29,9 kW arasında olan tüketiciler aktif tüketimin, % 33’ü kadar Endüktif, % 20’si kadar Kapasitif sınırını geçmeleri,
            Sözleşme gücü 30 kW üstünde olan tüketicilerin ise % 20 Endüktif, % 15 Kapasitif
Sınırını geçmeleri halinde sınırı aşan Endüktif veya Kapasitif değerin tamamı,
Endüktif ve Kapasitif reaktif sınırlarının ikisini birden aşan müşterilere, endüktif veya kapasitif aşım değerinin en yüksek olanının tamamı,
            Güncel tarifedeki reaktif birim fiyat üzerinden fiyatlandırılır.
            Kullanıcı kusuru nedeniyle sayaçların Endüktif ve Kapasitif değer kaydetmemesi (sıfır değer kaydetmesi) o dönem tüketilen aktif enerjinin % 90’ı kadar miktar güncel tarife üzerinden reaktif enerji bedeli hesaplanır.
            Tüketicilerin,  kompanzasyon tesisini kurmuş olması reaktif cezadan kurtulmak için yeterli olmaz, reaktif cezadan kurtulabilmek için öncelikle;
            Tüketim tesisinin reaktif güç değişimlerinin doğru analiz edilerek ihtiyaca göre uygun bir kompanzasyon tasarımı ile tüketim tesisin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kompanzasyon tesisinin kurulumu yapılabilir.
            Her tüketim tesisinin reaktif güçleri farklılıklar barındırabilir, fakat her tesisin reaktif çözümü mutlaka vardır,
            Maliye Bakanlığının 26.07.2010 tarih ve B.07.0.BMK.0.06.12.390 sayılı genelgesi ile elektrik faturalarındaki reaktif bedellerin ödenmesi belirtilmekle birlikte bu nedenle oluşacak olan kamu zararının sorumlulardan tahsil edileceği belirtilmiştir, bu nedenle özellikle Merkezi idare kapsamındaki kamu idarelerinden;
            Bazı kamu tüketicilerinin, elektrik faturalarındaki reaktif bedellerin aktif bedel olarak gösterilmesini talep etmektedirler, bu durum ise hem elektrik şirketleri için hem tüketiciler için ticari kayıp demektir.
            27.09.2012 tarih ve 28424 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan EPDK’nın 12.09.2012 tarih ve 4019 Sayılı Kurul Kararı çerçevesinde Dağıtım ve Perakende hizmetlerinin Hukuki ve İdari ayrıştırılması sonucunda Dağıtım ve Görevli Tedarik şirketleri gelirleri de belirlenmiş,
            EPDK’nun 30.12.2015 tarih ve 5999-3 Sayılı kararı uyarınca Dağıtım şirketi gelirleri ve uygulamaları belirlenmiştir. Bu karara göre Dağıtım şirketleri gelirlerinden olan Dağıtım sistemi kullanıcılarına tahakkuk eden reaktif enerji bedelinin, dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye fatura edileceği,  ilgili tedarikçilerin ise kendilerine fatura edilen bu bedeli ilgili tüketiciye yansıtacağı belirtilmiştir.
            Şayet kamu kurumlarının benzer taleplerinin tedarik şirketleri tarafından uygulanması durumunda ise tüketicinin reaktif bedeli ödemesi dışında bir kaybı oluşmazken, dağıtım ve tedarik şirketlerinin konumuna göre farklı ticari kayıpları oluşmaktadır.
                1.Tüketici tedarikçisinin Görevli Tedarik Şirketi (GTŞ) olması durumunda;
            Dağıtım şirketi ile görevli tedarik şirketi arasında reaktif bedelin, ilave tüketim gibi formüllerle aktif tüketim olarak faturaya yansıtılması durumunda;
            1.1.Tüketicinin kompanzasyon tesis ve takibi konusundaki görevini ihmal etmesi nedeniyle tüketici faturasında oluşacak fazla ödemenin kaynağının gizlenmesinde ve tüketicinin kurumunda bilgilerin manipüle edilmesine katkı sağlamış olur.
            1.2.Reaktif tüketim bedelinin aktif bedel olarak faturaya yansıtılması nedeniyle dağıtım şirketi gelir kaybına uğramış olur, dağıtım şirketinin uğradığı bu gelir kaybı görevli tedarik şirketi lehine;
            Tüketicinin belediye mücavir alanında olup olmamasına bağlı olarak, TRT fonu, Enerji Fonu ve Belediye Tüketim Vergilerinin matrahının aktif enerji bedeli olması nedeniyle Reaktif enerji bedelinin en az %3 en fazla % 8’i oranında, gelir kaybına uğramış olur.
            1.3.Yıllık enerji bilançosunda hissedilebilir etkisi olmasa da, aylık satış hacmi ve aktif satış olarak gösterilen reaktif tutarın büyüklüğüne göre aylık kayıp/kaçak oranları üzerinde olumlu etki göstererek dağıtım şirketinin kayıp/kaçak oranlarında manipülasyona sebep olur.
            2.Tüketicinin tedarikçisinin Bağımsız Tedarik Şirketi (BTŞ) olması ve Ölçüm sonuçlarına göre tahakkuk etmesi gereken reaktif bedelin tahakkuk ettirilmemesi veya aktif tutar içerisinde gösterilmesi halinde;
            2.1.Reaktif bedelin aktif tüketim olarak fatura edilmesi durumunda, yine 1.2. maddesinde olduğu gibi Bağımsız Tedarik Şirketi (BTŞ) vergi ve fon yükümlülüğü nedeniyle Reaktif enerji bedelinin en az %3 en fazla % 8’i oranında gelir kaybına uğraması yanında,
            2.2.Dağıtım şirketinin takibi neticesinde Bağımsız Tedarik Şirketine keseceği Reaktif bedel tutarını da ilgili dağıtım şirketine ödemek zorunda kalacaktır.
            2.3.Şayet Dağıtım şirketi tüketim takibini yapmaz ise Bağımsız Tedarik Şirketinden enerji kullanan tüketicilerden Reaktif bedel tahakkuk edenlerden alacağı olan Reaktif enerji bedelini ilgili şirkete fatura edemez ve ciddi gelir kaybına uğramış olur.
Tüketiciler açısından, öngörülemez bir elektrik faturası ile karşılaşmak yerine, öngörülebilen bir bütçe ile kompanzasyon tesis etmekle bir taraftan öngörülemez elektrik faturaları engellenirken bütçe dengeleri de sağlanmış olacaktır.

Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com

29 Ekim 2016 Cumartesi

Tüketicilerin Korunması

            Hayatlarını yaşam destek cihazlarına bağlı olarak sürdürmek zorunda kalan elektrik tüketicilerinin hayatlarını kolaylaştıracak bir düzenleme;
08.05.2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin sekizinci bölümüne aşağıdaki 41/A maddesi eklenerek 20.10.2016 tarih ve 29863 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır buna göre;
 41/A (1) Elektrik dağıtım şirketleri elektrikle çalışan diyaliz destek ünitesi, solunum cihazı ve benzeri mahiyette yaşam destek cihazlarına bağımlı olan ve destekleyici belgelere sahip tüketicilerin yazılı başvurusu halinde bu tüketicilerin yaşadığı kullanım yerlerine ait abonelikleri kayıt altına alır.
(2) Geçerli sağlık raporunu dağıtım şirketine ibraz eden söz konusu aboneliklerin elektrik tüketimi nedeniyle oluşabilecek borçlarından dolayı elektrikleri kesilmez ve borcun ödenmesine ilişkin taksitlendirme talep edilmesi halinde taksitlendirme görevli tedarik şirketlerince yapılır. Taksitlendirme süresi azami dört aydır.
(3) İlgili dağıtım şirketi tüketicinin elektriğinin kesilmemesi için tüketicinin tedarikçisi olan şirkete, raporun kendisine ibraz tarihinden itibaren 3 (üç) iş günü içinde bilgi vermekle yükümlüdür.
(4) Dağıtım şirketi tüketiciye sağlık raporunun süresinin sona ereceğine ilişkin bilgilendirmeyi sağlık raporunun süresi sona ermeden yapar. Tüketici ibraz ettiği sağlık raporunun süresinin sona erme tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, geçerli raporunu dağıtım şirketine bildirmekle yükümlüdür. Söz konusu sürenin dolmasına rağmen raporunu ibraz etmeyen tüketiciler ilgili dağıtım şirketince tüketicinin tedarikçisine tüketiciye tanınan (30) otuz günlük süreyi takip eden 3 (üç) iş günü içerisinde bildirilir ve tüketicinin elektriği mevzuatın düzenlediği hallerde kesilebilir.
(5) Planlı elektrik kesintileri söz konusu olması durumunda bu abonelikler elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketicinin belirlediği iletişim aracıyla öncelikle bilgilendirilirler.
(6) Plansız elektrik kesintileri söz konusu olması durumunda bu abonelikler kesinti ile ilgili durum hakkında elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketicinin belirlediği iletişim aracıyla bilgilendirilirler.”
Bu nedenle, belirlenen şartları taşıyan tüketicilerin sağlık raporlarını, ilgili tedarik şirketlerine yazılı olarak ibraz etmeleri gerekmektedir.

            Önemli Hatırlatma:  Bilindiği gibi kış saati uygulamasının sona ermiş olması ve elektrik sayaçlarının 30.10.2016 tarihinde ise kendi zaman saatini otomatik olarak bir saat geri alacak olması nedeniyle üç zamanlı tarifeden elektrik tüketen aboneler için bir zaman karmaşası doğmuştu, oluşan bu durum EPDK tarafından yeniden düzenlenmiştir, buna göre;
            Gündüz        : 06-17
            Puant           : 17-22
            Gece            : 22-06
            Saatleri arasındaki üç zamanlı tarife zaman dilimleri;
            Gündüz        : 07-18
            Puant           : 18 -23
            Gece            : 23- 07
            Saatleri şeklinde düzenlenmiştir.
            Üç zamanlı tarifeden elektrik enerjisi kullanan tüketicilerin tüketim yoğunluklarını yeni düzenlemeye göre ayarlamaları gerekmektedir. Tüketim yoğunluğunu eski zaman dilimine göre ayarlayan tüketicilerin ay sonunda sürpriz faturayla karşılaşmaları kaçınılmaz olacaktır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

20 Ekim 2016 Perşembe

Elektrik Şirketlerinde Alacak Yönetimi

           Tüketici Birliği Federasyonu üyesi Enerji Tüketicileri Derneği Genel Başkanı Bülent Çebin; 
2 Ekim 2016 tarihinde http://tuketici.org.tr/elektrik-abonelerine-icra-tuzagi/   adresindeki yazısında  “firmaların alacak tahsili için yaptıkları uygulamalar, mevzuata aykırı”  başlıklı yazısında;
            Elektrik şirketlerinin vadesi geçmiş alacaklarının tahsili konusunda başlattıkları icra işlemleri sürecinde Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine aykırı davrandıklarını ifade ederek,  Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin bu konudaki uygulanacak yöntem hakkındaki maddelerine yazısında yer vermiştir.
            Burada Sayın Bülent Çebin’in hoşgörüsüne sığınarak konuya birkaç küçük ilave yapma ihtiyacı duydum.
            Elektrik sektöründe alacak üretmenin temeli teknik ölçüme ve ağırlıklı olarak yönetmeliklere dayanmaktadır, bu nedenle elektrik şirketlerinin vadesi geçmiş alacak portföyü içerisinde, ölçümlemeden gelen hatalar veya Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin,
13. Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti,
            14. Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti,
            27. Kaçak elektrik enerjisi kullanımı tespit süreci,
            28. Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması,
            29. Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre,
            30. Kaçak elektrik enerjisinin faturalandırılması,
            31. Ödeme,
            Maddeleri hükümlerine aykırı olarak tahakkuk ettirilmiş, teknik olarak sorunlu vadesi geçmiş alacaklarda bazı elektrik şirketlerinin, tüketicilerin itiraz haklarına olumlu veya olumsuz bir cevap verilmeden hatta itirazlar incelenmeden bu uygulamaya maruz kalmış tüketiciler hakkında da söz konusu alacaklar için yasal takip süreci başlatılmakta olduğu görülmektedir.
            Elektrik şirketlerinin hizmetlerini sürdürebilmesi için alacaklarını vadesinde almaya çalışması doğal hakları olduğu gibi bir zorunluluktur,
            Her şeyden önce alacakların, yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesi yanında Aynı şekilde alacak yönetiminde de tüketicilerin,
Yürürlükteki Yasalardan, Yönetmeliklerden ve başta EPDK’nın 06.08.2015 tarihli toplantısında alınan 5716-1 Sayılı Kurul kararı ile kabul edilen “Perakende Satış Sözleşmesi”’nin ilgili maddelerindeki haklarına uygun şekilde olmak kaydı ile alacaklarını tahsil edebilmek için yasal takip de dâhil olmak üzere tüm yasal yöntemleri kullanmaları yasal haklarıdır.
            Vadesi geçmiş alacaklarda tüketiciler hakkında yasal takip başlatmadan önce yasal takibe konu olan alacaklar incelenip bu alacakların mevzuatlara uygun düzenlenmiş olup olmadığı, mevzuata aykırı, hatalı alacaklar varsa düzeltilmelidir, o zaman da yönetmeliklere uygun alacakların tahsili yasal takibe gerek kalmadan daha hızlı sürede tahsil edilebilir.
            Aksi durumda, yönetmeliklere aykırı veya hatalı düzenlenmiş alacakların yasal takibi soncunda tüketicilerin de haklarını aramak amacıyla yasal yollara başvurması sonucunda elektrik şirketleri alacaklarını tahsil etmek için çaba gösterirken tazminat ödemek durumunda da kalabilir,
Fakat daha kötüsü mağdur ettiği, güvenini kaybettiği tüketici şayet serbest tüketici limitini doldurmuşsa hemen başka bir bağımsız tedarikçi ile sözleşme yaparak elektrik şirketinin müşterisi olmaktan çıkabilir. Böylelikle elektrik şirketleri bir taraftan tazminata mahkûm olurken diğer taraftan müşteri kaybedebilir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

1 Ekim 2016 Cumartesi

2016 Yılı 4.Dönem Elektrik Satış Tarifesi


2016 yılı 4.dönem (Ekim-Kasım-Aralık) Dönemi Elektrik Satış Tarifesi
    EPDK tarafından yayımlanan tarife tablosuna göre, 2016 yılı son çeyreğinde uygulanacak elektrik satış tarifesine herhangi bir değişiklik olmamış 3.çeyrek tarifesinin aynen uygulanacağı görülmektedir.

Kaynak:EPDK
Not: (Enerji Fonu, TRT fonu, Belediye Tüketim Vergisi, KDV. ve Reaktif enerji bedeli hariç)
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com

25 Eylül 2016 Pazar

Kış Saati Uygulamasının Elektrik Faturasına Yansıması

Kış Saati Uygulamasının Elektrik Faturasına Yansıması
Güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla tüm yurtta uygulanan yaz/kış saati uygulaması, 2016/8589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “30 Ekim 2016 Pazar günü saat 04.00’ten itibaren bir saat geri alınması” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu nedenle 27 Mart 2016 Pazar günü saat 03.00'ten itibaren bir saat ileri alınmak suretiyle başlatılan yaz saati uygulaması her sene yıl boyu sürdürülecek ve kış saatine geçilmeyecek, bundan böyle yaz/kış saati uygulaması olmayacaktır.
Üç zamanlı tarifeden elektrik enerjisi kullanan abonelerin farklı zaman dilimlerindeki tüketimlerine farklı birim fiyatlar uygulanması ile faturalarında zamana bağlı tüketimleri nedeniyle zaman ve tutar doğrudan ilişkilidir.
Düzenlemeye tabi olan Perakende Satış Tarifesi kapsamında (Görevli Tedarik Şirketi’nden elektrik veya kapasite temin eden tüketiciler) çok zamanlı tarifeden elektrik enerjisi alan aboneleri kapsayan tarife grupları içerisinde yer alan tek ve çok zamanlı tarife;
Tüm zaman dilimlerinde tüketilen elektrik enerjisinin tek fiyattan faturalandırıldığı Tek Zamanlı ve günün değişik zaman dilimlerinde ( 06-17 Gündüz, 17-22 Puant ve 22-06 Gece) ve her bir zaman dilimi için farklı fiyatların uygulandığı Çok Zamanlı tarifeler uygulanabilmektedir.
Çok zamanlı tarifeden elektrik tüketebilmek için tüketicilerin ilgili tedarik şirketine yazılı talepte bulunmaları ve ölçü sisteminde Akıllı sayaç olması esastır, Akıllı sayaçlar, sayaç içerisindeki zaman saati sayesinde birden fazla zaman dilimine uygun tüketimleri ayrı, ayrı kaydedebilir.
Elektrik sayacı içerisindeki zaman sayaçları imalat aşamasında yaz/kış saati uygulamasına otomatik geçecek şekilde üretilmiştir. Bu nedenle Akıllı Elektrik Sayaçları senede iki defa yaz saati ve kış saati uygulamasını otomatik olarak güncellemeye devam edecektir.
30 Ekim 2016 tarihinde saatlerimiz bir saat geri alınmayacağı halde elektrik sayaçlarının zaman saati otomatik olarak bir saat geri alınacaktır.
Mevcut durumda milyonlarca kullanıcı tesisinde kullanılan, yaz/kış saatini otomatik olarak değiştirmeye programlanmış elektrik sayacının sabit sisteme geçirilmesi nasıl sağlanabilecek, elektrik sayacı imalatçıları bu karardan sonra yapacakları imalatlarda yaz/kış saat uygulamasını devre dışı bırakacak üretim programlarını hemen uygulayabilecekler mi?, uygulasalar bile birkaç sene sonra tekrar yaz/kış saati uygulamaya konulursa bu sefer üretilen bu sayaçlar sorun olmaz mı? Gibi onlarca soru işareti varlığını korumaktadır.
Teknik olarak tesislerde bulunan elektronik elektrik sayaçlarının yaz/kış saati uygulaması devre dışı bırakılabilir bir uygulamadır, fakat bu uygulamayı kim ne kadar sürede yapabilecek gibi bir sorunumuz da mevcuttur.
Tek zamanlı tarifeden elektrik kullanan tüketicilerde şimdilik bir sorun görünmese de bazı tesislerde özellikle yük profili alma gibi uygulamalarda veya sayaçların teknik olarak incelenmesi ihtiyacında da yanılmalar olabilecektir.
Asıl sorun burada üç zamanlı tarifeden elektrik kullanan tüketicilerin günlük hayatlarında kullandıkları ulusal saat dilimi ile elektrik saatlerindeki zaman saatinin gösterdiği saat arasındaki zaman farkını nasıl ayarlayacaklarıdır.
Perakende Satış Tarifesinde özellikle Puant saati ve Gece saati tüketimleri arasındaki yüksek fiyat farkı dikkate alındığında elektrik tüketimindeki tarife zamanı içerisindeki bir saatlik zaman diliminin diğer tarifeden fiyatlandırılması ise duruma göre tasarruf edilecek tutarından daha yüksek ilave bir yük ile fatura sürprizi ise kaçınılmaz olacaktır.
Tüketicilerin bilgi edinmek için başvuracakları ilgili tedarik şirketlerinin ise tüketiciye verebilecekleri doyurucu bir seçenek bulunmamaktadır.
Şimdilik kullanıcı açısından görünen en pratik çözüm, Üç zamanlı tarifeden elektrik tüketen tüketiciler saat karmaşası çözülene kadar tüketim yoğunluğunu elektrik sayacının zaman saatine göre ayarlamak durumunda kalacaklardır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

17 Eylül 2016 Cumartesi

Serbest Tüketicilerde Sözleşme Feshi

Daha önceden tedarikçisini seçerek, seçtiği tedarikçisiyle Serbest Tüketici sözleşmesi imzalamış ve sözleşme süresi dolmuş olması nedeniyle başka bir tedarikçinin teklifini kabul etmiş olan tüketicilerin mevcut tedarikçileri ile sözleşmesini sonlandırma başvurusunda bazı tedarikçiler;
            İmzalanmış olan sözleşmedeki “Tüketici sözleşme süresinin dolmasına 90 gün kala sözleşme feshini talep etmediği takdirde sözleşme otomatik olarak imzalanmış olan sözleşme süresi kadar uzatılmış olur” gibi bir maddeyi gerekçe göstererek tüketicinin sözleşmesini feshetmeyip mevcut sözleşmeyi otomatik olarak uzatması nedeniyle,
Tüketiciler daha uygun teklif aldıkları başka tedarikçi şirketlerle sözleşme yapamadığı için tedarikçi değişikliğini gerçekleştirememeleri nedeniyle tüketicilerin mağdur oldukları haberleri duyulmaktadır.
            Oysa 28.11.2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6502 sayılı “ Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” un 52.maddesinin 1.fıkrasında “Abonelik” tanımına açıklık getirilmiş, 3.fıkrasında ise;
Belirli süreli abonelik sözleşmelerine sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin hükümler konulamaz; ancak abonelik sözleşmesinin kurulmasından sonra, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar tüketicinin talepte bulunması veya onay vermesi hâlinde abonelik sözleşmesi uzatılabilir.”
4.fıkrasında;
“Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir. Süresi bir yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmesinde satıcı veya sağlayıcı tarafından sözleşme koşullarında değişiklik yapılması hâlinde de tüketici sözleşmeyi feshedebilir. Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshi için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir yöntem belirleyemez.” Hükümleri yanında, aynı kanunun 5.maddesinin 1. Fıkrasında Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar
“Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.” Diye tanımlanmıştır bu hükme göre tüketicinin talebi ve onayı olmadan sözleşmenin uzatılması kanunun 52.maddesinin 3.fıkrasına aykırı olması nedeniyle haksız şart kapsamındadır ve,
5.maddenin 2.fıkrasında ise “Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” Hükmü uyarınca tüketicinin rızası olmadan süre uzatımı haksız şart olması nedeniyle geçersiz madde hükmündedir.
Bu kanun kapsamında net olarak anlaşılabileceği gibi, belirli süreli abonelik kapsamında olan serbest tüketici veya ikili anlaşmalarda tüketicinin talepte bulunması veya onay vermesi halinde süre uzatımı mümkün olabilir, aksi halde tüketicinin talebi ve onayı olmadan sözleşme süresi uzatılamaz.
Serbest tüketici sözleşmeleri ikili anlaşmalar statüsünde olması nedeniyle her ne kadar EPDK denetiminde olmasa da hiçbir sözleşme Kanuna aykırı hükümler içeremez, bu nedenle benzer mağduriyete maruz kalmış tüketiciler, Tüketici Hakem Heyetlerine başvurarak mağduriyetlerinin giderilmesini sağlayabilirler.
Şayet benzer sözleşmeler Görevli Tedarik Şirketleri tarafından lisans bölgelerinde bulunan serbest tüketicilere uygulanıyorsa, bu bilgi Bağımsız Tedarik Şirketleri için eşsiz bir kaynak demektir Bağımsız Tedarik Şirketleri bu bilgiler ışığında sabırla ve uygun sözleşmelerle çalışırlarsa Görevli Tedarik Şirketlerinin toplam abone sayısından fazla yüksek tüketimli aboneleri portföylerine katmamaları için hiçbir sebep yoktur, bu abone portföyü ile de Görevli Tedarik Şirketlerinin sattığı toplam enerjiden çok fazla satış yapabilirler.
Hiçbir tüketicinin yapılan bu haksız uygulama ve zorlamaları affetmeyeceği gibi, hiçbir tedarik şirketi de benzer uygulamalarla sonsuza kadar hiçbir tüketiciyi portföyünde tutamaz, haksız şart içeren sözleşme imzalamış olan şirketler haklarını yasal yollardan aramamış olan tüketicileri olsa, olsa zorlamayla bir yıl daha portföylerinde tutabilir sonra ise tamamen kaybetmiş olurlar.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

4 Eylül 2016 Pazar

Sözleşmenin Sona Ermesi ve Feshi

            Tüketicilerin haberi olmadan Görevli Tedarik Şirketleri Tarafından Perakende Satış Sözleşmelerinin iptal edildiği, sözleşme iptalinden sonra tüketilen elektrik enerjisine ise kaçak tarifesi uygulandığı konusundaki soruları nedeniyle,
            EPDK’nın 06.08.2015 tarihli toplantısında 5716-1 Sayılı kurul kararı ile standart “Perakende Satış Sözleşmesi” olarak kabul edilerek 25.08.2015 tarih ve 29456 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tip sözleşmenin ilgili maddelerini olduğu gibi tüketicilerin bilgisine sunuyorum.
Madde 18- SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ ve FESHİ
1.      Abone, sözleşmeyi, Şirkete yazılı olarak veya elektronik imzayla başvuruda bulunmak kaydıyla sona erdirebilir. Söz konusu başvuruda, sözleşmenin sona erdirilmek istendiği tarihe yer verilir. Bu tarihin olmadığı ya da tarih verilen başvurularda Şirket başvuruyu en geç üç iş günü içerisinde sonuçlandırır.
2.      Birinci fıkrada belirtilen süre saklı kalmak kaydıyla talep edilen sonlandırma tarihinden sonraki elektrik tüketimleri, ilgili aboneye yansıtılamaz.
3.      Şirket, lisansının iptal edilmesi ya da lisansının sona ermesi hallerinde işbu sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini ve uhdesindeki teminat ve güvence bedellerini aynı neviden Kurulca belirlenecek usul ve esaslara uygun olarak yeni görevli tedarik şirketine veya son kaynak tedarik şirketine devreder.
4.      Abonenin iflasına karar verilmesi veya tasfiye memuru atanması hallerinde işbu sözleşme, mali sonuçları saklı kalmak kaydıyla sırasıyla iflas veya tasfiye memuru atandığı tarihte sona erer.
5.       Abonenin, Şirket ile ikili anlaşma imzalaması dâhil serbest tüketici olmaktan kaynaklanan tedarikçi seçme hakkını kullanması halinde, ilgili mevzuata göre yeni tedarikçiye geçişin gerçekleştiği tarihte işbu sözleşme, mali sonuçları saklı kalmak kaydıyla, kendiliğinden sona erer. Tedarikçi değiştirme nedeniyle abonenin elektriği kesilemez.
6.      Sözleşmenin imzalanması amacıyla beyan edilen bilgilerin doğruluğuna ilişkin olarak, üçüncü bir şahıs tarafından Şirkete şikâyette bulunulması halinde, Şirket aboneye, sözleşmenin yapıldığı tarihteki beyanını kanıtlayıcı belgeyi/belgeleri on iş günü içerisinde sunmasını ve aksi halde sözleşmenin iptal edilerek elektriğinin kesileceğini bildirir.
7.      Abonenin, sözleşmenin 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasında “Borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle elektrik enerjisi kesilmiş olan abonenin, kesme tarihinden itibaren 30 gün içerisinde, birikmiş borçlarını gecikme zamlarıyla birlikte peşin ödeyerek veya Şirket tarafından belirlenen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt ederek Şirkete başvurması halinde, yeni bir perakende satış sözleşmesi yapılmaksızın, abonenin elektrik enerjisi, Yönetmeliğin 16 ncı maddesi hükümleri çerçevesinde yeniden bağlanır. Bu fıkra hükümlerine göre başvuru yapmayan abonenin sözleşmesi 18 nci maddenin yedinci fıkrasına göre feshedilebilir.”  öngörülen süre içinde Şirket’e başvurarak güncel borçlarını ödememesi veya Şirket tarafından belirlenen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt etmemesi halinde Şirket yazılı ihtarda bulunur. Bildirimi takip eden 15 (on beş) gün içinde borcun ödenmemesi veya geçerli ödeme taahhüdünde bulunulmaması halinde Şirket sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin feshi ile birlikte tüm borçlar muaccel hale gelir.
8.      Taraflardan birisi Sözleşme hükümlerini ihlal ederse, diğer taraf ihlal edilen hükümlere aykırı davranışın ortadan kaldırmasını yazılı olarak ihtar eder. Söz konusu ihlal ile ihlalin ve sonuçlarının giderilmesine dair sözleşmede ya da sözleşmede yapılan atıfla ilgili mevzuatta ayrıca belirlenen bir usul bulunmaması halinde, ihlalin 15(on beş) gün içinde ihlal eden tarafça ortadan kaldırılmasını ihtar eden taraf bu süre sonunda sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin feshi ile birlikte tüm borçlar muaccel hale gelir.
9.      Sözleşme kapsamında ortaya çıkan borçlar, aksi belirtilmedikçe, vadesinde muaccel hale gelir.
10.  Sözleşme kapsamında abonelik tesis edilen kullanım yeri için farklı bir kişi tarafından yeni bir abonelik başvurusu yapılması halinde Şirket, yeni başvuru sahibinin söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesi halinde, sözleşmeyi, mali sonuçları saklı kalmak kaydıyla, fesheder.
11.  Sözleşmenin feshi ya da sona ermesi halinde Şirket muaccel borçlarını sona erme ya da fesih tarihinde güncellenmiş güvence bedelinden tahsil ederek varsa kalan miktarı, abonenin ilk talebinde ödenmek veya verilmek üzere hazır bulundurur. Güvence bedelinden kalan miktar olmaması halinde alacağının tahsili amacıyla yasal yollara başvuru hakkı saklıdır.
Madde 19-FESHEDİLEN SÖZLEŞMENİN YENİLENMESİ
1.      Yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle Sözleşmesi feshedilen abonenin yükümlülüğünü fesih tarihinden sonra yerine getirmesi ve/veya birikmiş borçlarını gecikme zammı ile birlikte peşin ödemesi veya Şirket tarafından belirlenen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt etmesi halinde yeni bir sözleşme yapılarak ilgili mevzuata göre işlem tesis edilir. Sözleşmenin yenilenmesinin ardından abone, şirket tarafından belirtilen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt ettiği bedelin herhangi bir taksitini geciktirdiği takdirde, sözleşme başka bir bildirime gerek kalmaksızın feshedilebilir. 
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

28 Ağustos 2016 Pazar

Çağrı Merkezleri Hizmet Kalitesi Yönetmelik Taslağı

Eneri Piyasası Düzenleme Kurumu hazırlamış olduğu “Elektrik Dağıtım Şirketleri ile Görevli Tedarik Şirketleri Çağrı Merkezleri Hizmet Standartlarına İlişkin Usul ve Esaslar” ı belirlediği yönetmelik taslağını yayımlayarak, bu konuda 05.09.2016 tarihine kadar görüşler talep etmektedir.
            Bu taslağa göre;
            Sesli yanıt sistemi olan çağrı merkezlerinden bilgi talebinde bulunanın, çağrı merkezine bağlandıktan sonra azami 45 saniye içerisinde (kişiye özel ve/veya geçici bilgilendirmeler, ilgili mevzuat gereği yapılan bilgilendirme anonsları ile karşılama anonsları dâhil değildir.) operatöre bağlanma seçeneğine ulaşılabilmesi,
            Çağrı merkezine bağlanılmasından itibaren sesli yanıt sisteminde iki dakika içerisinde herhangi bir işleme ulaşamayan tüketicilerin otomatik olarak operatörlere yönlendirilmesi,
            Her başvurunun;
            Bir takip numarası oluşturulması ve bu numaranın müşteriye bildirilmesi,
            Cevap ve bilgilendirme için yapılacak geri dönüşlerin tüketicilerin talebine uygun olarak, e-posta, telefon veya SMS yoluyla ya da yazılı olarak bilgilendirmenin sağlanması,
            Çağrı merkezi aramaları ve çağrı merkezi üzerinden yapılan telefonla sesli aramaların kayıt altına alınması,
            Çağrı merkezlerinin standartlara uygun işletildiğinin ve raporlamaların müteakip yıl Mart ayı sonuna kadar EPDK’ya sunulacağı,
            Gibi, birçok önemli konu yönetmelik taslağına alınmıştır,
            Fakat burada çok önemli bir mesele ise, çağrılara verilecek cevaplara bir zamanlama sınırı konulmamış olmasıdır ki, standartlara uymayan çağrı merkezi işletmecilerine veya raporlamalarda manipülasyon yapılarak EPDK’ya yanlış bilgi verilmesi durumunda yapılacak yaptırımlardan ve çağrı merkezi aracılığı ile sorununu çözemeyen tüketicilerin sorunlarını çözebilmek için izleyebilecekleri işlemler de belirtilmemiştir ki?
            Faturası veya ödeme bildirimi bile yapılmadan altı sıfırlı bir elektrik borcu sürprizi ile karşılaşan bir tüketicinin ilgili tedarikçi şirkete,
Tüketici hizmetleri yönetmeliği ve Anayasal hakkı olan dilekçe hakkını kullanarak yazılı olarak yaptığı başvuruya 16 aydır olumlu veya olumsuz bir cevap alamadığı halde, mağrur tedarik şirketi karşısında tüketicinin devam eden mağduriyeti ve çağrı merkezi yönetmelik taslağında standartların ihlali konusunda herhangi bir idari yaptırımdan bahsedilmediği dikkate alınırsa;
            Çağrı merkezi kurulumunun birinci amacının istihdama katkı yaratmak olduğu izlenimi doğmaktadır. Çağrı merkezlerinin istihdam yaratması istenilen bir durum olmasına rağmen, diğer taraftan çağrı merkezlerinin tüketicilerin sorunlarına çözüm üretmesi de o kadar önemlidir.
            Ayrıca, yönetmelik taslağının 5.maddesinin (c) bendinde çağrı cevaplandırmalarda tüketicinin ana ve alt menülerdeki bekleme ve geçiş sürelerinde  “reklamlar, duyurular ve bilgilendirmeler” den bahsedilmektedir,
            Bu gün, çağrı merkezleri bekleme sürelerinde her ne kadar müzik dinlemeye alışmış olsak da, özellikle tesisat numarası tuşlanarak yapılacak bilgi edinme işlemlerinde
Tüketicinin tüketim bilgileri dikkate alınarak yapılacak reklamların hedef tüketim gruplarına erişimde yazılı ve görsel reklamlardan daha keskin ve etkili olabileceği düşünülürse, çok yakında elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin çağrı merkezlerinde reklam dinlemeye başlayacağımızı düşünebiliriz.
Ticari işletmelerin gelir yaratma çabaları varoluşları sebebidir fakat burada, süreç her aramada bekleme sürelerinin limitlerine kadar tüketiciye reklam dinletme zorunluluğuna dönüşürse o zaman çağrı merkezlerinin, çözüm üretiminden çok gelir yaratma fonksiyonu kazanmasına neden olacağı görülmektedir.
            Özellikle bu dönemde başta tüketici dernekleri olmak üzere tüm duyarlı ilgililerin yönetmelik taslağı konusunda görüşlerini EPDK’nun internet sitesindeki açıklamaya uygun formatta görüş belirtmeleri önemlidir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

21 Ağustos 2016 Pazar

Elektrik Ticaretinde Strateji Oyunları

Elektrik Ticaretinde Strateji Oyunları
            İstanbul’daki görevli tedarik şirketlerinden biri, “Deponuz enerjiyle dolsun” isimli bir kampanya başlatarak, şirketleri ile 24 aylık serbest tüketici sözleşmesi imzalayan tüketicilerin tüketimlerine göre 150 -900 Tl. Arasında hediye akaryakıt kazanabilecekleri bir kampanya başlatmıştır.
            Aynı şirket yine 2016 yılı içerisinde “Enerjini Avrupa’da harca” isimli yaklaşık iki bin ticarethane abonesinin faydalanabileceği yeni bir kampanya başlatarak, tüketicilerin tüketimlerine göre, 11 Avrupa ülkesine gidiş dönüş tek veya çift kişilik uçak bileti hediye edeceğini duyurmuş, bu amaçla kullanıma sunulan bir internet sitesi de aktif olarak kullanılmaktadır.
2007 yılından beri Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren, Almanya’nın büyük enerji şirketlerinden birinin yüzde yüz iştiraki olan ve aynı zamanda Türkiye’de Doğalgaz Dağıtımı ve Telekomünikasyon konusunda faaliyetlerini sürdüren ve Elektrik enerjisi konusunda Bağımsız Tedarik Lisansı sahibi olan ve faaliyetlerini sürdüren bir enerji şirketi, 2016 yılı Ağustos ayı içerisinde, 90.000 üyesi bulunan BESOB (Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı) Meslek Odası Başkanları ile bir araya gelerek, esnaf ve sanatkârlar için esnafa özel, oda üyelerinin faydalanabileceği elektrik, doğalgaz, telekomünikasyon ve enerji verimliliği konusundaki avantajlı kampanya paketini tanıtmışlardır.
Buna karşılık Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova illerinde Görevli Tedarik Şirketi lisansı bulunan tedarik şirketi de serbest tüketici olma hakkını kazanmış tüketicilerin kendi şirketleri ile serbest tüketici sözleşmesi imzalayacak abonelere “Yuvam Güvende” sigortası paketi kapsamında şirketleri ile serbest tüketici sözleşmesi imzalayan tüketicilerinin ücretsiz edinebilecekleri bir kart ile ihtiyaç duyan müşterilerinin Elektrik, Su tesisatı arızaları, Ambulans ve çilingir hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilmeleri yanında, bu karta sahip abonelerin bir kaza sonucu sakat kalmaları veya vefatları durumunda 12 ay boyunca 500 Tl.sına kadar olan elektrik giderlerinin de karşılanabileceği bir hizmet paketini devreye sokmuştur.
Yine aynı dönemde bir başka Bağımsız Tedarik Şirketi, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileri ile oda üyelerinin işyerlerini kapsayan indirimli elektrik satışı protokolü imzalayarak, serbest tüketici olma hakkını kazanmış oda üyelerine indirimli elektrik satışı imkânını sağlamıştır.
Bir başka Görevli Tedarik Şirketi kendi lisans bölgesi dışındaki tüketicilerle daha iyi iletişim kurmak amacıyla kendi görev bölgesi dışında açmış olduğu ofislerine ilave olarak, serbest tüketici hakkını kazanmış olan tüketicilerin iletişim kurmak ve teklif almalarını sağlamak amacıyla hizmete sunduğu internet sitesi ile tüketicilere yeni alternatifler sunmaya devam etmektedir.
Bütün bunlar dikkatle incelendiğinde, Bağımsız Tedarik Şirketlerinin müşteri portföylerini geliştirme amacıyla geliştirdikleri stratejiler karşılığında, Görevli Tedarik Şirketlerinin de birinci hedef olarak kendi portföylerindeki tüketicilerin başka tedarikçilere gitmesini önlemek ve başka tedarik şirketleri ile sözleşme yapmış kendi bölgelerindeki tüketicileri geri kendi portföylerine almak için Bağımsız Tedarik Şirketlerinin ataklarına karşı strateji geliştirmeleri ile elektrik ticareti görevli ve bağımsız şirketlerin strateji oyununa dönüşmüş olmakla birlikte kazananlar tarafına şirketlerin yanında tüketicilerin de olması tüketiciler açısından bir avantaj olarak görülmektedir.
On beş yıl önce duysak bile inanmayacağımız şekilde gelişen elektrik piyasası bu gelişmeye paralel olarak yıllardır elektrik enerjisi sektöründe tekel konumunda olan Tedaş Genel Müdürlüğünün bile serbest tüketici olarak tedarikçilerden elektrik enerjisi alımı konusunda ihale düzenlediğini de dikkate alırsak elektrik ticareti konusunda büyük fırsatlar olduğu görülmektedir.
Sektörün piyasa açıklık oranı incelendiğinde tüketimi itibariyle serbest tüketici hakkı kazandığı halde tedarikçisini seçmeden görevli tedarik şirketlerinden düzenlemeye tabi tarifeden elektrik enerjisi kullanan potansiyel tüketiciler ise sektörün çekim noktası olmaya devam etmektedir.
Görünen odur ki, bazı Görevli Tedarik Şirketleri, Bağımsız Tedarik Şirketlerinin pazarlama ataklarına karşı koymak ve mevcut durumlarını korumak için strateji geliştirme çabasında iken bazı Görevli Tedarik Şirketleri ise daha durumun vahametini fark edememiş görünmektedir, yakın dönemde ise bu mücadele daha da artarak devam edecektir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

14 Ağustos 2016 Pazar

Dağıtım Şirketlerinde Gelir Kaybı Riski

27.09.2012 tarih ve 28424 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan EPDK’nın 12.09.2012 tarih ve 4019 Sayılı Kurul Kararı çerçevesinde Dağıtım ve Perakende hizmetlerinin Hukuki ve İdari ayrıştırılması sonucunda Dağıtım ve Görevli Tedarik şirketleri gelirleri de belirlenmiş,
            EPDK’nun 30.12.2015 tarih ve 5999-3 Sayılı kararı uyarınca Dağıtım şirketi gelirleri ve uygulamaları belirlenmiştir. Bu karara göre Dağıtım şirketleri gelirleri,
·         Dağıtım bedeli
·         Güç bedeli
·         Güç aşım bedeli
·         Reaktif enerji bedeli
·         Emre amade kapasite bedeli
·         Kesme-Bağlama bedeli
Olarak belirlenmiş, uygulamasının ise,
Dağıtım Sistemi kullanıcılarına uygulanan dağıtım bedeli, güç bedeli, güç aşım bedeli ve
reaktif enerji bedeli gibi bedeller ile kesme-bağlama bedeli kullanıcıların tedarikçilerine fatura edileceği, tedarikçilerin ise kullanıcı adına dağıtım şirketi tarafından kendilerine fatura edilen bedelleri ilgili kullanıcıya yansıtacağı belirtilmiştir.
            Buna rağmen, bazı Bağımsız Tedarik şirketleri serbest tüketici edinmek amacıyla tüketicilere, tüketicinin kendi müşterisi olması halinde tüketicilerin reaktif oranları aşması durumunda reaktif enerji bedeli uygulamayacakları gibi taahhütlerde bulunmaktadırlar.
            Oysa tüketicinin hangi tedarikçinin tüketicisi olduğuna bakılmaksızın,  reaktif oranları aşması durumunda doğacak olan alacak doğrudan görevli dağıtım şirketinin alacağı olacağı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen bazı bağımsız tedarikçiler tüketicileri yanlış bilgilendirerek müşteri kapma yarışında hem haksız rekabet yapmakta hem de şirketlerini riske sokmaktalar.
            Uygulama açısından bakıldığında en doğru yöntem olarak tüketiciye tek bir şirket tarafından fatura düzenlenerek, şirketler arasındaki alacak borç ilişkisini kendi aralarında çözmeleri tüketiciler açısından faydalıdır.
            Tüketicilerin ise bağımsız tedarik şirketlerinden almış oldukları teklif ve sözleşme örneklerini daha dikkatli incelemeleri kendi yararlarına olacaktır.
            Her şeyden önce yukarıdaki bedellerin ilgili dağıtım şirketi tarafından uygulanabilmesi için tüketicinin dağıtım şirketi kullanıcısı olması gerekmektedir.
Diğer taraftan ise sayaçları okumakla görevli dağıtım şirketi kendi bölgesinde olup, başka bir tedarikçinin tüketicisi olan tüketicinin reaktif oranları aşması durumunda zamanında takibini yaparak ilgili tedarikçiye fatura etmediği durumlarda ise bu sefer dağıtım şirketi kendi alacağı olan reaktif bedel nedeniyle gelir kaybına uğrayacaktır.
Mevcut durumda son kaynak tedarikçisi olan görevli tedarik şirketi tüketicisi olduğu halde, yakın gelecekte serbest tüketici olarak bağımsız tedarikçisini seçmesi durumunda dağıtım şirketlerinin iş ve işlemleri daha sıkı takip edecek organizasyona sahip olmaları gerekecektir, aksi halde kaybedecekleri gelir, bu amaçla istihdam giderlerinden oldukça fazla olacaktır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

7 Ağustos 2016 Pazar

Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Değişikliği

Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde yapılan son değişiklik 4 Ağustos 2016 tarih ve 29791 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir, buna göre;
            Elektrik Sayaçlarının, en az 25 en fazla 35 günlük dönemlerle dağıtım şirketi tarafından her takvim ayında bir defa okunacağı, bu okuma aylık okuma olarak değerlendirileceği belirtilerek aylık okumanın esas olduğu belirtilmekle birlikte,
Bir aydan fazla okuma dönemlerinde de okuma yapılabileceğine imkân tanınmış fakat bu okuma periyodunun ikili anlaşma veya perakende sözleşmesinde belirtilmesi gerektiğini belirlemiştir.
Tüketim miktarının tespiti ve ödeme bildirimi düzenlenmesi amacıyla fatura dönemi, aylık olarak veya bir yılı geçmemek üzere bir aydan daha uzun dönemlerle belirleneceği belirtilmekle birlikte belirlenen dönemlerin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmada belirlenmesi hükme bağlanmıştır.
Bu hükme bağlı olarak tüketicilere ödeme kolaylığı sağlayacak olan bir hüküm ile, Fatura dönemlerinin üç ay üzerinde olacak şekilde belirlenmesi durumunda, ilgili tüketicinin talebi halinde, (daha uzun süreli tüketimi içeren faturalandırmanın tüketiciden kaynaklanan bir sorun olmaması şartı ile) üçten az olmamak ve fatura dönemi içerisindeki ay sayısını aşmamak üzere, ilgili tedarik şirketi tarafından tüketiciye vade farkı uygulanmaksızın, taksit imkânının sağlanması zorunluluğu hükme bağlanarak tüketicilere ödeme kolaylığı sağlanmıştır.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15.maddesine eklenen bir fıkra ile
Düzenlemeye tabi tarifelerden elektrik satın alan mesken abone grubu tüketicilerin zamanında ödenmeyen borçlarına ilişkin olarak yasal yollara başvurabilmek için elektriğin fiilen kesilmesi, sözleşmenin feshi ve güvence bedelinin muaccel borçlara mahsup edilmiş olması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yasal yollara başvurulması halinde, yapılan işlemler sonlandırılır. Oluşan masraf ve giderler aboneden talep ve tahsil edilemez.”
İfadesi ile son kaynak tedarikçisinden (düzenlemeye tabi tarifeden) elektrik satın alan mesken grubu abonelerin vadesi geçmiş borçlarının tahsilinde uygulanacak yasal takip yöntemi belirlenmiştir.
Bu yönetmelik değişikliği ile tüketiciler yeni bazı kazanımlar elde etmişlerdir ayrıca,
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin Yükümlülüklerin ertelenmesi, askıya alınması ve kaldırılması başlıklı 35.maddesinde ise;
Lisans sahibi ilgilinin mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini, mücbir sebep hallerinde etkilendikleri oranda, mücbir sebep etkileri giderilinceye kadar kurul kararıyla ( iletim ve dağıtım faaliyetleri hariç )erteleme veya askıya alabileceği ifade edilmekte, Mücbir sebep ise;
1) Doğal afetler ve salgın hastalıklar,
2) Savaş, nükleer ve kimyasal serpintiler, seferberlik halleri, halk ayaklanmaları, saldırı, terör hareketleri ve sabotajlar,
3) Grev, lokavt veya diğer memur ve işçi hareketleri.
Olarak tanımlanmış, olmakla birlikte, Dağıtım şirketi yükümlülüklerinin ertelenmesi, askıya alınması veya kaldırılabilmesi için;
a) Mücbir sebebin başlama tarihini ve mahiyetini,
b) İlgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerine olan etkilerini,
c) Mümkün olması halinde etkilerin tahmini giderilme süresini, içeren başvurusunu, Kuruma yazılı olarak bildirmesi zorunludur.
Mücbir sebep nedeniyle yükümlülüklerin ertelenmesi, askıya alınması veya kaldırılabilmesi kurul onayına bağlanarak, tüketici hakları güvence altına alınmıştır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

31 Temmuz 2016 Pazar

Müstakil Transformatörlü Tüketicilerde Trafo Kaybı

EPDK’nın 30.12.2015 tarih ve 5999-3 sayılı kurul kararının 15.maddesinde;
“1.Özel transformatörlü müşteriler için kayıp uygulaması, elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği uyarınca kayıp katsayıları hesaplama metodolojisine ilişkin usul ve esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir.
            Buna göre Özel trafolu olup ölçümü, Alçak Gerilim tarafından yapılan tüketici tesislerinde yukarıda bahsedilen yönetmelik metodolojisine göre trafo kaybı hesabı yapılarak faturalarda ayrıca görülecek şekilde bu kayıp oranı faturaya dâhil edilmektedir.
             Aynı kurul kararının 15. Maddesinin 2. Fıkrası “2.Özel Transformatörlü en az bir fatura dönemi olmak üzere belirteceği fatura dönemlerinde enerji tüketmeyeceğini tedarikçisi aracılığıyla dağıtım şirketine yazılı olarak beyan etmesi halinde transformatörün enerjisi dağıtım şirketince kesilir beyan edilen dönemlere ilişkin faturalandırma yapılmaz. Müşterinin bu kapsamdaki talebi, mücbir sebepler dışında bir takvim yılında (2) iki defadan fazla olmaz.” Hükmü uyarınca;
            Dikkat edilmesi gereken ise, hiç elektrik kullanmadığınız fatura dönemlerinde de şayet elektrik kesilmemişse, trafonun boşta çalışması nedeniyle trafo kaybı oluştuğundan dolayı, adınıza fatura düzenlenir ve trafonun boştaki kaybı tüketiciden talep edilir, 
Elektrik kullanılmadığı dönemlerde trafo kaybı bedeli ödeme sorumluluğundan kurtulmak için, özellikle sezona bağlı olarak çalışan tarımsal sulama tesisleri başta olmak üzere, herhangi bir nedenle en az bir fatura dönemi elektrik kullanmayacak tüketiciler, tedarikçileri aracılığı ile dağıtım şirketine yazılı olarak beyanda bulunmaları halinde,
Dağıtım şirketi tarafından yazılı talepteki dönemde tesisin elektriği kesilerek trafo kaybı önlenebilecek böylelikle tüketici de elektrik kullanmadığı dönemde boşuna trafo kaybı ödememiş olacaktır.
Burada bahsedilen trafo kaybının, tüm abonelere uygulanan dağıtım sistemindeki kayıplar ve kayıt dışı (kaçak kullanım) kullanımdan doğan ve Dağıtım bedeli içerisinde alınan kayıp/kaçak bedeli bir ilgisi bulunmamaktadır.
Bu hesap kalemi sadece müstakil trafo sahibi olan tüketicilerden ölçümü Alçak Gerilim tarafında yapılan tüketicilere uygulanan ve tamamen mevzuat çerçevesinde yapılan teknik hesaplamalarla bulunan tüketim karşılığı olan alacaktır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com