25 Temmuz 2021 Pazar

En Zor Olanı Haksızlığı Savunmak.!

 

En Zor Olanı Haksızlığı Savunmak.!

    Bir son kaynak (görevli) tedarik şirketinin tüketiciye gönderdiği yüksek tutarlı bir faturaya, tüketicinin itiraz etmesi ve sonuç alamaması nedeniyle konu Tüketici Hakem Heyetine intikal etmiş, süreç içerisinde görevli tedarik şirketinin ilgili dağıtım şirketinden görüş istemesi sonucunda dağıtım şirketi, görevli tedarik şirketine aşağıda görülen raporu göndererek bir taraftan sayacın doğru tüketim kaydettiğini savunmaya çalışırken, faturaya esas tüketimi kaydeden sayaç ile ilgili olarak;

    " Değiştirilen eski sayacın damga yılının 2009 olduğu ve 10 yıllık damga süresi dolması sebebiyle bakanlık muayenesine alınmadığı tespit edilmemiştir.

İlgili tespite istinaden sistem üzerinden yapılan incelemede okumaların optik portla yapıldığı endekslerde hata olmadığı görülmüştür. İlgili mahalde günlük ortalama tüketimin aynı seviyede olduğu tespit edilmiştir. Faturalama bedelleri tedarik şirketlerinin sorumluluğunda olup konu hakkında .........."

    Gibi bir açıklama ile;

     1- 12 Aralık 2013 tarih ve 28849 sayılı resmi gazetede yayımlanan "Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin "  değişen 6.maddesinin son paragrafına göre  "Periyodik muayenelerin yaptırılması sorumluluğu gaz, elektrik ve su sayaçlarında; bu sayaçların dağıtım ağında kullanılan dağıtım şirketlerine veya dağıtımdan sorumlu işletmeye .." hükmü ile yasal olarak dağıtım şirketi sorumluluğunda olan sayaçların damgalanması işlemini dağıtım şirketi olarak yerine getirmedikleri gibi, bu işlemin suçunu tüketicinin suçu gibi göstermeye çalışmış.

            2-  Bir elektrik sayacının damga yılının 10 yıllık damga sürecini geçmesi sayacın test edilmesine engel olmadığı halde şikayete konu tüketimi kaydeden sayacın test etmediklerini,

            3- İtiraz konusu tüketimin, ilgili mahalde günlük ortalama tüketimin aynı seviyede olduğunun tespit edildiğini ifade ederek,

            Kaldı ki, elektrik tüketiminin herhangi bir mahal ile doğrudan bağlantısı olmadığı gibi tüketim miktarını etkileyen önemli faktörlerin başında aile yapısı, yaşam tarzı ve tüketim alışkanlığı ile doğrudan ilgisi olduğu da bir gerçektir.

    Tamamen herhangi bir bilimsel ölçüme dayanmayan, göreceli değerlendirilme ile rapordan ziyade görüş belirtmekle yetinebilmiştir.

        Bu rapor denilen görüşü yazanlarda bu gerçekleri mutlaka biliyor olmalılar fakat haksızlığı savunmanın zorluğu karşısında bilimsel bir savunma yerine çaresizliklerini belgelemişlerdir.