29 Aralık 2015 Salı

Ön Ödemeli Elektrik Sayaçları ve Elektrik Ticaretinde İkincil Piyasa!

Ön Ödemeli Elektrik Sayaçları ve Elektrik Ticaretinde İkincil Piyasa!
            Bir takipçimizden gelen mail ve edindiğim bilgilere göre;
            Genel olarak öğrenicilerin ikamet ettiği, üç katlı, her katında 1+1ve 1+0 formunda üç adet daire bulunmaktadır.
            Söz konusu binada her kat için toplayıcı vazifesi gören ve tüketimi ilgili tedarik şirketi tarafından sözleşme sahibine fatura edilen bir sayaç yanında, müstakil dairelerin her birine ön ödemeli elektrik sayacı tesis edilmesi ile başlıyor,
            Elektrik enerjisi ihtiyaçlarını karşılamak üzere ilgili tedarik şirketi yerine konutu kendilerine kiralayan emlak komisyoncusuna müracaat ederek ön ödemeli elektrik sayaçlarına;
            50 Tl karşılığı olarak 82 kwh, ayrıca bir sonraki alışta mahsup edilmek üzere 10 kwh peşin elektrik alarak emlak komisyoncusu tarafından sayaçlarına kredi yüklenmesi ile elektrik kullanabilmektedirler.
            Oysa yürürlükte olan güncel tarifeye göre vergi ve fonlar dâhil meskenlerde kullanılan 1 kwh elektrik tek zamanlı tarife hesabından 0,38 Tl. olmasına rağmen, yukarıda bahsettiğimiz konutlarda ikamet edenler için ise 1 kwh elektrik için 0,609756 Tl bedel ödemektedirler.
            Söz konusu binanın aynı katında bulunan toplayıcı sayaç için ilgili tedarik şirketinin düzenlemiş olduğu faturada ise 250 kwh tüketimin tek zamanlı tarifeden hesaplanan ödeme tutarı ise 97,20 Tl.sı olarak görülmektedir.
            Yani 97,20 /250= 0,3888 Tl olarak görülmektedir, buna rağmen hiçbir yetkisi olmayan emlak komisyoncusu, sanki başka kimse kalmamış gibi öğrencilerin cep harçlıklarına göz dikerek  fahiş fiyattan elektrik enerjisi pazarlamaktadır.
Bilindiği gibi, elektrik tüketiminde ön ödemeli sayaç tesisini engelleyen bir yasal durum söz konusu olmadığı, hatta 8 Mayıs 2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği”nin 11,37 ve 38 maddelerinde doğrudan ön ödemeli elektrik sayacına atıfta bulunulmaktadır.
Kaldı ki elektrik dağıtım şirketleri, birden fazla ölçüm noktasının bulunduğu noktalarda toplayıcı sayaç tesis etmesinin yasal engeli bulunmamaktadır, fakat bu toplayıcı sayaç tüketimi hiçbir zaman tüketici faturalara yansıtılamaz, sadece ölçüm noktasındaki tüketici sayaçları ile toplayıcı sayaç tüketimini karşılaştırarak kaçak elektrik kullanımı hakkında informatik bilgi amaçlı kullanılabilir.
Ülkemizde elektrik ticaretinin nasıl yapılabileceği Enerji Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde açıkça belirtildiği üzere, sadece Lisans sahibi Tüzel kişilerce yürütülmesine imkân tanıdığı halde;
Yukarıda gördüğümüz örneğe uygun olarak yüzlerce belki de binlerce binada ve AVM’lerde benzer uygulamalar olduğu bilinmektedir.
Elektrik satış tarifeleri EPDK tarafından Ulusal tarife olarak düzenlenir ve yayımlanır, EPDK’nın belirlediği birim fiyatlardan daha fazla bir birim fiyat, vergi ve fon ilavesi hiçbir tedarik şirketi tarafından uygulanmaz iken,
Hiçbir yetkisi olmayan kişiler tarafından, tedarik şirketinin elektriği üzerinden gelir elde etmek hele öğrencilerin cep harçlıklarına göz dikmek hiçbir ticari ahlakla bağdaşmadığı gibi suç teşkil etmektedir.
            Gün öncesi piyasa, Gün içi piyasa derken gelişen elektrik piyasasında bir de Yasadışı İkincil piyasa ile karşılaşmış olduk.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

27 Kasım 2015 Cuma

Kronik Kaçak Elektrik Kullanımı ve Önleyici Tedbirler!

Kronik Kaçak Elektrik Kullanımı ve Önleyici Tedbirler!
05.07.2012 Tarih ve 28344 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6352 Sayılı Kanun’un 83.maddesi ile, 5237 sayılı Kanun’un 163 üncü maddesine aşağıdaki;
“ Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” Maddesi,
Aynı Kanun’un 84.maddesi, 5237 sayılı Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra,
“ Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”
Hükmü eklenerek kaçak Elektrik kullanımına uygulanacak yaptırımlar hafifletilmiş, aynı zamanda ise EPDK’nın hazırlamakta olduğu yönetmelik taslağında ise, Yüksek kayıplı Dağıtım şirketlerinin kaçak/kayıp oranlarının düşürülmesi ile ilgili uygulayacakları tedbirlerin altı aylık dönemlerle EPDK’ya bildirmekle yükümlendirilmiş olmalarına rağmen önlemleri etkili olmayanlara herhangi bir yaptırım uygulaması öngörülmemiştir.
Elektrik tüketiminde, kaçak elektrik kullanımının engellenebilmesi için, dağıtım şirketlerinin mücadelesinin yasal ve idari çerçevesinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Kaçak Elektrik kullanımının tekrar suç tanımı düzenlenerek caydırıcı cezalar getirilmesi yanında diğer taraftan,
Şayet kaçak kullanımın Sanayi ve Ticarethane kullanımında tespit edilmesi durumunda işletme giderlerini azaltarak rekabeti engellemiş olmaları nedeniyle Kamu ihalelerinden, tarımsal amaçlı Kaçak elektrik kullanımında ise suçun işlenmiş olduğu tarımsal üretim bölgesi için Çiftçi Destekleme Priminden men edilmeleri gibi idari uygulamalar gündeme getirilmelidir.
Bu kronik sorunun çözümünü tamamen kamu otoritesinden beklemek haksızlık olur, bu konuda özellikle Yüksek Kayıplı Dağıtım şirketleri de kendi yapılanmaları ve iş modelleri hakkında ciddi disiplin uygulamaları gerekmektedir.
Mevcut durumdaki;
Elektronik elektrik sayacı olan bir tüketici için “Sayacın gerilim kancası düşük”,
Veya
Tek katlı tek daireli bir konut için bir haftada biri “harici faz çekmek suretiyle”,
Diğer ikisi ise,  “Abonesiz elektrik kullanımı” gerekçesiyle Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanımı Tutanağı düzenlenerek ve bir haftada üç defa ayrı, ayrı düzenlenmiş tutanakların her biri için aynı kullanıcıya 90’ar günlük kullanım üzerinden hesaplanan kaçak tahakkukları gibi, akla mantığa sığmayan gerekçelerle kaçak uygulamaları devam ettiği müddetçe,
            Bu tür sakat uygulamalar devam ettiği müddetçe, hiçbir yasal düzenlemenin veya mücadelenin kaçak elektrik kullanımının azalmasında hiçbir etkisi olmayacaktır.
            Öncelikli olarak Dağıtım şirketlerinin uygulamalarının yönetmeliklere uygun hale gelmesi ile takiben yasal ve idari düzenlemeler ile kaçak elektrik kullanımı önlenebilecektir.
            Aksi halde bugün milyonlarca tüketicinin, kiminin onlarca, kiminin binlerce lirayı bulan ve aylık ödeme zorunda olduğumuz kaçak/kayıp bedellerini önümüzdeki on yıllarca ödeyeceğimiz demektir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

Elektrik Ticaretinde ve Tüketiminde Fırsatlar!

Elektrik Ticaretinde ve Tüketiminde Fırsatlar!
EPDK tarafından yayımlanan “Elektrik Piyasası Gelişim Raporu 2014” da yer alan bilgilere göre, Elektrik piyasasında piyasa açıklık oranın 2014 yılında % 80’in üzerine ulaşmasına rağmen serbest tüketici olan abone sayısı bir yıl içerisinde % 127 oranında artış göstererek 1.147.000 aboneye ulaşarak toplam tüketici sayısının % 2,9’una erişebilmiştir.
Kullanıcı sayısı olarak her ne kadar toplam kullanıcı sayısının %2,9’u serbest tüketici olarak tedarikçisini seçmiş olsa da, bu % 2,9’luk tüketici kesimi toplam tüketimin yaklaşık % 49,8’ine karşılık gelen 125,05 TWh enerji kullanmıştır.
Bundan anlaşılacağı gibi şu ana kadar genel olarak yüksek tüketimli kullanıcılar tedarikçilerini seçerek serbest tüketici olarak elektrik enerjisi kullanmaktadırlar.
Raporda, Serbest tüketici statüsünü kazanmış tüketicilerin yüzde kaçının serbest tüketici olarak enerji kullanıldığı belirtilmemiş olsa da,
Bir taraftan serbest tüketici statüsü kazanmış olmasına rağmen şu ana kadar başka bir tedarikçi ile ikili sözleşme yapmamış olan tüketiciler, diğer taraftan ise tedarikçisini değiştirecek olan mevcut serbest tüketiciler düşünüldüğünde sektörde tedarikçiler ve tüketiciler açısından oldukça büyük bir fırsat görülmektedir.
Gediz, Boğaziçi ve Aydem bölgesindeki serbest tüketici sayısı tüm bölgelerdeki toplam serbest tüketici sayısının % 45,5’ini oluştururken, Boğaziçi, Toroslar, Gediz ve Başkent bölgelerindeki serbest tüketicilerin ise tüm serbest tüketicilerin tüketiminin % 40’ını oluşturduğu görülmektedir.
Yıl içerisinde tedarikçisini değiştiren serbest tüketici sayısı 8.788 adet ile toplam serbest tüketici içerisinde % 0,08 olarak gerçekleşirken, en fazla tedarikçisini değiştiren tüketiciler ise Çamlıbel, Aydem ve Başkent bölgelerinde görülmektedir.
Geçen hafta ulusal basına yansıyan bir haberde, Türkiye’de Elektrik üretim tesisleri almayı planlayan bir yabancı şirketin, gelecek hedefini ise Ülkemizde 1.000.000 abone olarak belirlemiş olması ise sektörün geleceği açısından bir fikir verebilmesi açısından önemlidir.
Tedarik şirketleri stratejilerini ve risk analizlerini mutlaka yapmışlardır ama aynı durum serbest tüketiciler ve serbest tüketici adaylarının birçoğu açısından geçerli değildir.
Bu nedenle, serbest tüketici olacak veya tedarikçisini değiştirecek olan tüketiciler, tedarikçilerden teklif alırken;
1.Mümkün olduğu kadar birden fazla tedarikçiden teklif almalılar,
2.Tüketiciler, aldıkları tekliflerle birlikte tedarikçilerden kendi ellerindeki en son elektrik faturasındaki tüketim baz alınarak tedarik şirketinin teklifini içeren oranlarda indirime göre düzenlenmiş bir örnek fatura hesaplamasını da alarak;
Teklif edilen indirim oranının enerji bedelinde mi, yoksa ödeme miktarında mı uygulandığını karşılaştırmalılar.
- (Elektrik faturalarında, Kaçak/Kayıp bedeli, Dağıtım bedeli, İletim Bedeli ve bazı tedarikçilerin faturaya yansıtma konusunda ısrarcı oldukları, fakat Perakende satış Lisanslı son kaynak tedarikçisi olan tedarikçileri için geçerli olan, Perakende Satış Hizmet Bedeli gibi bedellerin hesaplanması sadece tüketilen kwh ile hesaplanması nedeniyle, indirim tekliflerinde dikkate alınamaz.)
-(Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu, TRT fonu, KDV gibi kalemler ise matrah üzerinden hesaplandığından dolayı Enerji bedelindeki indirimler dolayısı ile bu bedellerde de belli oranda indirim görülecektir.)
Bunun dışında uçuk teklifleri ve teklif veren şirketleri iyi incelemek gerekir, aksi halde tüketiciler mağdur olabilirler.
Tedarikçiler ile tüketiciler arasında elektrik enerjisi satışı konusundaki sözleşmeler ikili anlaşmalar olması nedeniyle,  sözleşmelerden doğacak anlaşmazlıklarda EPDK taraf olmadığı için bu konudaki anlaşmazlıklar genel olarak Mahkeme konusu olması nedeniyle serbest tüketicilerin bu konuda azami dikkat ederek sözleşmeyi detaylı incelemeleri yanında EK-3 formu da almaları kendileri açısından faydalı olacaktır.
Bu günkü ortam hem tedarikçiler hem tüketiciler tarafından ciddi anlamda fırsata dönüştürülmeye oldukça uygun bir fırsattır.
Kaynak:EPDK
Coşkun TEZEL

coskun.tezel@akillisebekeler.com

1 Kasım 2015 Pazar

Tüketici Mağduriyetlerinde Yüksek Kayıplı Dağıtım Şirketlerinin Muafiyetleri!

Tüketici Mağduriyetlerinde Yüksek Kayıplı Dağıtım Şirketlerinin Muafiyetleri!
                6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunun Geçici 18. Maddesine dayanılarak EPDK tarafından hazırlanan yönetmelik taslağında, Yüksek kayıplı ( “ Elektrik Piyasasında, OSOS Kapsamı ve Sayaç Yeri Düzenlemesi” başlıklı yazımızda tanımı yayınlanmıştır.)
Yönetmelik taslağına göre Elektrik Dağıtım Şirketlerinin,
            21.12.2012 tarih ve 28504 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “ Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği”nin;
16.Maddesinde düzenlenmiş olan tedarik sürekliliği kalitesine ilişkin uygulama ile anılan Yönetmelik eki Tablo-6’da yer alan Ticari Kalite Kodu No:10 numaralı ticari kalite uygulamasından
TİCARİ
KALİTE KOD NO
TİCARİ KALİTE
GÖSTERGESİ
STANDART SÜRE
TAZMİNAT MİKTARI VEYA YAPILACAK İŞLEM

10
Günlük azami bildirimli kesinti süresine uyulması
Bildirimli dahi olsa günlük kesinti süresi azami on iki saati geçemez
Kesintiden etkilenen kullanıcı başına
Mesken Abonesi: 50TL
Diğer Aboneler: 100 TL
Kaynaklı tazminat ödemesi yükümlülüklerinden,
23.maddesinde belirtilen teknik kalite kriterlerine uyma yükümlülüğünden,
Ayrıca,
26 ncı maddede belirlenen cihaz hasarına ilişkin yükümlülüklerden,
Muaf tutulmaktadırlar.
            Buna göre, Yüksek kayıplı Elektrik Dağıtım Şirketi Lisans bölgesindeki kaçak elektrik kullanmış veya kullanmamış, diğer Dağıtım bölgesindeki tüketicilerin kullanabilecekleri enerji kalitesine yönelik haklardan mahrum kalacakları gibi tazminat haklarından da mahrum olacaklardır.
             Söz konusu yüksek kayıplı bölgelerdeki kaçak/kayıp oranları düşmediği sürece bölgedeki tüketicilerin bu hak kaybına uğramasının yanında Ülke genelindeki On üç Milyonluk tüm tüketiciler faturalarında kayıp/kaçak bedeli ödemeye devam edeceklerdir.
            Buna rağmen aynı yönetmelik taslağında;
“Yüksek kayıplı şirketler kayıp oranlarını düşürmek için gerekli tedbirleri alır ve alınan tedbirleri ve sonuçlarını 6 aylık dönemlerde Kuruma bildirir.” İfadesi bulunmakla birlikte;
            Elektrik satış tarifeleri bile 3’er aylık dönemlerle yapılırken dağıtım şirketlerinin kayıp/kaçak oranlarının düşürülmesi için uygulanacak tedbirlerin 6’şar aylık dönemlerle düzenlemesinin sonuca ulaşmayı geciktireceği gibi, hedef oranların yakalanmasında başarısız olan şirketler için ise herhangi bir yaptırımdan bahsedilmemektedir.
               Sektörün başına bu kadar problem olan bu sorunun çözümü için stratejilerin daha kısa vadeli düzenlenmesi ve başarı getirmeyen uygulamaların gözden geçirilmesi sağlıklı bir sonuca daha kısa sürede ulaşılmasını sağlayacaktır.
Coşkun Tezel
coskun.tezel@akillisebekeler.com

Not: Hizmet kalitesi yönetmeliğinin tümünü görmek isteyen okuyucularımız, 21.12.2012 tarih ve 28504 Sayılı Resmi Gazeteden temin edebilirler. 

26 Ekim 2015 Pazartesi

Elektrik Piyasasında, OSOS Kapsamı ve Sayaç Yeri Düzenlemesi!

Elektrik Piyasasında, OSOS Kapsamı ve Sayaç Yeri Düzenlemesi!
            6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 18.maddesinin uygulanmasına ilişkin yapılacak düzenlemeleri kapsayan yönetmelik taslağı EPDK’nın web sayfasında yayınlanarak 03.11.2015tarihine kadar yönetmelik hakkında görüş istenilmektedir.
            Buna göre;
            Taslağın 5.maddesinde Yüksek kayıplı şirket,
31.12.2020 tarihine kadar; en son kesinleşen yıla ait dağıtım sektörü ülke ortalama teknik ve teknik olmayan kayıp oranı gerçekleşmesi kullanılarak, Ortalama hesaplamalarının hem aritmetik hem de ağırlıklı olarak yapılması şartı ile, yüksek kayıplı şirket olarak addedilebilmek için teknik ve teknik olmayan kayıp oranı gerçekleşmesinin her iki ortalamanın da üzerinde olması,
            31.12.2020 tarihinden sonra ise;
            Teknik ve teknik olmayan kayıp oranının ülke ağırlıklı ortalama teknik ve teknik olmayan kayıp oranının iki katından fazla olması, Teknik ve teknik olmayan kayıp oranının %20’nin üzerinde olması, Durumunda Yüksek kayıplı şirket, sayılacağı tanımı getirilerek yüksek kayıplı şirketlerde uygulanacak usul ve esaslar belirtilmiştir.
            Buna göre;
             Yüksek kayıplı şirketlerin dağıtım bölgeleri içinde yer alan ve teknik ve teknik olmayan kayıp oranı % 40'ın üzerinde olan ilçelerde, ilgili dağıtım şirketi kayıp-kaçak ile mücadele dâhilinde elektrik sayaçlarının tesisi için Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 15 inci b)Dağıtım sistemine bağlı tüketiciler açısından, bağlantı noktasından kullanım yerine kadar olan tesis ve teçhizat tüketicinin mülkiyetindedir. Bağlantı  noktası  dahil  olmak  üzere bağlantı noktasından itibaren hattın geri kalan kısmı dağıtım tesisidir. Ölçü tesisi ve sayaçlar; trafolu tüketiciler için tüketim trafosu 630 kVA altında olan trafoların sekonder ana barasının giriş tarafında, trafo gücü 630 kVA ve üzerinde olan tüketiciler için tüketici tesislerindeki indirici trafonun giriş tarafında, alçak gerilim tüketicileri için tüketimin başladığı anahtarlama teçhizatının giriş kısmında (kofre ve benzeri) yer alır.”  maddesinde tanımlanan yerden, bağlantı noktasından önce olmak kaydıyla, farklı bir sayaç yeri belirlenebilecek,
            Ayrıca;
            Yüksek kayıplı şirketlerin dağıtım bölgeleri içinde yer alan ve teknik ve teknik olmayan kayıp oranı %40'ın üzerinde olan ilçelerde, ilgili dağıtım şirketi kayıp-kaçak ile mücadele dâhilinde müşteri sayaçları dışında, tespit amaçlı olmak üzere, birden fazla müşterinin toplam tüketimini gösteren ana sayaç tesisi gerçekleştirebilir.
            OSOS kapsamında yer almayan sayaçlardan kayıp kaçak ile mücadele amacıyla yüksek kayıplı şirketler tarafından OSOS kapsamına alınması zorunlu görülen sayaçlar ilgili şirketin yatırım planında yer almak kaydıyla OSOS kapsamına dâhil edilir ve tarife hesaplamalarında OSOS yatırımları kapsamında dikkate alınır.
Hükümleri getirilmektedir.
            Bu hükümler Dağıtım Şirketleri için büyük bir avantaj olabilir, ama her şeyden önce, Dağıtım şirketleri adına, strateji üreten ve yönetenler her zaman kaçak elektrik kullanan tüketicilerden bir adım önde olmak zorunda oldukları gibi,
            Kurulacak OSOS sistemleri de mümkün olduğu kadarı ile kişisel müdahaleden uzak ve kendi içinde bir otokontrol içermelidir, aksi halde örnekleri olan birçok tüketicide yukarıda bahsedilen bağlantı noktasından önce Trafo Üstü Pano olarak tabir edilen ve trafo üzerine kurulan Ölçü Sistemi ve OSOS olmasına rağmen,
            Zaman, zaman hazırlanan suni gerekçelerle sayaç, zaman, zaman ise akım trafosu değiştirilerek 400 kvA bağlantı gücü olan özel trafolu tesise aylık 2.000,00 – 3.000,00 Tl.lik fatura düzenlenmesi ile kayıp, kaçak oranlarında beklenilen iyileşmelerin sağlanması mümkün değildir.

Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com

Soldan Sağa Karmaşa, Yukarıdan Aşağı Sürpriz?

Soldan Sağa Karmaşa, Yukarıdan Aşağı Sürpriz?
            Son günlerde EPDK ve ELDER’in elektrik satış tarife yapısı üzerinde çalışmalar içerisinde oldukları, Kasım ayından sonra ise tarife yapısına son hali verilerek 2016 Ocak ayında uygulamaya konulacağı beklenilmektedir.
            Sızan haberler arasında, çalışma kapsamında tarife yapısında yeni kalemlerin oluşturulacağı, oluşacak bu yeni kalemlerin bedellerinin tüketicilere yansıtılmadan nasıl uygulanabileceği formülleri üzerinde çalışmalar olduğu ifade edilmektedir, bir elektrik tüketim faturasında;
Standart olarak,       
Enerji Bedeli,
Perakende Satış Hizmet Bedeli,
İletim Sistemi Kullanma Bedeli,
Dağıtım Bedeli,
Sayaç Okuma Bedeli,
Enerji Fonu,
TRT Payı,
Belediye Tüketim Vergisi,
K.D.V.
Sözleşme Gücü 9 kW üzeri olan işletme kullanıcıları için,
Endüktif Reaktif Bedeli,
Kapasitif Reaktif Bedeli,
Özel trafosu olup, ölçümü AG tarafından yapılan aboneler için,
Trafo Kaybı Bedeli,
Çift Terimli Tarife Grubu Aboneleri için ilave olarak,
Güç Bedeli,
Güç Aşımı Bedeli,
Ayrıca her faturada bulunan fakat, fatura detayında gizlenmiş Kayıp/Kaçak (Kayıp/Kaçak bedeli uygulanmasına rağmen, enerji bedeli içerisinde gizlenmiştir) kalemler bulunmaktadır.
            Fatura detaylarının açık olarak görülmesi bir taraftan, tüketicilerin ödedikleri ücretlerin hangi kurumlara gittiğini görmesi ve şeffaflık açısından olumlu olsa da, fatura detayı konusunda neredeyse her tüketici bir uzmana başvuracak kadar karmaşık halde bulunmaktadır.
Normal şartlarda, Kaçak/Kayıp bedelinin enerji bedeline ilave edilmesi ile bir yandan son günlerin tartışmalı konusu olan TRT fonu, diğer taraftan Belediye Tüketim Vergisi Matrahının bile faturada açık olarak görülmesi mümkün değil iken,
Faturalara yeni kalemler eklenmesi ise fatura detaylarını soldan sağa satırlarda daha karmaşık hale getirirken, fatura tutarını belirleyen yukarıdan aşağı sütunlarda ise fatura tutarında nasıl bir sürprizle karşılaşacağımızı da yakın zamanda görmüş olacağız.
Coşkun Tezel

15 Ekim 2015 Perşembe

Akıllı Şebekemi, Yoksa OSOS’mu?

Akıllı Şebekemi, Yoksa OSOS’mu?
            23.09.2015 tarihli Dünya Gazetesinde Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Sn.İlker Kuruöz’ün
Yayınlanan bir açıklamasında;
            21 Elektrik Dağıtım Bölgesinde akıllı şebeke çözümleri sayesinde 2015 yılının ilk altı ayında 250 milyonluk bir tasarruf sağlandığı ifade edilmektedir.
            Akıllı Şebekeleri kısaca, Üretim noktasından başlayarak son kullanıcı tesisinin dâhil olduğu şebekenin tamamının gerçek zamanlı olarak izlenerek yönetilebilmesi olarak tanımlayabiliriz. (Bu konuda daha detaylı bilgi almak isteyen okuyucularımız, Yazarımız Sn.Sertaç Şamioğlu’nun  “Hala Anlayamadık” başlığı altındaki yazısını sitemizde okuyabilirler.)
            Bu; Üretim, İletim, Dağıtım ve Tüketim birimlerini içeren şebekenin yönetilebilmesi için, ihtiyaçları karşılayabilecek bir mimari yapı üzerindeki donanım, yazılım ve uygun iletişim araçları ile haberleşme imkânı sunan Coğrafi Bilgi Sistemi, SCADA ve OSOS sistemlerinin birbiri ile entegre çalışabildiği bir platforma ihtiyaç vardır.
OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) ise, GPRS, PLC, Ethernet, RF veya PSTN sistemlerinin biri kullanılarak Sayacın bulunduğu mekâna uğramadan uzaktan veri alış verişi olarak tanımlanabilir. OSOS ile sayacın;
Tüketim Bilgileri,
            Akım ve Gerilim Bilgileri,
            Yük Profili,
            Klemens Kapağı Açılma Bilgileri,
            Zaman Saati Bilgisi
            Pil Durumu Bilgisi
            Enerji Kesilme zamanları,
            Gibi birçok veri alınabilir fakat alınabilen bu veriler tek başına bir anlam ifade etmez, sadece tüketim bilgileri bir önceki fatura endeksleri yanında, abone sisteminde kayıtlı çarpan, tarife ve önceki fatura tarihleri kullanılarak yeni fatura üretiminde kullanılabilir.
            Sadece sayaç bilgileri ile kaçak/kayıp analizi yapmak mümkün olmadığı gibi, herhangi bir sayacı OSOS ile okuyarak kaçak elektrik kullanımını önlemek de mümkün değildir, bu yöntemle sadece sayacın kaydettiği değerler görülebilecektir, sayaca girmeden yapılan kaçak kullanımlar tek başına OSOS ile tespit edilemez.
            Herhangi bir trafo bölgesinde kaçak/kayıp oranını tam olarak ölçmek, o trafo bölgesindeki tüm sayaçların OSOS ile okunarak elde edilecek tüketim toplamlarının, trafo bölgesinden satışa sunulan tüketim ile kıyaslanması sonucu elde edilebilir.
            Kaldı ki, Elektrik Dağıtım şirketleri belirledikleri ve EPDK’ya onaylatmış oldukları tüketim limiti üzerinde tüketimi olan tüketicilerin sayaçlarını OSOS ile okumaktadır, bu limit üzerinde tüketimi olan aboneler ise belirlenmiş bir lokasyonda olmayıp tüm lisans bölgesinde dağınık olarak bulunmaktadır,
            Hiçbir dağıtım şirketi tam olarak akıllı şebeke sistemini daha tamamlayamamış, SCADA projesini tamamlayan Dağıtım Şirketleri bile birçok yerde tüm abonelerinin tüketimlerini OSOS ile yapamadığı gibi, OSOS ve SCADA entegrasyonunu da tamamlamamıştır.
            Ayrıca bir tesisatta kaçak elektrik kullanılıp, kullanılmadığı ise hem yapısal olarak hem de yönetmelik gereği olarak yerinde yapılan tespit ile belirlenmiş olur, şayet abonelerin denetlenmesi amacıyla bir referans liste oluşturulacak ise bunun için tesisata OSOS kurulması gerekmez, denetim listesi oluşturmak istediğiniz güç aralığında sadece yarım saat içerisinde on binlerce abonenin analizlerini yapmak en fazla yarım saatte tamamlanabilir, bunun için uygulama veya yardımcı yazılımda küçük bir modül yeterli olacaktır.
            Bütün bunlara rağmen, sadece OSOS ile bu kadar tasarruf nasıl sağlanmıştır, altı ayda 250 Milyon Tl. tutarında tasarruf nasıl hesaplanmıştır, kaç kwh. Enerji tasarrufu sağlanmış, tasarruf edildiği ifade edilen enerji bedeli hangi çarpanla hesaplanarak 250 Milyon Tl.tasarruf edilmiştir.
            Başarıları bilançolarına yansımış olan şirketlerin ise başarısının altındaki sebep, organizasyon yapıları ile iş modellerinden kaynaklanmaktadır yoksa bu başarı bir GSM hattına bağlanacak kadar hafife alınmamalıdır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com 

3 Ekim 2015 Cumartesi

Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Değişikliği ve Serbest Tüketiciler!

Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Değişikliği ve Serbest Tüketiciler!
            8 Mayıs 2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde değişikliler yapılarak, 16 Eylül 2015 tarih ve 29477 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır, buna göre;
            01.03.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 5.Maddenin 5. paragrafı “ Görevli tedarik şirketi tarafından, mevcut tedarikçisini değiştirmek suretiyle elektrik enerjisi ve/veya kapasite almak isteyen bir gerçek veya tüzel kişiden, bir önceki tedarikçisini ve bu tedarikçiye olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini yazılı olarak beyan etmesi istenebilir.” Hükmü 01.03.2016 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılacaktır.
            Eski Yönetmeliğin 8.maddesinin 2.paragrafı yürürlükten kaldırılarak, yerine;
            “Tüketicinin, elektronik imza ile veya görevli tedarik şirketine yazılı olarak başvuruda bulunması veya tedarikçi değişikliği yapmak isteyen tüketiciler tarafından doldurulan EK-3 formunun tüketicinin yeni tedarikçisi tarafından görevli tedarik şirketine sunulması kaydıyla, perakende satış sözleşmesi sona erdirilir. Söz konusu başvuruda, sözleşmenin sona erdirilmek istendiği tarih yer alır. Bu fıkra kapsamında yapılan başvuru, en geç üç iş günü içerisinde sonuçlandırılır. EK-3 formunun görevli tedarik şirketine sunulmamasına karşın Piyasa Yönetim Sistemi üzerinden yeni tedarikçiye geçişin gerçekleşmesi halinde perakende satış sözleşmesi işbu geçişin gerçekleştiği tarih itibarıyla sona ermiş sayılır. Bununla birlikte EK-3 formunu Piyasa Yönetim Sistemi üzerinde yeni tedarikçinin portföyüne geçtiği tarihe kadar görevli tedarik şirketine teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmeyen tedarikçi hakkında Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca yaptırım uygulanır.” Hükmü getirilmiştir.
16.maddeye ise “(2) Tüketicilerin ikili anlaşmalarından kaynaklı borçları nedeniyle elektriği kesilemez. Ancak tedarikçi değişikliği gerçekleşmiş olsa bile, perakende satış sözleşmesi kapsamındaki borçları nedeniyle elektriği kesilebilir.” Hükmü getirilerek serbest tüketicilerin borçtan dolayı elektriklerinin nasıl kesilebileceği hükme bağlanmıştır.
            20.maddenin 4.bendi “(4) Serbest tüketici kapsamında yer alan tüketicilerin tedarikçisini seçme hakkını kullanmaları halinde; ortak veya birden fazla tüketim noktasındaki tüketici sayaçlarının, Kurum tarafından yayımlanan düzenlemeye uygun çok zaman dilimli ölçüm yapabilen elektronik sayaçlar olması zorunludur” hükmü yürürlükten kaldırılarak yerine;
“(4) Serbest tüketici kapsamında yer alan tüketicilerin tedarikçisini seçme hakkını kullanmaları halinde; sayaçların Kurum tarafından yayımlanan düzenlemelere uygun çok zaman dilimli ölçüm yapabilen elektronik sayaçlar olması zorunludur. Dağıtımdan bağlı tüketiciler için uygun olmayan sayaçlar dağıtım şirketi tarafından ilgili ay içerisinde değiştirilir ve sayacın uygun olmaması, tedarikçi seçme hakkının kullanılmasına engel teşkil etmez.” Hükmü konulmuştur.
            Sözleşmesini yapmış olan ve elinde EK-3 formu olmayıp sözleşmesini sonlandırmak isteyen tüketiciler, aşağıdaki link üzerinden EK-3 formunu temin ederek, herhangi bir noter onayına gerek kalmadan EK-3 formu ile sözleşmelerini sonlandırabilirler.

http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/09/20150916.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/09/20150916.htm           
Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

26 Eylül 2015 Cumartesi

Elektrik direklerine alınan reklam, faturaya indirim olarak yansır mı?

Elektrik direklerine alınan reklam, faturaya indirim olarak yansır mı?
            23.09.2015 tarihinde birçok Ulusal Gazete A.A. kaynaklı haberlerinde EPDK Kuran Bayramı sonrasında, Elektrik Dağıtım Sektöründe,
Trafo binaları ve Elektrik direklerine reklam almak ve Dağıtım Şirketlerinin Kendi Bölgelerindeki Organize Sanayi Bölgelerine danışmanlık yapması gibi gelir yaratıcı çalışmalar yapacağını, elde edilen gelirin de bir bölümünün Dağıtım şirketlerinin faaliyet dışı geliri, bir bölümün de tüketicilerin faturalarına indirim olarak yansıtılacağı ifade edilerek,
Neredeyse tüm gazetelerde Elektrik Faturasında indirim başlığı altında verilmiş olmasına rağmen,
Elektrik Direkleri, Trafo Binaları ile cadde ve sokaklarda gördüğümüz dağıtım kutularına alınan reklam sayısı ve ücretleri Ülkemizdeki 21 Dağıtım Bölgesinde farklar oluşturacak, yerleşimi ve ticari potansiyeli daha yoğun bölgelerde hem daha fazla mekâna reklam alınacağı gibi, birim başına elde edilen gelir de yüksek olacaktır,
Bunun yanında birçok konuda kendine yeterli olmayan bazı dağıtım şirketlerinin bölgelerindeki OSB’lere nasıl danışmanlık yapacağı ise ayrı bir soru işareti olmaya devam ediyor, kaldı ki hizmet sunucusunun müşterisine ayrıca danışmanlık hizmeti vermesi ne kadar doğru bir karar olur bu da ayrı bir tartışma konusudur.
O halde reklam geliri yüksek olan bir Dağıtım Bölgesi, gelirlerini başka bölgelerle paylaşmayacağına ve, şayet faturalarda indirim yapılabilecek bir faaliyet dışı gelir oluşursa her şirket gelirini kendi bölgesindeki tüketici faturalarına uygulayacağına göre, o zaman farklı Dağıtım Bölgelerinde farklı oranda indirim uygulanabilecektir ki, bu uygulama da şu anda uygulamada olan ulusal tarife yapısına tamamen ters olacaktır.
Buna rağmen, Dağıtım Sisteminde kullanılan Elektrik Direği, Trafo Binası ve Dağıtım kutularında, konser ilanından açılış ilanına kadar akla gelen onlarca ilan tanıtım amacıyla fiili olarak yapıldığına göre, bu kullanımların sözleşmeye dayalı bir bedel ödemesi de gerekmektedir.
 Bu tanıtımların bir bedel karşılığında olması durumunda hiç olmazsa bu kadar lüzumsuz sebeplerle kullanılması engellenerek çevre kirliliği de önlenmiş olur.
Bu uygulama neticesinde Dağıtım Şirketlerinin elde edeceği faaliyet dışı gelirlerin tüketicilere yansıması çok kolay olmasa da çevre açısından faydalı bir uygulama olacağı da gerçektir.
Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

13 Eylül 2015 Pazar

Elektrik Sektöründe Gelecek Kaygısı!

Elektrik Sektöründe Gelecek Kaygısı!
            Hafta içerisinde Ulusal Basında, Elektrik sektöründeki özelleştirmeler nedeniyle, Dağıtım Şirketleri ihalelerini kazanan, Dağıtım ve Perakende Şirketlerinin bankalara 7 Milyar Dolar borçlu olmalarından bahsedilerek kur artışı nedeniyle şirketlerin zor duruma düşeceği bu nedenle elektrik sektöründe olası bir finansal krizin bankalarda sıkıntı yaratacağı vurgulanarak,  Sektör yetkililerinin EPDK’ya sunumu sonrasında,
             EPDK yetkilileri, 2011-2015 yılları tarife döneminin sona erdiğini belirterek, 2016 yılı tarife dönemi çalışmalarında, “”Piyasa oyuncularını da tüketicileri de adil şekilde gözettiklerini” belirterek,
Tüketicilere yeterli, kaliteli, düşük maliyetli elektrik sunmanın yanı sıra mali açıdan güçlü, istikrarlı bir elektrik piyasası hedeflediklerini dile getiren yetkililer, tarife düzenlemelerini kısa süre içinde tamamlamak için çalıştıklarını bildirmişlerdir.
            Şayet soruna acil çözüm bulunmazsa, bu krizden sadece Bankalar etkilenmiş olmayacak, finansman sıkıntısına giren şirketler gerekli yatırımları yapamayacakları için enerji arzında sürdürülebilirlik konusunda oluşacak sıkıntılar nedeniyle tüketiciler, alınan enerji bedelini ve vergileri zamanında ödeyemeyecekleri için ise TETAŞ ve Kamu maliyesi de bu finansman sıkıntısından etkilenebileceği için, bu krizden daha fazla kurum ve tüketici etkilenmiş olacaktır.
            Tüketiciye düşük maliyetli elektrik enerjisi tedariki derken umarım, 22.08.2015 tarih ve 29453 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği”nin 11 maddesinde açıklanan, “Piyasa İşletim Tarifesi” tüketici faturalarına zam olarak yansımaz, en azından EPDK’nın
Elektrik faturalarında tüketiciden alınan TRT payının hesaplanmasında matrah hesabının sadece enerji bedeli olarak kabul edilmesi hakkındaki Danıştay 13.Dairesinin kararının uygulanması konusundaki hassasiyetini yeni tarifede de göstermesi tüketiciler lehine olumlu olacaktır.
             Ayrıca bazı Dağıtım Şirketleri hedeflenen kayıp/kaçak oranlarına ulaşamadıklarından dolayı yaşanan gelir kaybını Fiyat eşitleme yöntemi ile telafi etmiş olsalar bile bu fiyat eşitleme yönteminin lisans sözleşmesinin sonuna kadar telafi edecekleri anlamını taşımadığı için döviz kuru risk oluşturmamış olsa bile kayıp/kaçak oranlarından dolayı ileride bir gelir kaybı riskini taşımaktadırlar.
            Bunun yanında vadesi geçmiş alacakların tahsilinde yeteri kadar etkin olamadıkları nedeniyle görevli tedarik şirketleri yanında Döviz kredisi ile tesis edilmiş olan üretim santrallerinin kredi maliyetleri ile birlikte Doğalgaz çevrim santralarındaki enerji üretimi için kullanılan Doğalgazın temininin Dolara bağlı olması gibi nedenler de dikkate alındığında elektrik enerjisine zam yapılacağının sinyalleri de görülmüş oluyor.
            En geç 01.01.2016 tarihinde elektrik enerjisine bir zam geleceği görülmektedir. Umarım ben yanılırım.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

6 Eylül 2015 Pazar

Elektrikte Şok Faturalar, İtirazlar ve Tüketici Hakları!

Elektrikte Şok Faturalar, İtirazlar ve Tüketici Hakları!
31.08.2015 tarihli Habertürk Gazetesindeki bir haberde, İstanbul Bayrampaşa da 300 işletmenin yer aldığı Emintaş Akel İş Merkezindeki aboneler Elektrik tesisatlarının yenilenmesi sonunda aylık faturalarının ortalama 20 kat yüksek geldiğini, Yetkili Tedarik şirketine yaptıkları itiraz neticesinde ise, yetkili şirket tarafından “önce faturayı ödeyin, sonra itirazınızı değerlendirelim.” Cevabı aldıkları belirtilmektedir.
            Oysa 25.08.2015 tarih ve 29456 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Perakende Satış Sözleşmesinin”  9. maddenin 11.bendinde  “Şirketin, faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti halinde, abone tarafından ödeme bildiriminin tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Şirkete itiraz edilebilir. İtiraza konu bedel ile tüketicinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda abonenin, bedele itirazla birlikte bir önceki tüketim dönemi bedeli kadarını son ödeme tarihine kadar ödemesi halinde kalan miktar için borç, itiraz sonuçlanıncaya kadar müeccel olur.” ile aynı zamanda;
8 Mayıs 2014 Tarih ve 28994 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği”nin;
13.maddesinin 2.bendinde  “Bu madde kapsamındaki hatalara karşı, tüketici tarafından ödeme bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde görevli tedarik şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile tüketicinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda tüketici, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihine kadar ödeyebilir. Bu durumda tüketiciye 15 inci madde hükümleri uygulanmaz.” Hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda görüldüğü gibi hem Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, hem de Perakende Satış Sözleşmesi hükümlerinde, Tüketicinin son faturasının bir önceki dönem ödemiş olduğu fatura tutarından yüzde otuzdan fazla olması halinde;
Tüketicinin, ilgili şirkete bir önceki fatura tutarı kadar bir bedel ödeyerek son faturasına itiraz etmesi durumunda, itiraz sonuçlanana kadar elektriği kesilemez.
Tüketicinin itirazına dayalı olarak yapılan incelemede tüketicinin haklı olması durumunda, itiraza konu fatura yeniden düzenlenir, tüketicinin itirazlı faturaya karşılık bir önceki fatura kadar yapmış olduğu ödeme düzeltilmiş faturadan mahsup edilir, arada fark olması durumunda ilave ödeme talep edilir veya fazla bedel tüketiciye iade edilir.
Tüketiciler itiraz dilekçelerinde mutlaka yukarıda görülen “Perakende Satış Sözleşmesi”nin 9.maddesinin 11.bendinden faydalanmak istediklerini belirtmelidirler.
Şayet tüketiciler söz konusu bu faturayı ödemek zorunda kalmış ve ödemişlerse bir yıl içinde itiraz edebilir haklı olduklarında ise kendilerinden tahsil edilen fazla bedeli faizi ile birlikte geri alabilirler.
Faturasının hatalı düzenlendiği konusunda kesin olarak emin olanlar ve ilgili şirket ısrarla hatayı kabul etmeyerek düzeltme yoluna gitmediği durumlarda, fatura bedeli 3.300 Tl. Tutarına kadar olanlar, 27.12. 2014 Tarih ve 29218 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Tüketici Hakem Heyetleri Limitleri Hakkındaki Tebliğe uygun olarak Tüketici Hakem Heyetleri,
İtiraza konu fatura tutarı, 3.300,00 Tl üzerinde olanlar ise Mahkemeler aracılığı ile haklarını arayabilir, yaptıkları fazla ödemeyi faizi ile birlikte geri alabilirler.
Saygılarımla
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

30 Ağustos 2015 Pazar

Elektrik, Perakende Satış Sözleşmesi ve Tüketici Hakları

Elektrik, Perakende Satış Sözleşmesi ve Tüketici Hakları
            Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun “Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi Düzenlenmesi Hakkında Önceki Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına İlişkin Tebliği” 25 Ağustos 2015 tarih ve 29456 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlükten kaldırılmış, bunun yerine;
            Yine aynı tarih ve sayılı Resmi Gazetede, EPDK’nın 06.08.2015 tarih ve 5716-1 sayılı kurul kararı ile “Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi” nin yeni hali yayınlanmıştır
            Yayınlanmış olan bu “Tip Yönetmelik” hakkında görsel ve yazılı basında haberler yapılmış, özellikle sözleşmenin 7. maddesinin 2.bendi “Faturalamanın 6 ay veya üzeri tüketim dönemini kapsayacak şekilde yapılması durumunda abonenin talebi üzerine Yönetmelik hükümleri doğrultusunda vade farksız taksit uygulaması yapılır.”  Hükmü, basında yanıltıcı olarak,
            Abonelerin altı aydan fazla borcu olanlara taksit yapılacak şeklinde sunulmuştur, bu ifadeye bir açıklamada bulunmak gerekirse;
            Tüketicinin, daha önceden üretilmiş altı aydan fazla süreyi kapsayan ve son ödeme tarihi geçmiş faturalar sadece ilgili tedarikçinin kabulü ile taksitlendirilebilir, fakat sözleşme maddesinde anlatılan durum ise tamamen farklıdır sözleşme maddesinde;
            Tüketicinin, altı ay veya daha fazla tüketim dönemini kapsayan dönem içerisindeki tüketiminin tek seferde fatura edilmesi durumunda, tüketicinin söz konusu faturasını, tüketimi kapsayan ay sayısı kadar faizsiz ödeme hakkına sahip olduğu gerçeğidir.
            Ayrıca, tüketicinin borçlarını ödememesi durumunda sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkındaki bildirim süresi ise, daha önce 10 gün olan fesih tarihinden önceki yazılı ihtar süresi 15 gün olarak abone lehine düzeltilmiştir yine de;
            9.maddenin 7.fıkrasında ise, abonenin birikmiş borçlarından dolayı kesilmiş elektriği, tüketici tarafından birikmiş borçları faizleriyle birlikte peşin ödemesi veya tedarikçinin uygun göreceği şekilde taksitlendirmesi durumunda, kesik olan elektrik 16.madde hükümlerine göre yeniden bağlanır ve sözleşme feshi gerçekleştirilmez.
            Feshedilen sözleşmenin yenilenmesi ise, 19.maddenin 1.fıkrasında belirtildiği gibi, Abonenin yükümlülüğünü fesih tarihinden sonra yerine getirmesi ve/veya birikmiş borçlarını gecikme faizi ile birlikte peşin ödemesi veya şirketin belirlediği takvime uygun ödemeyi taahhüt etmesi durumunda yeni bir sözleşme yapılacağı,
Fakat abonenin bir taksitini geciktirdiği takdirde ikinci bir ihtara gerek duyulmadan sözleşmenin şirket tarafından tek taraflı fesih edileceği belirtilmiştir.
Sözleşmedeki maddeler genel olarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin perakende satış bölümlerini içermektedir.
            Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, 27.maddesinin 2.fıkrasına göre sözleşmenin “Aslının Aynıdır” ibaresi ile onaylanan bir suretinin ise imza aşamasında tüketiciye verilmesi hükmü ile bundan sonra tüketiciler hak ve yükümlülüklerinin önemli bir kısmını ve en önemlisi imzaladıkları belgenin içeriğini de öğrenmiş olacaklardır.
            Okuyucularım ise sözleşmenin tümünü 25.08.2015 tarih ve 29456 sayılı Resmi Gazeteden temin edilebilir.
Saygılarımla
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Resmi Kurumların Reaktif Ceza Ödemeleri!

Resmi Kurumların Reaktif Ceza Ödemeleri!
            Son zamanlarda yoğun olarak, Resmi Kurumlar, Hükümet Konakları gibi kurumların Reaktif Ceza öder ödeyip, ödemeyeceğine ilişkin soruları ile karşılaşıyorum.
            Bilindiği gibi Elektrik satış tarifelerinde Abone gurupları içerisinde, Mesken olarak kullanılan aboneler ve Genel Aydınlatma Aboneleri ile Güç sınırı olarak, sözleşme gücü 9 kW’a kadar olan abonelerde, reaktif ölçüm yapabilen sayaç tesis etme zorunluluğu bulunmaz  (tesise uygun sayacın temin ve montajı ilgili Dağıtım Şirketinin sorumluluğundadır) ve Reaktif ceza ödemezler,
Bunun dışındaki tüm aboneler tesislerindeki kompanzasyon sistemlerini kurmak, Dağıtım Şirketleri ise aktif ve reaktif tüketimleri ölçebilen sayaç tesis etmesi zorunludur, Buna rağmen kompanzasyon tesisini kurmayan, kurduğu halde herhangi bir arızadan veya uygun olmayan kompanzasyon tesisinden dolayı ölçülen reaktif tüketim ölçümleri, güç kriterine göre belirlenmiş oranların aşılması durumunda, mesken ve Genel aydınlatma aboneleri dışında, her abone reaktif ceza bedelini ödemek zorundadır.
            Hiçbir abone grubuna bu konuda istisna tanınmamakta olmasına rağmen, özellikle Resmi Kurum ve Kuruluşların elektrik faturalarında tahakkuk eden Reaktif cezanın ödenip ödenmeyeceği konusunda bazı yöneticilerin tereddütleri olduğu anlaşılmaktadır.
            Bu nedenle, Maliye Bakanlığı, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 26.07.2010 tarih ve B.07.0.BMK.0.06.12.390/11294 sayılı bir yazı ile,
            Başkanlıklar, Müsteşarlıklar, Genel Müdürlükler, Valilikler ve Rektörlüklere, bu konudaki açıklama ve uygulama hakkında bilgi verilmiştir.
            Yazıda, Elektrik, Doğalgaz, Su ve Telefon faturalarının zamanında ödenmemesi nedeniyle, gecikme zammı, gecikme faizi ve gecikme cezası ile Elektrik faturalarında yer alan Reaktif enerji bedellerinin tamamının ek mali yük olarak tanımlandığı,
            Yazının giriş bölümünde ise, Abonelik sözleşmesinde yer alan hükümlere göre Gecikme zammı, Gecikme faizi ve Gecikme cezası ile, Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre Elektrik faturalarında tahakkuk etmiş olan reaktif enerji bedellerinin, anaparaları ile birlikte anaparaların ödeneceği bütçe tertiplerinden ödenmesi belirtilmiştir.
I.Maddede ise Ek Mali yüklere meydan verilmemesi için alınacak önlemler açıklanmış ayrıca, IV. maddede ise ilgililerin sorumluluğu açıkça belirtilmiştir.
Konu hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler söz konusu belgeye http://www.bumko.gov.tr/Eklenti/3309,ekmaliyukgenel-yazipdf.pdf?0 linkinden ulaşabilirler.

Saygılarımla                                                                         
Coşkun Tezel

 coskuntezel44@gmail.com

18 Ağustos 2015 Salı

Akıllı Şebekelere Doğru!

Akıllı Şebekelere Doğru!
            Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 30 Temmuz 2015 tarih ve 5707-1 sayılı Kurul Kararı ile Otomatik Sayaç Okuma Sistemlerinin Kapsam ve Sayaç Değerleri Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar belirlenmiştir.
            Kurul kararında, buna göre;
-          OSOS kapsamına dâhil edilecek sayaçlar,
-          OSOS kapsamına dâhil edilecek sayaçlar için tüketim limiti,
-          Sayaçların OSOS kapsamına dâhil edilmesi için tarafların görevleri ve sorumlulukları,
-          TEİAŞ ve Dağıtım şirketlerinin OSOS verilerinin paylaşımına dair sorumlulukları Sayaç Değerlerinin Belirlenmesi
Konularının tamamına açıklık getirilmiştir.
Özellikle 5.maddede sayaç ile bütünleşik modem tanımı dikkat çekmektedir.
            Bu tanım bana, ya sayaç üreticilerinin bütünleşik modemli sayaç üretme çabalarında olduklarını veya bütünleşik modemli sayaç ithalinin ucunun göründüğü olarak anlaşılabilir.
            Kararın1.maddesinde;
Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) kapsamında yer alacak faturalandırmaya esas sayaçların belirlenmesine…… diye devam etmekte, kurulacak OSOS’un amacının faturalandırılmaya esas veri alış verişi olduğu vurgulanmaktadır.
Bazı girişimcilerin sayaçlardan veri alış verişi dışında piyasa beklentilerinin daha ilerisinde bir düzeyde çalışma içerisinde oldukları da bilinmektedir.
Üstelik bu çalışmaların en güzel tarafı ise tamamen yerli donanım ve yazılımla bir Akıllı Şebeke Altyapısı oluşturulmaktadır,
Bu proje ile sadece sayaçlardan veri almak yerine yeni bir modelleme ile bir dağıtım bölgesinin tamamının şebeke yönetimi daha etkin yapıya kavuşturulurken, sayaç ve kaçak/kayıp analizlerini daha küçük lokasyonlarda hedef belirleyerek takip edilebilecek bir konuma gelinebilecektir.
Bu çalışmanın güzel bir yanı ise projenin tamamında ise yoğun olarak PLC (Power Line Communication) teknolojisi kullanılacağı bu nedenle de işletme maliyetlerinin çok düşük olması,
Dağıtım Şirketlerine eş zamanlı kaçak/kayıp analizi yapabilecek imkân sağlaması, işletmelerin kullanımı için daha güvenli ve hızlı bilgi kaynağı oluşturulması ve işletmelerin daha mobil çalışma imkânına kavuşmuş olmaları sağlanacaktır.
            Bu proje ile bilgiye gerçek zamanlı olarak ulaşım yanında, Tanımlanan kriterler doğrultusunda veriler doğrudan sisteme ulaşacak,
Elde edilen veriler sistem yöneticilerine mesaj yolu ile otomatik olarak ulaşacak, trafo bölgelerinden yük değişiklikleri, tanımlanmış kritik güç sınırları bilgileri gibi bilgiler tanımlanan sisteme otomatik olarak mesaj olarak ulaşacak, böylece karar süreçleri ve etkin yönetim mümkün olacaktır.
Ayrıca, aynı Kurul Kararının 6.maddesinin 8.bendinde; “Dağıtım şirketlerince kurulacak OSOS kapsamına su, doğal gaz ve ısı ölçüm sayaçlarının dâhil edilmesi halinde, bu sayaçlardan toplanan bilgiler dağıtım şirketlerince belirlenecek bedel üzerinden ilgili su, doğal gaz ve ısı dağıtım hizmeti veren tüzel kişiliklerle paylaşılabilir.” İfadesi açıkça belirtilmiştir.
Bu madde, ise şayet Doğalgaz ve İçme suyu işletmelerinin de sistemden faydalanması durumunda Elektrik Dağıtım Şirketleri için bir avantaj olmaktadır.
            Bu aşamada önemli olan bu uygulamayı bir pilot bölgede başlatacak olan bir Dağıtım Şirketinin, seçmiş olacağı bölgedeki OSOS için geçerli olacak tüketim limiti uygulamasının EPDK tarafından kaldırılarak, Dağıtım Şirketinin yatırım programına alınmış olması kaydı ile bir uygulama başlatılması ile verimlilik ve yapısal değişim net olarak gözlemlenebilecektir.
Saygılarımla
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com