22 Şubat 2016 Pazartesi

Talep Taraflı Yük Dengelemesi.!

Talep Taraflı Yük Dengelemesi.!
            Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun bu yıl içerisinde arz, talep dengelemesini düzenlemek amacıyla, İlk etapta yüksek tüketimli kullanıcılardan başlamak üzere gönüllülük esasına dayalı “Talep tarafı katılımcı tüketicisi “ olarak tanımlanan bir uygulama başlatmak amacıyla çalışmalar yürüttüğü haberleri görülmektedir.
            Uygulama kapsamında piyasa fiyatlarının yüksek olduğu ve enerji arzı riskinin arttığı dönemlerde, tüketiciler elektrik tüketimlerini kısmak suretiyle bir taraftan arz ve talep dengelemesine katkıda bulunurlarken,
Diğer taraftan ise gönüllü olarak uyguladıkları bu sistemle tüketecekleri halde tüketimi kısarak tüketmedikleri elektrik enerjisi karşılığı olarak tüketiciye bir bedel ödenmesi öngörülmektedir.
Konu hakkında görüş belirten TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr.Murat ALANYALI arz ve talebi dengelemek için yüksek maliyetli santralleri çalıştırmak gerektiği, bunun da doğrudan olmasa bile dolaylı olarak tarifeler yoluyla tüketiciye yansıdığını,
Yüksek tüketimli tüketicilerin tüketimlerinin 15 dakika aralıklarla ölçülebildiğini, bu nedenle yüksek tüketimli sanayi abonelerinin bu düzenlemeden faydalanabileceğini belirtmiştir.
Benzer bir uygulama;
2012 yılından beri uygulanan, gün öncesi piyasası teklif setlerine yansıtmak üzere talep tarafı katılımını öngören ikili anlaşmalar yapma imkânına sahip olan tedarikçi,
Tüketicisine gün öncesi fiyatı sözleşmede belirlenen bir fiyatı geçtiğinde tüketim yapmaması ya da tüketim yapması halinde fiyat riskini üstlenmesi karşılığında ek indirim alma imkânına rağmen sistem bu güne kadar talep eksikliği nedeniyle,
Üç zamanlı tarifenin ise talebi ertelenemeyen 17/22 saatleri arasındaki puant saatindeki yüksek tarife nedeniyle, tek vardiya çalışan un ve yem fabrikalarının yanı sıra depolama imkânı bulunan büyük sulama tesisleri dışında pek fazla uygulama alanı bulamamıştır.
Yeni uygulanmaya konulması düşünülen uygulama ise;
Büyük ölçekli üretim tesislerinde belli zamanlarda üretimi durdurmak veya azaltmak, potalı maden eritme, seramik, plastik ve iplik üretimi gibi sektörler başta olmak üzere üretim kaybından doğacak zarar, az elektrik tüketiminden elde edilecek gelirden daha fazla olacağı gibi ülke ekonomisi ve istihdam üzerindeki olumsuz etkileri de dikkate alınırsa,
Mevsimsel kullanımlarda ise talebin ertelenemeyeceği ve mevsiminde üretim yapılması zorunluluğu nedeniyle pek fazla talep olmayacağı nedeniyle uygulama imkânının kısıtlı olacağı gerçektir.
İşin arz tarafında gerek üretim, gerekse dağıtım tarafından temin edilen yük bilgileri yanında uygulamaya katılması muhtemel tüketicilerin yük profillerinin ve üretim modellerinin çok iyi incelenmesi gerekiyor.
Sektörde yük dengesizliği kaçınılmazdır, fakat karşılanabilecek risk oluşturmayacak kadar dengesizlik sorun çıkarmayacağı gibi, arz riski oluşturabilen açıklıktaki yük dengesizliklerini önlemek için uygulanabilir çözüm seçeneklerini çoğaltmak en uygun çözümler gerekmektedir.
Arz/Talep dengelemesi açısından, yükleri fazla olmasa da tüketici portföyünde sayısı milyonları bulan ve birçoğunun gönüllü katılımına imkân tanıyacak konut abonelerini sisteme dâhil edebilmek adına, mevcut tarifelerinde değişiklik yapmadan, yüksek tüketimli tüketicilerin uygulamaya katılmasında verilmesi öngörülen tazminat miktarının bir kısmı ile sübvanse edilerek ucuz hafta sonu tarifesi ile tüketici tarafından ertelenebilir taleplerin yeni tarifeye uygun kullanımı ile sisteme daha fazla katkı sağlayabilecek gibi görülmektedir.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com


21 Şubat 2016 Pazar

Akıllı Şebekelerde Siber Güvenlik.!

Akıllı Şebekelerde Siber Güvenlik.!
                Bildiğiniz gibi 31 Mart 2015 tarihinde saat 10:30’da ülkenin dört bir yanında, bu gün bile tam olarak sebebini tam olarak öğrenemediğimiz bir elektrik kesintisi yaşanmış, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere kesintiden etkilenen 50’den fazla ilin büyük bölümü saat 13:10’a kadar bu kesintiden etkilenmiştir.
            Bu arada 2015 yılı Aralık ayında Rusya ile yaşadığımız gerginlik sırasında, uzmanların ifade ettiklerine göre;
            Ele geçirilmiş olan bilgisayarlar aracılığı ile hedef sitelere trafik yoğunluğu yaratılarak,  yaklaşık iki hafta boyunca başta bankalar olmak üzere birçok resmi kurum bir siber saldırıya maruz kalmış ve günlük hayat etkilenmiştir.
            Yine, 23 Aralık 2015 tarihinde Ukrayna`nın Ivano-Frankivsk bölgesinde 700 bin kişiye elektrik sağlayan dağıtım şirketi sistemine bir siber saldırı gerçekleşmiş ve 700 bin kişi bir süre elektriksiz kalmıştır.
            Bu siber saldırıların bir örneği ise 2010 yılında İran’ın nükleer programı kapsamında Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesislerine yapılarak 1000 kadar sentrifuju kontrol dışı bırakılmıştır.
Bir araştırma sonuçlarına göre Ülkemizde akıllı telefonlar dâhil bilgisayarların yaklaşık yüzde ellisinin ele geçirilmiş olduğu ve ele geçirilen bu bilgisayarların genel olarak siber saldırılar için kullanıldığı düşünülürse,
            Dağıtım şirketlerinin akıllı şebeke tesisleri tamamladığı zaman, Avrupa’da en uzun üçüncü büyüklükteki elektrik dağıtım ağımız da düşünüldüğünde dağıtım şebekemizin ileride ne kadar büyük bir risk altında olduğu da görülmektedir.
            Bu arada EÜAŞ (Elektrik Üretim A.Ş) ise, dokuz hidroelektrik santralinin siber güvenliğini Havelsan’ın çözümüne emanet etmiş, iki santralin güvenlik sistemlerinin kurulumu ve kabulü tamamlanmış,
Diğer yedi santralin ise güvenlik sisteminin kurulumunun yılın ilk yarısında tamamlanacak olması ise bir taraftan kamu üretim kaynaklarının siber güvenliğinin sağlanmış olması diğer taraftan bu siber güvenlik sisteminin yerli bir tedarikçi ile sağlanmış olması sevindirici bir gelişmedir.
Akıllı şebekelerde siber güvenliğin en zayıf halkası ise enerji otomasyonunda kullanılan aktif cihazların nerdeyse tamamının yabancı üreticilerin yaklaşık on kadar markasından oluşması ise Hacker’ler için hedef küçültme açısından bir avantaj olurken akıllı şebekeler açısından risk oluşturmaktadır.
Günümüzün, maliyeti en ucuz, eh hızlı ve en etkin sonuç alınabilen savaş türlerinden biri olan bu siber saldırının enerji sistemlerini hedef alması halinde tahmin edilenden fazla hasarlara yol açacağı kesindir.
Bu nedenle yerli ürünler ve çözümler geliştirerek bu kadar stratejik bir sektörde dışa bağımlı olmaktan kurtulmanın aynı zamanda daha güvenli ve sürekli enerji arzı açısından önemi görülmektedir.
Aksi halde ileride önlenemeyen herhangi bir ciddi siber saldırı sonunda böyle saatlik ve günlük sıkıntılar yerine günler sürecek ve çok ciddi sorunlar ve kayıplar yaşanacak demektir.
            Güvenlik sorunu sisteme dâhil edilmeden tesis edilecek bir akıllı şebekede bir siber saldırı sonrası çıkacak krizleri yönetmeye çalışmak yerine güvenlik sorunu çözülmüş bir şebeke tesis etmekle krizi önlemek her zaman daha makul bir yöntem olarak görülmektedir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

12 Şubat 2016 Cuma

Elektrik Ticaretinde Kartlar Yeniden Karılacak..!

Elektrik Ticaretinde Kartlar Yeniden Karılacak..!
            Türk Telekom KAP (Kamu Aydınlatma Platformu)’a yaptığı açıklamada “Bağlı ortaklığı TTES Elektrik Tedarik A.Ş.’nin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan Tedarik Lisansı aldığını belirtmiştir.
            EPDK’nın 2016 yılı serbest tüketici limiti olarak belirlemiş olduğu 3.600 kwh/yıl limitini doldurmuş olup, sektördeki potansiyel serbest tüketici sayısının artmış olması bir yana;
            Özellikle dağıtım sektöründe faaliyeti olmayan mevcut tedarikçilerin,
            Güvence sorununu teminat mektubu veya Bankalar aracılığıyla DBS (doğrudan borçlanma sistemi) yöntemiyle çözebilen yüksek tüketimli tüketicileri portföylerine katmaya yönelerek,
Hedef tüketicilerinin yoğun olduğu bölgelerde acente veya bayilik organizasyonu gerçekleştirip, hedef tüketiciye ulaşma, güvence ve tahsilât sorunlarını çözememeleri nedeniyle serbest tüketici hakkı kazanmış olan, fakat daha düşük tüketime sahip tüketicilere çözüm sunamamış olmaları nedeniyle,
 Yeteri kadar potansiyel serbest tüketiciye ulaşılamamış veya tedarikçilerin yerel organizasyonlarının yeterli olmaması nedeniyle potansiyel serbest tüketicilerin tedarikçilere ulaşamaması nedeniyle elektrik ticaretinde rekabet tam olarak gerçekleşmemiştir.
Tam bu sırada, İnternet, Sabit ve mobil telefon hizmetleri yanında bireysel bilişim donanımları tedarik ederek çoklu endüstriyel tedarikçi konumunda olan ve Ülke geneline yayılmış olan binlerce acente ve yerel ofislerinin avantajlarını kullanabilecek bir potansiyele sahip olan Türk Telekom, bağlı ortaklığı pozisyonundaki TTES şirketi aracılığı ile oyuna girmesi ile;
Her noktadaki tüketiciye ulaşabilme imkânı yanında, mevcut müşteri portföyünden yararlanarak, düşük maliyetlerle tüm hedef kitleye uygun pazarlama imkânı,
Teklif verme, sözleşme imzalama ve ödeme konusunda tüketici davranışlarını belirleyen konularda, kendi acente ve ofislerini kullanarak kendileri lehine büyük bir avantaj sağlama,
Dünyada görülen örneklerde tedarikçi geçişleri en fazla küçük ölçekli tüketicilerde olduğu, fakat ülkemizde piyasa açıklık oranı % 85 üzerinde olmasına rağmen, elektrik ticaretinde serbestleşmenin hedeflenen noktaya gelememiş olması nedeniyle, sayıca çok fazla olan ve tedarikçiye erişim sorunu yaşayan veya gerek mevcut tedarikçisinden veya müşterisi olduğu son kaynak tedarikçisinden memnun olmayan bu büyük potansiyeli uygun bir pazarlama stratejisi ile portföylerine katabilme imkânı,
Şirketin piyasada bilinirlik ve piyasadaki imajı gibi,
Avantajlarını eylemlerine yansıtabilmesi durumunda, oluşacak tüketici geçişgenliği nedeniyle tüm tedarikçiler kendi konumlarını gözden geçirerek yeni arayışlara gidebilecekler ki, bunun neticesinde ise hem işini iyi yapan tedarikçiler hem de piyasa açıklık oranında tedarikçisini değiştirmek istediği halde değiştirememiş tüketicilerin büyük bölümünün yeni tedarikçilere ulaşabilmesi ile tüketiciler büyük avantaj sağlayabileceklerdir.
            Bu noktada belirleyici unsur ise, tüketicinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir organizasyon, tüketicinin kolay iletişim sağlayabileceği ortam ve güven unsuru olacaktır.

Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com