15 Aralık 2021 Çarşamba

Kalıcı Yaz Saati Uygulaması ve Tüketicilerin Yaşadıkları.

 

        Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kalıcı yaz saati uygulamasının tasarrufun yanında stres ve depresyonu da engellediğini savundu, ama aşağıda çok zamanlı tarifeden elektrik tüketen bir tüketicinin elektrik sayacının zaman saatinin yanlış olması ve doğru olan zaman saatlerinin bile günlük zamanımızın bir saat gerisinde olması nedeniyle tüketicinin yıllar süren hak mücadelesinin bazı belgelerini göreceksiniz.

        Bir tüketicinin, ilgili dağıtım şirketi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK, Cimer  başvurularının sonuçsuz kalması nedeniyle Tüketici Hakem Heyetine yaptığı başvuruyu kazanması ile ilgili dağıtım şirketinin THH'nin kararına itiraz ederek konuyu tüketici mahkemesine taşıması sonucunda tüketici mahkemesinde de kaybetmesinin yıllar süren mücadelenin insan hayatındaki stres ve depresyonu takdirlerinize sunuyorum.

       








14 Kasım 2021 Pazar

TRT Payı ve Enerji Fonu Tutarı Mesken Abonelerinde Bir Simit Parası Etmiyor.

 

                Aylık 100,00 ₺ elektrik faturası ödeyen bir mesken abonesinin TRT Payı ve Enerji fonunun kaldırılmasıyla faydalanabileceği indirim tutarı 1,65 ₺ den ibarettir.

            Şimdiye kadar tüketicilerin elektrik faturası içerisinde ödemek zorunda oldukları TRT payı ve Enerji Fonu bedellerinin elektrik faturalarından çıkarılacağı ve alınmayacağı duyurulmuştur.

       Peki bu indirimden kimler ne fayda sağlayabilecek diye baktığımız zaman, mesken tüketicilerinin bu indirimden  fayda sağlayabileceğini iddia etmek pek mümkün görülmüyor.
        Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi aylık 100,00 ₺ elektrik faturası ödeyen bir mesken abonesinin bir simit alacak kadar tasarruf etmesi için iki ay aynı oranda tasarruf edebilmesi gerekiyor.
        Yüksek tüketimli Sanayi, Ticarethane ve Tarımsal Sulama abonelerinde ise yapılan bu indirim tutarları işletmelerin ürün ve hizmetlerine yansıtılacak olmasına inanmak için ise saf ötesi olmak gerekiyor.
        Bu indirim nedeniyle TRT Payının akıbeti konusunda bir bilgiye sahip değilim ama " Altyapı Katkı" amacı ile alınan Enerji Fonu bedelinin, Sayıştay raporuna göre elektrik enerjisi satışı yapan;
     2019 yılında 174 firmadan 41'nin kamuya hiç ödeme yapmadığı, 15'inin ise eksik ödeme yaptığı,
     2020 yılında 197 firmadan 37'sinin kamuya hiç ödeme yapmadığı, 18'inin ise eksik veya gecikmeli ödeme yaptığı tespit edilmiş olması söz konusu bedelin kamu kasasına girmesi gerekirken enerji şirketlerinin kasasında olduğu nedeniyle kamu bu alacağını takip etme gereği duymadığı için tüketiciden almamakla elektrik şirketlerinden almamak açısından bir kayıp sayılmaz.
        Bu indirim yerine faturalarda faaliyet bazlı birim fiyat olan 0,474253 ₺ yerinde Nihai Tarife Tablosundaki birim fiyat olan 0,739373 ₺ fiyatlar yazılarak faturalarda gizlenen;
        21.08.2021 tarihinde aşağıda verdiğim linkten ulaşabileceğiniz gibi dağıtım şirketlerinin bir sonraki işletme yılı için konulan kaçak/kayıp hedeflerinin yükseltilerek dağıtım şirketlerine ekstradan sağlanan finansman ile Kaçak/Kayıp Bedeli, Dağıtım Bedeli, Perakende Satış Hizmet bedeli adı altında bir çeşit torba Bedel fonuna dönüşen Dağıtım hizmet bedeli altında ücretlendirilmesi ile fatura tutarları yükselmektedir.

        http://coskuntezel.blogspot.com/2021/08/odediginiz-her-kurus-kaypkacak-bedeli.html 
        
        Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi enerji satış bedelinin % 56'sı gibi yüksek bir oranda dağıtım hizmet bedeli ödüyoruz, alınması için makul bir sebep olmayan bu dağıtım hizmet bedeli % 10'a düşürülse, KDV ise 2.11.1984 tarih ve 18563 sayılı resmi gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Kanununun 2.maddesinin 3.bendine göre hesaplansa, yani KDV matrahı enerji bedeli ile tüm vergi ve fonlar toplamı olması yerine sadece enerji bedeli matrahı üzerinden hesaplansa;
        Bugün 109 kWh karşılığı 99,80 ₺ olan mesken elektrik faturası % 21 indirimle 79,18 ₺'ye indirilebilir böylece 20,62 ₺ tutarında anlamlı bir indirim olur.

Coşkun Tezel

3 Ekim 2021 Pazar

Kaçak Elektrik Kullanımının Tespiti ve Önlenmesi.

         Elektrik dağıtımı sektörü yüksek maliyetli herhangi bir IoT uygulamasına ihtiyaç duymadan, mevcut durumdaki sayaç okuma (OSOS ve/veya el terminalleri ile yerinden sisteminden faydalanarak küçük ölçekli yatırımlarla ve kullanılan CRM programlarından otomatik veri çekmek suretiyle üçüncü parti küçük bir yazılımla enerji kayıplarını sayaçların okunması ile eş zamanlı olarak, trafo ve fider bazında kayıp/kaçak oranlarını;

-          Yıllara sarih ilave tüketimlerden,

-          Hesaplanan kaçak elektrik tüketimlerinden,

-          Fider başındaki baradan ölçülen ve sıfır (0) kayıplı olarak tabir edilen tüketicilerin tüketimlerden,

-          İl/Görev bölgesi alış/satış tüketim miktarlarından,

     Bağımsız olarak, (okuma dönemi ile eşzamanlı yapılmayan bölge ayrımları hariç) bağlantı noktası bazında aktif abone sayıları ile faturalandırılan abone oranları dâhil olmak üzere tüm veriler ile noktaya bağlı kayıp/kaçak oranlarının dönem tüketimine bağlı olarak otomatik olarak raporlanması ile ihtiyaç duyulması halinde tüm raporların veya belirlenen oranları aşan sonuçların mobil uygulama ile ilgililere otomatik olarak ulaştırılabilmesi ile sorunların kaynağını noktasal olarak tespit etmek mevcut iletişim teknolojileri ile mümkündür.



Bu durumda, eksik ölçümlerde tespit edileceği gibi, dönemsel olarak tüketim bazlı  gerçek Kayıp/kaçak oranları tespit edilebilir, bunun dışında dönemsel olarak toplamda alınan ve satılan elektrik miktarlarından yola çıkılarak yapılan hesaplamalarda sapmalar olacağı gibi noktasal tespitler de mümkün olamayacaktır.

         Tespit etmek kesin sonuç almak anlamına gelmeyeceği gibi bazı bölgelerde asıl mücadele ise tespitten sonra mücadele yönteminde görülecektir, bir ilçenin bile farklı bölgelerinde tüketiciler farklı gerekçelerle kaçak kullanıma yönelmiş olabilirler.

             Bu durumda beşeri yöntemler ile önce kaçak kullanım sebeplerini öğrenerek buna göre stratejiler geliştirilmekle birlikte bölgenin durumuna göre kullanıcılar doğru bilgilendirilerek yasal yaptırımlar yanında doğru yaklaşımlarla kaçak elektrik kullanımı önlenebilir.

 

        

        

      

13 Eylül 2021 Pazartesi

Elektrik Faturalarında TÜİK Etkisi..

 

           Tüketicinin ödemek zorunda olduğu tüm kalemler başlangıçta elektrik faturasında gösterilirken, özellikle Kayıp/Kaçak bedelinin faturalarda tüketicinin tepkisini çekmesi ve dava konusu olmasıyla birlikte bir yasal düzenlemeyle yasal hale getirilmesi ardından diğer (Dağıtım bedeli, iletim bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli, Kayıp/Kaçak Bedeli ve Sayaç okuma vb.) bedellerle birlikte toplam olarak " Dağıtım Hizmet Bedeli" adı altına toplanarak faturalarda gösterilmeye başlandı,

            Son zamlardan sonra tüketiciler artan fiyatlar nedeniyle "Enerji Bedeli" dışındaki "Dağıtım Bedeli" tutarının yüksekliğini gündeme getirince bu sefer Görevi Tedarik şirketleri düzenledikleri faturalarda enerji bedeli, BTV, Enerji Fonu, TRT Payı ve KDV dışındaki dağıtım (Dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli, Kayıp/Kaçak Bedeli ve sayaç okuma ) bedelini faturada ayrıca göstermeyip tüketilen enerji miktarını Net enerji bedeli olan Faaliyet Bazlı Tarife fiyatı yerine Dağıtım bedeli tutarının net bedele giydirilmiş olan Nihai Tarife Tablosundan hesaplayarak faturada Dağıtım Hizmet Bedelini gizlemeye başlamış, tüketicilerin ödenecek tutar içerisinde ne kadar miktarının enerji bedeli, ne kadarının ise vergi ve fon olduğunu görmelerini engellemeye başlamıştır.

            Faturalarda, malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı belirtilmek zorunda olduğu halde, faturalarda Dağıtım Hizmet Bedeli (Dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli, Kayıp/Kaçak Bedeli ve sayaç okuma ) detaylarında birbirinden farklı oranlar ve birim fiyatlar içeren hizmet ve vergilerden  oluşan bedeller faturada ayrı, ayrı belirtilmemektedir. Bu durumda enerji bedeli üzerinden oransal olarak hesaplanan TRT Payı, Enerji Fonu ve BTV gibi vergilerin vergi matrahı da faturada görülmemektedir.

            Aşağıdaki faturada, birim fiyatın 0,739373 ₺ yerine 0,474253 ₺ olarak uygulanması, tüketim miktarı ile net enerji birim fiyatı olan 0,474253 ₺'nın çarpılması sonucu 75,72 ₺ enerji bedeli, TRT payı, Enerji Fonu ve BTV'sinin matrahı olarak görülmesi gerekirdi fakat görüldüğü gibi nihai tarife tablosu birim fiyatı baz alınarak Dağıtım Hizmet Bedeli faturada ayrı bir kalem olarak gösterilmemiştir.

            Tüm bu çabalar aşağıdaki fatura tutarının % 52'sinin enerji bedeli % 48'inin ise vergi ve fonlardan ibaret olduğu gerçeğini değiştirmediği gibi, ödeme tutarında tüketici lehine bir sonuç da üretmemektedir.

             Böylece elektrik faturaları, artık TÜİK istatistikleri gibi bütün içerisinde anlam ifade eden detayları birbiri içine katarak net olan görünümü karmaşık hale getirilmiştir.

            











30 Ağustos 2021 Pazartesi

Hani Söz Vermiştin Bize Artmayacaktın.!

 

         Zamanın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 1 Ekim 2013 tarihinde TRT Haber'e yaptığı açıklamada " Elektrik sektörü özelleştirmelerinin kamunun finansman yükünün azalması, kayıp kaçaktan dolayı elektrik tüketicilerinin katlandığı maliyetin düşmesi, enerji KİT'leri arasındaki nakit akışı probleminin çözülmesi anlamlarına geleceğini anlatan Şimşek, bunların yanı sıra verimliliğin ve hizmet kalitesinin yükselmesi bakımından da özelleştirmelerin büyük fayda sağlayacağını" ifade etmişti.                                        https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/elektrik-dagitimi-ozel-sektore-devredildi-102978.html 

        TCMB resmi verilerine göre 2014 Ocak -2021 Temmuz arasında gerçekleşen enflasyon % 139,25 iken aşağıdaki tabloda örnek olarak aldığımız mesken tarifesi abone grubuna ise % 164,46 olarak resmi enflasyondan daha fazla fiyat artışı olduğu görülmektedir.



      Kaliteye gelince tüm kuralları ve haklarının birçoğunu bilmedikleri halde ne kadar mağdur oldukları gerçeği ile kararı tüketiciler vereceklerdir.

coskuntezel44@gmail.com
        


21 Ağustos 2021 Cumartesi

Ödediğiniz Her Kuruş Kayıp/Kaçak Bedeli Size Fazladan Yük, Elektrik Tedarik Şirketlerine Bonus Olarak Dönmektedir.

 

       Bilindiği gibi 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 1.maddesinde; 

        Fazladan gelir elde eden şirketlerin, bu geliri olması gerekenden az  gelir elde eden şirketlere aktarılması" olarak tarif edilen fiyat eşitlemesi (kayıp/kaçak) uygulamasının 31.12.2015 tarihine kadar,

        2015/8317 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Fiyat eşitleme uygulamasının uygulama tarihinin 31.12.2020 tarihine kadar,

        2 Aralık 2020 tarih ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun" 41.maddesinin 2.bendinde 31.12.2025 tarihine kadar uzatılır hükmü ile süre fiyat eşitleme mekanizmasının uygulama tarihi uzatılmıştır.

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 21 Mayıs 2014 tarih ve 2014/679 sayılı kararı ile " Elektrik Enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek, hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmayacağı" görüşüyle Kayıp/Kaçak bedellerinin tüm tüketicilere yansıtılamayacağı kararını vermiş,

        Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 17 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve geçmişe de etkili olan ve geçmişe de etkili olan 6719 sayılı EPDK bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 21.maddesi uyarınca 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ilgili hükümlerinin değiştirilmesi nedeniyle tüketicilerden alınmış olan kayıp/kaçak bedellerinin iade edilemeyeceği gibi bundan sonra da kayıp/kaçak bedellerinin alınmasına devam edileceği yönünde karar vermiş,

        2016 yılından itibaren itibaren ise kaçak/kayıp bedelleri faturada ayrı bir kalem gösterilmesi yerine diğer bazı kalemlerle birlikte "dağıtım hizmet bedeli"  içine konularak böylece tüketicinin ödediği kayıp/kaçak bedelini görmesi engellenmiş, bazı görevli tedarik şirketleri ise bununla yetinmeyip daha sonra elektrik tüketim faturasındaki Dağıtım hizmet bedeli tutarını da fatura detayından çıkararak fatura hesaplamasında doğrudan "Nihai Tarife Tablosu"nda belirtilen dağıtım hizmet bedeli dahil birim fiyatları baz alarak fatura düzenlemeye başlamışlardır.

        EPDK tarafından dağıtım şirketleri için her cari yıl için konulan Kayıp/Kaçak hedefleri ve bu hedeflere göre tarifeye yansıtılarak dağıtım şirketlerine finansman desteği verilmektedir. Fakat 2021 yılı K/K hedefleri açıklanmamıştır. 

        Fakat aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi bazı şirketler için sürekli olarak bir yıl önce gerçekleşen kayıp/kaçak oranından daha yüksek bir hedef belirlendiği, bu hedef üzerinden de şirketlere finansman desteği sağlandığı görülmektedir ve cari yılda gerçekleşen Kayıp/kaçak oranından daha yüksek bir hedefin bir sonraki yıl için konulmasının da hiçbir açıklaması bulunmamaktadır.

        Tarife gruplarına göre değişik gösterse de kayıp/kaçak birim fiyatları uygulansa da, EPDK'nın yayımladığı 1 Temmuz 2015 tarihinden geçerli tarifede kaçak kayıp bedelinin 0,0040497 kWh/₺'den 0,005182  kWh/₺'ye çıkardığı görülmüş, daha sonraki kayıp/kaçak birim fiyatları yayımlanmadığı için bu konuda güncel birim fiyatlar bilinmemektedir.  

        2020 yılında gerçekleşen toplam elektrik satışı  233.436.614.000.000 kWh olduğuna göre 2015 yılı kayıp/kaçak birim fiyatını yaklaşık 0,004 kWh/₺ olarak hesaplarsak 933.746.456.000 ₺ tutarındaki bir bedel tüketicilerin cebinden görevli tedarik şirketlerine aktarılmış demektir.


coskuntezel44@gmail.com




25 Temmuz 2021 Pazar

En Zor Olanı Haksızlığı Savunmak.!

 

En Zor Olanı Haksızlığı Savunmak.!

    Bir son kaynak (görevli) tedarik şirketinin tüketiciye gönderdiği yüksek tutarlı bir faturaya, tüketicinin itiraz etmesi ve sonuç alamaması nedeniyle konu Tüketici Hakem Heyetine intikal etmiş, süreç içerisinde görevli tedarik şirketinin ilgili dağıtım şirketinden görüş istemesi sonucunda dağıtım şirketi, görevli tedarik şirketine aşağıda görülen raporu göndererek bir taraftan sayacın doğru tüketim kaydettiğini savunmaya çalışırken, faturaya esas tüketimi kaydeden sayaç ile ilgili olarak;

    " Değiştirilen eski sayacın damga yılının 2009 olduğu ve 10 yıllık damga süresi dolması sebebiyle bakanlık muayenesine alınmadığı tespit edilmemiştir.

İlgili tespite istinaden sistem üzerinden yapılan incelemede okumaların optik portla yapıldığı endekslerde hata olmadığı görülmüştür. İlgili mahalde günlük ortalama tüketimin aynı seviyede olduğu tespit edilmiştir. Faturalama bedelleri tedarik şirketlerinin sorumluluğunda olup konu hakkında .........."

    Gibi bir açıklama ile;

     1- 12 Aralık 2013 tarih ve 28849 sayılı resmi gazetede yayımlanan "Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin "  değişen 6.maddesinin son paragrafına göre  "Periyodik muayenelerin yaptırılması sorumluluğu gaz, elektrik ve su sayaçlarında; bu sayaçların dağıtım ağında kullanılan dağıtım şirketlerine veya dağıtımdan sorumlu işletmeye .." hükmü ile yasal olarak dağıtım şirketi sorumluluğunda olan sayaçların damgalanması işlemini dağıtım şirketi olarak yerine getirmedikleri gibi, bu işlemin suçunu tüketicinin suçu gibi göstermeye çalışmış.

            2-  Bir elektrik sayacının damga yılının 10 yıllık damga sürecini geçmesi sayacın test edilmesine engel olmadığı halde şikayete konu tüketimi kaydeden sayacın test etmediklerini,

            3- İtiraz konusu tüketimin, ilgili mahalde günlük ortalama tüketimin aynı seviyede olduğunun tespit edildiğini ifade ederek,

            Kaldı ki, elektrik tüketiminin herhangi bir mahal ile doğrudan bağlantısı olmadığı gibi tüketim miktarını etkileyen önemli faktörlerin başında aile yapısı, yaşam tarzı ve tüketim alışkanlığı ile doğrudan ilgisi olduğu da bir gerçektir.

    Tamamen herhangi bir bilimsel ölçüme dayanmayan, göreceli değerlendirilme ile rapordan ziyade görüş belirtmekle yetinebilmiştir.

        Bu rapor denilen görüşü yazanlarda bu gerçekleri mutlaka biliyor olmalılar fakat haksızlığı savunmanın zorluğu karşısında bilimsel bir savunma yerine çaresizliklerini belgelemişlerdir.






11 Nisan 2021 Pazar

 


Elektrik Tüketiminde Çok zamanlı Tarife ama Hangi Zaman?

             Bilindiği gibi elektrik tarifeleri zaman dilimlerine bağlı ve zaman dilimlerinden bağımsız kullanım seçeneklerine göre “Tek zamanlı” ve “Çok zamanlı” tarife olarak ikiye ayrılmaktadır.

            Kullanımdaki elektronik elektrik sayaçlarının tamamı o zamana kadar donanımlarındaki zaman saati yaz/kış saati uygulamasına otomatik olarak geçebilecek şekilde programlanmış olması nedeniyle.

            2016 yılına kadar çok zamanlı tarife uygulama saati;

            Gündüz : 06-17

            Puant     : 17-22

            Gece      : 22-06

                        Saatleri arasındaki tüketimlere farklı birim fiyat uygulanması ile tüketicileri, talebin ve birim fiyatın en düşük olduğu saatlerde elektrik tüketimine teşvik etmesi uygulamasından ibaretti.

            2016 yılında Türkiye’nin kış saati uygulamasına geçince çok zamanlı tarifelerin de uygulaması sayaç saati sürekli yaz saati uygulamasına göre güncellenmemiş sayaçlar için,  Ekim Ayının Son Pazar Günü ile Mart Ayının Son Pazar Günü arasında,

Gündüz    :07-18

Puant        :18-23

Gece         : 23-07

             Saatleri arasında;

Mart Ayının Son Pazar Günü ile  Ekim Ayının Son Pazar Günü arasında,

Gündüz     :06-17

Puant         :17-22

Gece          : 22-06

Saatleri arasında;

 Sayaç saati sürekli yaz saati uygulamasına göre güncellenmiş sayaçlar için yıl boyunca

 Gündüz      :06-17

Puant          :17-22

Gece           : 22-06

            Saatleri arasında uygulanmasına karar verilmiştir, bu bilgi de EPDK’nın web sayfasında her tarife yayınında tekrarlanmaktadır.

            Buna rağmen, aşağıda sağdaki fatura altındaki not bölümünde, “Tüketici yönetmeliğindeki müşterinin bilgilendirme zorunluluğu”na rağmen,

            Elektrik sayacının zaman saatinin yaz/kış uygulaması formunda olan çok zamanlı tarife seçeneğinden elektrik kullanan tüketicileri doğrudan etkileyen uygulama nedeniyle,

Senede iki defa tüketim saatleri değişen uygulama nedeniyle tüketim saatini bir saatlik diliminde ucuz birim fiyat saati ile daha pahalı birim fiyat saatini bilmeden ihlal ederde ucuz gece saati sanarak puant saatinde bir saat yüksek tüketim yaparsa tek zamanlı tarifeden faturalandırılacak tüketiminden daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacaktır.

Mademki tüketiciyi bilgilendirme zorunluluğu var o zaman solda görülen faturadaki, gündüz, puant ve gece uygulama saatlerinin de bildirilmesi şattır, aksi halde tüketiciler ucuz elektrik kullanımı fikriyle tuzağa düşecek ve tek zamanlı tarifeden ödeyeceklerinden daha fazla tutar ödeme yapmak zorunda kalacaklardır.

 O zaman asıl sorunun cevabına bakarak, bu bilgilendirmemenin kime fayda sağlayacağı sorusu önem kazanıyor.


Saygılarımla
Coşkun Tezel




30 Mart 2021 Salı

Elektrik Fiyatlarında İndirim Ama Kime..!

 Elektrik Fiyatlarında İndirim Ama Kime..!

            26 Mart 2021 tarih ve 41435 sayılı resmi gazetede yayımlanan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 25.03.2021 tarih ve 10114 sayılı kararıyla Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) tarafından;

            Dağıtım ve görevli tedarik şirketlerine yapılan satışlarda 2021 yılı birinci çeyrek satış fiyatı olan 0,205000 Tl/kWh olan fiyat yerine % 17.48’lik bir indirimle ikinci çeyrek için 01.04.2021 tarihinden itibaren 0,169184 Tl/kWh’tan satacağı karara bağlanmış olmasına rağmen;

            Aşağıda görüldüğü gibi dağıtım ve tedarik şirketlerine uygulanan % 17.48 oranındaki bu indirim ise 01.04.2021 tarihinden itibaren tüketicilere uygulanacak olan fiyatlara yansımamıştır.

          Bir işlemin sonucunun kime yaradığını öğrenmenin en iyi yolu işin sonucundan kimin fayda sağladığı en önemli göstergedir, üreticiden (devlet) daha ucuza ürün çıktıysa ve kullanıcıların faydalanamadığı bir faaliyet sonucunda kazanan acaba kimler oldu.?