29 Aralık 2017 Cuma
22 Kasım 2017 Çarşamba
Usulsüz Elektrik Kullanımı ve Abone Yönetimi!
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, 7.Uluslararası Doğalgaz
Kongre ve Fuarının (INGAS 2017) ikinci gününde ki konuşmasında;
“Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve adres
bilgilerinin elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketlerine açılmasını mümkün kılan
yasal düzenlemeye Cumhurbaşkanının onay vermesi halinde, Elektrik ve Doğalgaz
dağıtım hizmetlerinin daha hızlanacağı bürokrasinin azaltılacağı ve
tüketicilerin abonelikleri kendi adına yapmamaları sonucu oluşan usulsüzlüklerin
engelleneceğini belirtmiştir.”
Mevcut durumda elektrik ve doğalgaz aboneliklerini kendi
adına almış olan tüketicilerin yeterli kimlik ve adres bilgileri şirketlerde
bulunmaktadır, elektrik ve doğalgaz aboneliklerini kendi adına kaydettirmeden
başkası adına usulsüz kullanımda bulunanların tespiti için ise bu adres bilgisi
erişim izninin fazla bir faydası olmayacaktır.
Abone yönetiminde etkin
olunmadan, alacak yönetimi ve kayıp/kaçak yönetiminde sürdürülebilir başarı
sağlamak mümkün değildir.
Şirket çalışanları tarafından en az ayda bir defa sayaç
okuma, kesme/açma veya denetim amacıyla tüketicinin kullanım tesisinin ziyaret
edilmesi yanında fonksiyonel bir CRM uygulaması ile abone yönetiminde, adres
bilgisine dijital erişimden çok daha fazla etkinlik sağlanabilir.
Kaldı ki abone yönetimi konusunda, dağıtım şirketlerinin
devrinden sonra yeni şirketlerin uygulamaya koydukları CRM programlarına abone
datalarının dönüşümü esnasında çeşitli nedenlerle dönüşümü yapılamadığı için
yeni sistemde kaydı olmadığı halde aktif olarak elektrik kullanan birçok
abonenin sorunları dahi çözülemeden,
Çeşitli nedenlerle tüketici tarafından abonelik
sözleşmesi sonlandırılmadan, kullanım tesisi yıkılan, kullanılamayacak durumda
olan ve terk edilen veya artık tesiste enerji kullanımı mümkün olmayan kullanıcı
tesislerinde;
Aynı adreste aynı tesisat numarasındaki kullanıcı
tesisinde okuma görevlisi tüketim bilgisi (hayali okuma), kesme/açma görevlisi ise
binanın yıkık olduğu tüketim tesisinin olmadığı bilgisini getiriyorsa,
Daha önce ölçümü AG tarafından yapılan özel trafolu
aboneliği olan fakat daha sonra bırakın kullanım tesisini, trafosu hatta
dağıtım tesisi bile yerinde olmayan bir kullanım tesisine, okuma görevlisi
tüketim tesisini bulamadığı için tüketim yok veya kapalı kodu bilgisi vermesi
sonucu;
Yönetmelik gereği trafo gücüne göre hesaplanan trafo
kaybı her ay fiziki olarak bulunmayan tüketim tesisine fatura ediliyorsa,
O zaman sorun adres bilgisine erişim ile çözülemeyecek
kadar büyüktür demektir. Oysa bahsettiğim sorunlar adres bilgisi erişimine
gerek duyulmadan basit fakat istikrarlı uygulamalar ile çözülebilir
niteliktedir.
Abone yönetimindeki verimsizliğin nedeni abone sayısı ile
değil stratejik yaklaşımla ilgilidir, kısacası hizmet verilen aktif abone
sayısı net olarak bilinmeden toplam hizmette kaliteye ulaşılamayacağı gibi
mevcut verimsizlik zamanla kronik hale gelip yan hizmetler ve planlama
safhasında da yanlış veri üreteceği için öncelikler eldeki mevcut verilerin
güvenilir olması gerekir.
Abone yönetiminde başarıya
paralel olarak alacak yönetimi,
kayıp/kaçak yönetimi ve usulsüz kullanımlar da abone yönetimi etkinliği
oranında hem şirketlere hem tüketicilere fayda sağlayacaktır.
Saygılarımla
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
16 Haziran 2017 Cuma
Elektrik Tüketiminde TRT Fonu ve Sanayi Tarifesi
Sanayinin
geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 22.maddesinde,
[
4.12.1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri
Kanununun 4.maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde “satış bedelinin”
ibaresinden sonra gelmek üzere “(sanayi
sicil belgesine sahip sanayi işletmelerine yapılan elektrik enerjisi satışı
hariç)” ibaresi eklenmiştir.]
Kanunun
yürürlüğe girmesiyle, elektrik tüketimi sanayi tarife grubundan fiyatlandırılan
tüketiciler elektrik tüketim faturalarındaki aktif enerji bedelinin % 2’si
oranında TRT fonundan muaf tutulacaklardır.
EPDK’nun
5999-3 sayılı kurul kararına göre;
Sanayi abone grubu
MADDE 3 – (1) 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili
resmi kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu
abone grubu kapsamındadır. Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler
sanayi sicil belgesini görevli tedarik şirketine, başka bir tedarikçiden enerji
alan müşteriler ise sanayi sicil belgesini dağıtım şirketine ibraz ederler.
Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin,
ilgili resmi kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas
olup, ilgili resmi kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin
onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir.
(2)
Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler için görevli tedarik şirketi,
görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi
kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi sanayi abone grubundaki
tüketicileri vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin
yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin
ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak
bilgilendirmekle yükümlüdür. Faturalarda belirtilen vize bitim tarihine ilişkin
uyarılar ilgili yükümlülüğü karşılamaz. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi
sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde
yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30
(otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri
ticarethane abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır. Görevli tedarik
şirketi, dağıtım şirketini abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirir.
(3)
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu kapsamında olup, aboneliği
Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tüzel kişiliği adına yapılan Organize Sanayi
Bölgeleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca OSB sicil kaydı yapılmış ve
onaylanmış Kuruluş Protokolünün ibraz edilmesi halinde bu abone grubu
kapsamında değerlendirilir.
(4)
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu kapsamında kurulmuş olan ve dağıtım lisansı
sahibi tüzel kişilerce tek noktadan ölçüm yapılmak suretiyle, elektrik
aboneliği, bölge işleticisi veya bölge kurucu ve işleticisi tüzel kişiliği
adına yapılan/yapılacak serbest bölgeler; bölge içinde imalat faaliyeti
ruhsatına sahip kullanıcıların tüketimlerinin serbest bölge toplam elektrik
tüketimi içerisindeki payının toplam tüketimin yarısından daha fazla
olduğunun/olacağının ilgili resmi kuruluşça belgelenmesi halinde sanayi abone
grubu kapsamında değerlendirilir.
(5)
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 12 nci
maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen jeotermal kaynak dağıtımı ve
üretimini yapan şirketler, Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu
Uygulama Yönetmeliğine göre alınmış “jeotermal kaynak dağıtım şirketi”,
“jeotermal kaynak üretim şirketi” veya “jeotermal kaynak dağıtım ve üretim
şirketi” belgelerini ibraz etmeleri halinde bu abone grubu kapsamında
değerlendirilir. Belgenin iptal edildiği tarih itibarıyla sanayi abone grubu
uygulaması sonlandırılır.
(6)
Lisanslı üreticilerin kendi ihtiyaçlarına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri
(deneme amaçlı üretimleri için ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimleri dâhil)
bu abone grubu kapsamındadır. Bu üreticiler elektrik enerjisi ihtiyaçları için
tüketici konumundaki üreticiler olup, tüketicilere ilişkin ilgili hükümler
uygulanır. Lisanssız üreticiler ise tüketimlerine ilişkin olarak kendi abone
gruplarına dahil edilir.
(7)
Gerekli ölçü düzenini sağlamaları ve arıtma tesisi olduklarını ilgili
mercilerce belgelemeleri halinde, çevre ve insan sağlığını korumak üzere içme
suyu ve alıcı ortama verilen sıvı, gaz ve katı zehirli ve zararlı atıkların
arıtılması amacıyla kurulan arıtma tesisleri aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde
sanayi abone grubunda değerlendirilir.
a) Sanayi abonelerinin, sanayi
faaliyetlerine ilişkin olarak kurmuş oldukları arıtma tesisleri de sanayi abone
grubu kapsamında olup, bu tesislere sanayi tesisinin ait olduğu tarife sınıfı
ve tarife grubu hangisi ise o tarife sınıfı ve tarife grubuna ilişkin fiyat
uygulanır.
b) Aboneliği Mahalli İdareler ve
Mahalle İdare Birlikleri adına yapılan Mahalli İdareler ve Mahalle İdare
Birliklerine ait arıtma tesislerine, bağlı oldukları gerilim seviyesine göre
tek terimli sanayi tarife grubu fiyatı uygulanır.
c) (a) ve (b) bentlerinde
belirtilenler dışındaki arıtma tesisleri, arıtma tesisinin ait olduğu
müşterinin abone grubu kapsamındadır.
Coşkun
Tezel
30 Nisan 2017 Pazar
EPSAŞ’ların Suçu Ne?
5627
sayılı Enerji Verimliliği yasasının zorunlu uygulamaya geçişi için öngörülen 10
yıllık sürenin dolması ile 2 Mayıs 2017 tarihinden itibaren öngörülen uygulama
ile çeşitli mağduriyetlerin oluşmasının önüne geçmek için,
Çevre
ve Şehircilik Bakanlığınca 28 Nisan 2017 tarih ve 30051 Sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan bir yönetmelikle zorunlu uygulamaya geçiş süreci 01.01.2020 tarihine
ertelenmiştir.
Uygulamanın başlaması ile birlikte 2011
yılından önce Yapı Ruhsatı almamış binalarda da dâhil Enerji Kimlik Belgesi
(EKB) olmayan binaların satışında tapu işlemleri yapılamayacağı gibi, EKB
olmayan binalarda ikamet edenler elektrik ve su abonelik sözleşmesi de
yapamayacaklardır.
Bakanlık verilerine göre, 2011’den
sonra yapı ruhsatı alan binalar için “yapı kullanma izni” aşamasında EKB
alınmakta olup bu kapsamda 2011 yılından bu yana Türkiye genelinde yetkilendirilmiş
olup bu kapsamda;
Toplam
35 civarında şirket ve kurum tarafından, 480 bin bina, 2011 yılından önce yapı
ruhsatı alan binalardan ise 61 bina olmak üzere toplamda 541 bin bina EKB
almıştır. Oysa EKB vermeye yetkili kuruluş sayısı yeterli sayıya çıkarılarak, yasanın
çıktığı günden bu güne kadar 2011 yılından önce yapılmış binaların satışlarında
Tapu işlemine bağlı olarak EKB belgesi zorunlu kılınmış olsaydı mevcut bina
stokunun büyük bölümü belgelendirilmiş olabilirdi.
10 yılda yapılanlara bakacak olursak
önümüzdeki 36 ayda yapılacak işler oldukça fazla görülmektedir.
EKB almamış binalarda elektrik
aboneliği de yapılamayacağı düşünülürse, süre bitiminden sonraki ilk kamu görevlileri
tayin döneminde, elektrik şirketlerini ilgilendirmediği ve alınması EKB’ye göre
daha kolay olduğu halde zorunlu deprem sigortası olmayan binaların abonelik
sözleşmelerinin yapılmadığı dönemler de düşünülürse,
Zorunlu
deprem sigortası ile EKB belgelendirme süreçleri de incelendiğinde, zorunlu
deprem sigortası uygulamasında Mülk sahibinin tapu belgesi ile bir sigorta
acentesine gidip poliçe düzenletmesi ile sorun büyük oranda çözülerek DASK
poliçesi ile birlikte abonelik sözleşme işlemi aynı gün içerisinde
bitirilebilmekteydi,
EKB
belgelendirme süreci düşünüldüğünde ise bu süre DASK sürecine benzerlik
göstermeyecek ve tüketici mağduriyetleri kaçınılmaz olacaktır.
Yeni
dönemde de EKB belgesi olmayan binalarda elektrik aboneliği yapacak olan
tüketicilerle özellikle, görevli tedarik şirketleri (EPSAŞ)’lar arasında
oldukça sıkıntılı günler yaşanacağı görülmektedir.
Geçmişteki sorunların tekrar
yaşanmaması için şimdiden önlemler alınmalı zorunlu EKB uygulama tarihine 36 ay
süre kaldığı düşünülürse,
EKB’lerin
binaların enerji tasarruf seviyesi ve sera gazı salınımını gösteren belgeler
olduğu dikkate alınırsa, Doğalaz dağıtım şirketleri de bu sürecin taraflarından
biri konumundadır. Bu nedenle;
Gerek
kamu, gerek özel sektör bu sorunun çözümü konusunda ciddi işbirliği içinde
olmalı, sorunun çözümü için mevcut duruma ilave olarak, Çevre temizlik vergisi,
Emlak vergisi, Doğalgaz ve Elektrik fiyatlarında EKB belgeli binalar için daha
uygun fiyatlandırma politikaları ile EKB edinme cazip hale getirmeli.
Mevcut
binaların büyük çoğunluğunun EKB belgesi sorunu 36 ay sonuna kadar çözülmedikçe
01.01.2020 tarihinden itibaren yine Elektrik şirketleri haksız yere tüketici nezdinde
peşinen suçlu ilan edilecek ve yüz binlerce tüketici mağduriyet yaşayacaktır.
Coşkun
Tezel
coskuntezel44@gmail.com
28 Mart 2017 Salı
Akıllı Şebekelerde OSOS Uygulamaları ve Ağ Topolojisi
Akıllı
şebeke haberleşme uygulamalarında Enerji hatları üzerinden haberleşme tekniği (PLC
-Power Line Communication) , özellikle Otomatik Sayaç Okuma Sistemlerindeki
veri yoğunluğu ve PLC sisteminin de mevcut dağıtım sistemi üzerinden
haberleşmesi ve işletme maliyeti oluşturmaması nedeniyle yapılan testlerde 3300
byte boyutundaki bir sayaç verisi transferinin 4 saniyede alınabildiği
gibi
performans kriterleri de dikkate alındığında önemli bir seçenek oluşturmaktadır.
Çift yönlü iletişimle otomatik sayaç
okuma sistemi ile sayaçlardan tüketim bilgisi dışında yük profili, pil durumu,
elektriksel ve operasyonel bilgiler ve sayaca müdahale gibi birçok bilgi
alınabilir, uzaktan açma/kesme veya kısıtlama gibi işlemler rahatlıkla
uygulanabilir, fakat sadece sayaca müdahale edilerek yapılan kaçak kullanımlar
tespit edilebilir, sayaç dışı yöntemlerle yapılan kayıt dışı kullanımları OSOS
ile tespit etmek mümkün değildir. Bu nedenle;
Ağ topolojisi tasarlanırken
kayıp/kaçak analizinde bölgesel hedefler trafo bölgesine kadar düşürülebilmeli,
Bir
trafo bölgesindeki tüm tüketicilerin tüketim toplamı o trafonun tüm
çıkışlarından dağıtıma sunulan elektrik tüketimini ölçen sayaç tüketimleriyle eşzamanlı
kıyaslanabilmeli, böylece sayaçsız tüketiciler veya ölçü sistemi haricinden
kayıt dışı elektrik kullanımı nedeniyle oluşan kaçak kullanım denetimleri daha
etkin yapılabilecek bir sistem olmalıdır.
Birden
çok bağımsız bölümden oluşan binalarda sayaçların tek pano da toplanmış
olanlarında birden fazla sayaç tek modem üzerinden haberleşebileceği gibi,
sayaçların bağımsız bölüm girişlerinde veya katlarda bulunması halinde her
sayaç için ayrı bir harici modem kullanılabileceği gibi, dâhili modemli sayaç
kullanımı da mümkündür.
Trafodaki
Veri Çoklayıcılarda (Data Concentrator) toplanan PLC ile okunmuş tüketici
sayaç verileri daha hızlı ve hacimli GPRS (General Packet Radio Service) ile mobil
veya PSDN (Public Switched Data Network) telefon veya internet hatları
üzerinden doğrudan işlem merkezine transfer edilebilir. Böylelikle tek bir
teknoloji yerine Hibrit teknoloji uygulamaları ile yüksek verim alınabilir.
Bu arada sayaçların OSOS ile
okunması sonucunda Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında tüketiciler adına
düzenlenen faturaların tüketicilere ulaştırılması yanında, mesaj ve mail
yoluyla fatura bilgisinin tebliğ edilmesinin altyapısı da yönetmeliklerle
düzenlenmesi gerekmektedir.
Coşkun
Tezel
coskuntezel44@gmail.com
13 Mart 2017 Pazartesi
Teklif Değerlendirme ve Tedarikçi Seçme
Elektrik piyasasında serbest Tüketicilerin elektrik tüketimlerine en uygun teklifi ve tedarikçileri seçebilmeleri için,
Aldıkları
tekliflerdeki birim fiyat veya indirim oranlarını dikkatle incelemeleri,(
teklifin sözleşme sonuna kadar sabit fiyat veya düzenlenmiş tarife fiyatları
değişimleri ile sabit oranlı esnek fiyat içerip içermediğine dikkat etmeli.)
Elektrik
tüketiminde tüketim miktarının tarife fiyatıyla çarpımı ile bulunacak olan
Aktif enerji bedeli tedarik şirketlerine ait bir alacak olup, diğer başlıklar
altındaki alacaklar tedarik şirketinin aracılık ettiği asıl alacaklısı kamu
veya dağıtım şirketi alacakları olması nedeniyle,
Tedarikçi
Alacağı Aracı Olunan Alacak
Tarife
Bazlı Tarife
Bazlı Oransal
(Dağıtım Şirketi Alacağı)
(Kamu Alacağı)
1.Enerji
(Aktif) Bedeli 1.Reaktif
(Endüktif/Kapasitif) Enerji Bedeli 1.Belediye
Tüketim Vergisi 2.Güç/Güç Aşım Bedeli 2.Enerji
Fonu 3.Dağıtım Bedeli 3.TRT Fonu
4.KDV
EPDK’nun 30.12.2015 tarih ve 5999-3
Sayılı Kurul Kararınca, Elektrik faturalarındaki diğer alacaklardan olup asıl
alacaklısı dağıtım şirketi olan;
·
Reaktif
Enerji Bedeli
·
Güç
ve Güç Aşımı Bedeli
·
Dağıtım
Bedeli
Gibi
bedeller, düzenlenmiş tarifelerde belirlenmiş olup tarife bedeli ile birim
çarpımı sonucu elde edilen bedellerdir.
Asıl alacaklısı Kamu olan;
·
Belediye
Tüketim Vergisi
·
Enerji
Fonu
·
TRT
Fonu
·
KDV
Bedellerinin
ise bazıları tedarikçinin fatura düzenlenmesini müteakip, bazılarının ise
alacağın
tahsilini
müteakip ilgili kurumlara ödenmektedir.
Görüldüğü
gibi, tedarik şirketlerinin doğrudan indirim yapabilecekleri tek alacak Enerji
bedelidir bunun yanında Aktif enerji bedelinin, Belediye Tüketim Vergisi,
Enerji Fonu ve TRT fonu gibi alacakların matrahı olması nedeniyle, aktif enerji
bedelinin indirim tutarı ile doğrudan,
Aktif
enerji bedeli doğrudan indirimi yanında, Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu
ve TRT fonlarının da nispeten indirimden etkilenmesi kadar KDV’de dolaylı
olarak etkilenecektir.
Tedarik
şirketlerinin teklif ettikleri indirim oranları sadece aktif enerji bedelini
kapsamaktadır, Kamu alacağı olan ve Aktif enerji bedeli üzerinden geçerli
oranlar üzerinden hesaplanan vergi ve fonlar üzerinde, vergi ve fon ağırlığı
kadar dolalı olarak indirimden etkilenebilecektir.
Bu
nedenle Aktif enerji birim fiyatına yapılan indirim oranı tamamıyla, faturada
ödeme tutarına eti etmeyecek arada tüketici aleyhine bir durum söz konusu
olacaktır.
Bazı
tedarikçiler teklifleri indirim miktarını sanki ödeme tutarındaki indirim gibi
sunma çabaları bulunmaktadır, tedarikçiler tekliflerindeki indirim oranının
aktif enerji birim fiyatında olduğunu belirtmeli, tekliflerinde indirimli ve
indirimsiz örnek tüketim tablolarını sunabilmelidirler.
Bunu
yanında, özellikle tarifeye göre reaktif ölçümü zorunlu olan aboneler ile çift
terimli tarifeden enerji tüketen tüketicilerin, reaktif bedel ve güç aşımı
bedellerinin herhangi bir fatura döneminde çıkabileceği düşünülürse
indirimlerin ödeme tutarına yansıması önceden hesaplanamaz.
Teklif
kadar sözleşme içerikleri de tüketiciler açısından önemlidir, sözleşmelerin ve
tekliflerin oldukça açık ve anlaşılabilir olmalıdır.
İndirimli
elektrik teklifleri ve sözleşmeler tedarik şirketlerinin görünen yüzüdür.
Ayrıca
serbest tüketiciler, sayaç okuma tarihlerini, tüketim endekslerini ve
tedarikçilerine ilişkin bilgileri;
sitelerinden
öğrenebilme imkanına sahiptirler.
Coşkun
Tezel
coskuntezel44@gmail.com
24 Şubat 2017 Cuma
TEDAŞ Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması
Meclis’te kabul edilen ve önümüzdeki
hafta yasalaşması beklenen yeni torba yasada TEDAŞ alacaklarının yeniden
yapılandırılması hükmü, basında;
Tarımsal sulama nedeniyle olan
elektrik borçları yeniden yapılandırılacak
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 15 Şubat 2017 tarihi itibarıyla geldiği halde düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş olan borçlar yeniden yapılandırılacağı v.b. ifadelerle haberleştirilmesi sonucu borçlu tüketiciler tarafında soru işaretleri oluşturulmuştur. TEDAŞ alacakları;
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 15 Şubat 2017 tarihi itibarıyla geldiği halde düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş olan borçlar yeniden yapılandırılacağı v.b. ifadelerle haberleştirilmesi sonucu borçlu tüketiciler tarafında soru işaretleri oluşturulmuştur. TEDAŞ alacakları;
TEDAŞ
(Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş)’nin 22.03.2011 tarih ve 9-67 sayılı Yönetim
Kurulu Kararı ile, Enerji Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması kapsamında
TEDAŞ’a ait alacaklar ve bu alacakların tahsilinde abonelerin başvuru usulü
kararlaştırılmıştır. Kurul kararına göre TEDAŞ alacakları;
Özelleştirilen
ve fiili devri tamamlanan Dağıtım Şirketleri Lisans Bölgesindeki,
·
Resmi Daireler,
·
Belediyeler (İ tüketim ve içme suyu
tesislerinden kaynaklanan alacaklar),
·
Tarımsal Sulama,
·
Genel Aydınlatma ile
·
İbadethanelere
Ait devir öncesi enerji alacakları (Kaçak
ve Usulsüz enerji kullanımından doğan alacaklar
dahil.) olarak tanımlanmıştır.
Söz
konusu bu alacakların yeniden yapılandırılması prosedüründe ise borçlu
tüketicilerin ilgili Dağıtım Şirketi birimlerine veya bölgedeki TEDAŞ
temsilciliklerine dilekçe ile başvurulması, Dağıtım şirketlerine yapılan
müracaatların ise Dağıtım Şirketi tarafından ilgili TEDAŞ temsilciliğine
yönlendirileceği belirtilmiştir.
Bu
tanımlamaya göre, bir dağıtım bölgesinin fiili devir tarihi itibariyle tahakkuk
etmiş ve son ödeme tarihi geçmiş bulunan yukarıdaki abone grupları ile sınırlı
olan alacaklar dışındaki tüm alacakların işletme hakkı devri kapsamında ilgili
dağıtım şirketine devredilmiş olması nedeniyle bu kanun kapsamında yeniden
yapılandırılacak olan alacaklar, yukarıdaki tanımlama ile sınırlıdır. Bu
konudaki analizimiz ise;
22.02.2017
tarih ve 29987 Sayılı Resmi Gazetede Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından yayımlanan “Tarımsal Sulamaya İlişkin Elektrik Borcu Bulunan
Çiftçilere Bu Borçları Ödeninceye kadar 2017 Yılında Tarımsal Destekleme
Ödemesi Yapılmamasına İlişkin Uygulama” tebliğinde belirtildiği gibi Tarımsal
Sulama Tesislerinde kullanılan elektrik enerjisi nedeniyle ilgili Dağıtım veya
Görevli Tedarik Şirketine borcu bulunan, Çiftçi Kayıt Sisteemine Kayıtlı
çiftçilerin 2017 yılı Tarımsal Destekleme Ödemesini alabilmesinin aynı tebliğin
EK-1 formunda belirtilen Muvaffakatname’yi ilgili Ziraat Bankası Şubesine vermiş
olmaları şartı getirilmesiyle doğrulanmıştır.
Meclis’te
kabul edilerek önümüzdeki hafta yasalaşması beklenen yeni torba yasa içeriğine
dayanarak, basında çıkan ve yeterli açıklamadan yoksun,TEDAŞ alacaklarının
yeniden yapılınadırılması haberleri ile tüketiciler yeteri kadar
bilgilenemeyeceğinden dolayı tüketicilerin yeni yapılandırmadan faydalanmak
maksadıyla ilgili dağıtım ve görevli tedarik şirketlerine elektrik borçlarını ödemelerini
ertelemesi neticesinde bir taraftan tüketiciler daha fazla gecikme cezası
ödemek zorunda kalacak, diğer taraftan ise ilgili dağıtım ve görevli tedarik
şirketlerinin tahsilatlarında zamana bağlı da olsa kısmen performans düşüklüğü
olabilecek böylelikle tüm tarafların zararına sonuçlanacak bir süreç yaşanmış
olacaktır.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
16 Şubat 2017 Perşembe
Tüketici Şikâyetleri
www.enerjimagazin.com sitesinde Enerji
İşleri Genel Müdürlüğü Elektrik Dağıtım Şirketleri Denetim Dairesi Başkanlığı'nın
konuya ilişkin hazırladığı raporlardan edindiği bilgilere göre 11.02.2017 tarihinde
yaptığı (http://www.enerjimagazin.com/haber-5238-Elektrik-Dagitim-Sirketlerinin-Sikayet-Karnesi.html)
haberinde;
Elektrik Dağıtım Şirketlerine 2016 yılı 3. Çeyrek
döneminde (Temmuz, Ağustos ve Eylül) toplam 2.397.655 ihbar ve şikâyet geldiği.
Bu şikâyet ve ihbarların 2.336.565’i çözümlendiği, Çözümlenemeyen şikâyet
sayısının 34.501, işlemde olan şikâyet sayısının ise 26.589 olduğu ifade
edilmiş, bu dönemde en yüksek şikâyetin ise 418.332 ile BEDAŞ’a ait olduğu
ifade edilmiştir.
Sayısal olarak bakıldığı zaman doğru bir rapor
olmasına rağmen, ihbar ve şikâyetlerin abone sayısına oranına bakarsak
karşımıza oldukça farklı bir tablo çıkmaktadır. Bu amaçla sitenin hazırlamış
olduğu tabloya EPDK’nun yayımladığı “Elektrik Piyasası 2015 Gelişim Raporu”
verilerine dayanarak şirketlerin abone sayılarını ilave ederek gelen ihbar ve şikâyetlerin
oranını incelediğimizde, karşımıza oldukça çarpıcı bir tablo çıkmaktadır.
Söz konusu ihbar ve şikâyetlerin 2016 yılı
Temmuz, Ağustos ve Eylül olmak üzere üç aylık bir dönemi kapsayan bir döneme
ait olması dikkate alınırsa oldukça yüksek ihbar ve şikâyet olduğu
görülmektedir.
Sonuçlanan,
sonuçlanmayan ve işlem süreci devam eden sayılarda hata ve yanlışlıkları bir
kenara bırakarak ihbar ve şikâyet sayılarına bakarsak,
Bu
yüksek sayıdaki ihbar ve şikâyetler nedeniyle aynı oranda işgücünün bu ihbar ve
şikâyetleri incelemek ve çözüme kavuşturmak için harcandığı zaman ile,
işgücünün enerjisi yanlış yönlendirilmiş olmaktadır, oysa ihbar ve şikâyetler
ne kadar azalmış olsa inceleme ve sonuçlandırma süreci ve işgücü de o kadar
azalacak olması nedeniyle mevcut işgücünün hizmet kalitesini arttırmaya daha
fazla zaman ayırarak hizmet kalitesini yükseltebilecektir.
Daha
fazla ihbar ve şikâyeti sonuçlandırmaya çaba gösteren işgücü ise hizmet
kalitesini arttırmaya zaman bulamayacağından ihbar ve şikâyet sayısı gittikçe
artacak bu da hem verimlilik açısından şirkete zarar olacağı gibi diğer
taraftan da tüketici memnuniyetini azaltacaktır.
Serbest
tüketici uygulaması nedeniyle mevcut müşteriyi portföyde tutabilme açısından
bakıldığında ise müşteri memnuniyetinin vazgeçilmez olduğu görülmektedir.
Tüm
bu ihbar ve şikâyet verileri her dağıtım ve görevli tedarik şirketinin elinde
olduğuna göre, bu çok kıymetli veriyi kategorilere ayırarak hizmet konusunda
aksayan birimlerde iyileştirmeye gidilmesi ile bir taraftan verimlilik artışı
sağlanırken, diğer taraftan müşteri memnuniyeti
ile çalışanların moral ve motivasyonları da arttırılmış olacaktır.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
10 Şubat 2017 Cuma
Elektrik Satışının Fatura Edilmesi
Elektrik Satışının Fatura
Edilmesi
8 Mayıs 2014 tarih ve 28994 Sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Ödeme
Bildirimi” başlıklı 12.maddesinin 3.bendinde,
Görevli tedarik şirketleri
tarafından düzenlenecek olan ödeme bildirimi (Faturalarda) asgari olarak yer
alacak bilgilerin;
a)
Tüketicinin adı-soyadı veya unvanı, adresi, tüketici ve/veya abone numarası,
abone grubu,
b) Sayaç veya sayaçlara ait marka,
tip ve seri numarası, çarpan, varsa akım ve/veya gerilim trafo oranları,
c) Tüketime esas ilk ve son
endeksler ile okuma tarihleri,
ç) Tüketilen elektrik enerjisi
miktarı,
d) Tüketimin fiyatlandırılmasına
esas enerji ve kapasite bilgileri,
e)
Elektrik enerjisi birim fiyatları ve tüketim bedeli ile ilgili mevzuat
kapsamında faturalarda yer alması öngörülen diğer bedelleri,
f) Vergi, yasal kesinti ve borçlar,
g) Son ödeme tarihi, ödeme
şekilleri ve merkezleri,
h) Değiştirilen sayaç var ise aynı
döneme ait tüketim değerleri,
ı) Görevli tedarik şirketi ile
dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin tüketici hizmetleri merkezlerinin telefon
ve faks numaraları ile internet ve elektronik posta adresleri, arıza ve acil
durumlarda aranabilecek dağıtım şirketinin telefon numarası,
i) Günlük enerji tüketim ortalaması,
j) Bir sonraki okuma dönemi,
k) Varsa geçmiş dönemlere ilişkin
borç veya alacak,
l) Kesme-Bağlama bedeli,
m) Ödeme bildirimi tarihi
itibariyle, tüketicinin son bir yıllık elektrik enerjisi tüketim miktarı,
n) Bulunması halinde otomatik ödeme
talimatı bilgisi.
Şeklinde belirlenmiş olması,
Bağımsız tedarikçilerin bu maddelerden muaf tutulacağı anlamı taşımadığı gibi,
tüketicinin tüketimleri hakkında bilgi sahibi olması için yukarıdaki bilgilerin
olması zorunludur.
Buna rağmen, aşağıda gördüğünüz ve önemli
bir bağımsız tedarikçinin düzenlemiş olduğu bir elektrik faturasında;
1 ) Sayaç veya sayaçlara ait marka,
tip ve seri numarası, çarpan, varsa akım ve/veya gerilim trafo oranları,
2 ) Tüketime esas ilk ve son
endeksler ile okuma tarihleri,
Gibi
iki önemli bilginin olmadığı gibi, Endüktif Reaktif, Kapasitif Reaktif, Güç ve
Güç Aşımı birimleri tanım olarak (KWH) olarak (doğrusu kWh olması gerekirdi) belirtilmiştir, bu yanlış tanımların
her ne kadar fatura hesaplanmasına etkisi olmasa da literatüre uygun tanımlama
olmadığı da görülmektedir.
Oysa
Endüktif Reaktif ve Kapasitif Reaktif tüketimleri birim tanımı olarak (kVARh), Güç ve Güç Aşımı birim
tanımları ise (kW) olarak, Aktif
tüketimin ise (kWh) olarak tanımlanması gerekirdi.
Coşkun
Tezel
coskuntezel44@gmail.com
22 Ocak 2017 Pazar
Reaktif Enerji Bedeli Uygulamasında Muafiyet
EPDK’nun
26.12.2016 tarih ve 6808 sayılı Kurul Kararı ile
31.12.2015 tarih ve 29579 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren EPDK’nun 5999-3 sayılı Kurul Kararı ile uygulamaya
konulan “Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife
Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ kararın 13.maddesinin ¹ 2.fıkrası
“(2)
Yukarıda belirtilenler dışında, tüm dağıtım sistemi kullanıcıları ile sisteme
enerji veren üreticilere çekiş yönünde 16 ncı maddenin dördüncü fıkrasında
belirtilen durumlarda aşağıdaki şartlar dâhilinde reaktif enerji tarifesi
uygulanır. Ancak kullanıcıya ait kompanzasyon tesisinde arıza sonucu oluşan
ihlalin yılda (takvim yılı) bir kez olması halinde reaktif enerji bedeli
faturalamada dikkate alınmaz. Reaktif enerji ölçüm sistemleri dağıtım şirketi
tarafından tesis edilir. Reaktif enerji ölçüm sistemi tesis edilmemiş kullanıcılara
reaktif enerji bedeli uygulanmaz.”
Şeklinde
değiştirilmiştir.
Yeni
düzenlemede açıkça belirtildiği üzere kullanıcının kompanzasyon tesisinde
oluşan bir arıza nedeniyle aktif, reaktif (Endüktif veya kapasitif oranların
biri veya her ikisi birden) oranlarının ihlalinin bir takvim yılı içerisinde
bir defa gerçekleşmesi durumunda,
Bu
oran aşımlarının faturalamada dikkate alınmayacağı, dolayısı ile kullanıcı bu
madde kapsamındaki ihlalinden dolayı herhangi bir reaktif bedel ödemeyecektir.
Değiştirilen
maddenin içeriğine göre, aynı takvim
yılı içerisinde ikinci defa ihlalin gerçekleşmesi durumunda, ikinci ihlalden
itibaren reaktif bedellerin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Bu
uygulama sonucu takvim yılı içerisinde ilk defa aktif/reaktif oranlarının
aşılması, faydalanılmış olunan reaktif enerji bedeli muafiyeti ve aynı yıl
içerisinde konunun tekerrürü halinde aşılan reaktif oranının fatura edileceği
hakkında tüketiciyi uyarma zorunluluğu bulunmamaktadır, bu nedenle tüketiciler
her dönem faturalarını dikkatle inceleyerek, faturalandırılmayan aşım
ihlallerini takip etmek durumundadırlar.
Tüketicilerin yeterli bilgi sahibi olmaması nedeniyle
uygulamanın denetiminin nasıl yapılacağı ise belirsizliğini korumaktadır.
Dağıtım ve görevli tedarik şirketleri denetlenmiş olsa
bile şu anda sayıları 200’ü aşan bağımsız tedarikçilerin madde hükmünü
uygulayıp uygulamadıkları veya madde hükmünü uygulamayan ve tüketici itirazına
rağmen gerekli düzeltmeyi yapmayan dağıtım ve tedarik şirketleri hakkında bir
yaptırım ise bulunmamaktadır.
(Değiştirilen maddenin son iki satırındaki
“Reaktif enerji ölçüm sistemleri dağıtım
şirketi tarafından tesis edilir. Reaktif enerji ölçüm sistemi tesis edilmemiş kullanıcılara
reaktif enerji bedeli uygulanmaz.” İfadesi
dağıtım sistemi kullanıcılarını bağlayan ifadeler olmadığından dağıtım sistemi
kullanıcılarının bu konuda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Dağıtım
sistemi kullanıcıları kendi kompanzasyon sistemlerini tesis etmek ve kontrol
altında tutmakla yükümlüdürler.
¹(2) Yukarıda belirtilenler dışında, tüm dağıtım sistemi
kullanıcıları ile sisteme enerji veren üreticilere çekiş yönünde 17 nci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen
durumlarda aşağıdaki şartlar dâhilinde
reaktif enerji tarifesi uygulanır. Reaktif enerji ölçüm sistemleri dağıtım şirketi tarafından
tesis edilir. Reaktif enerji ölçüm sistemi tesis edilmemiş abonelere reaktif enerji bedeli uygulanmaz.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
16 Ocak 2017 Pazartesi
Abone Grubu, Tarife Sınıfı ve Güç Değişikliği
Abone Grubu Değişikliği
EPDK’nın
30.12.2015 tarih ve 5999-3 sayılı kurul kararının 8.maddesinin;
1.Mevcut veya yeni bir tesis ve kullanım yeri için
müşterinin abone grubu tespiti ve abone grubu değişiklikleri;
a) Görevli tedarik şirketinden enerji alan/alacak
müşteriler için görevli tedarik şirketi tarafından,
b) Görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden
enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi
tarafından yapılır.
4.
Abone grubunda değişiklik yapmak isteyen müşteri talebini yazılı olarak beyan
eder ve talebi uygun bulunduğu takdirde, bu değişiklik yeni abone grubundan
sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşmanın imzalandığı tarihin içinde
bulunduğu fatura döneminden sonraki fatura döneminde yerine getirilir.
5. Bir tüketicinin dâhil olduğu
abone grubunun herhangi bir sebeple Şirket tarafından değiştirilebilmesi için
öncelikle bu durum ilgili tüketiciye yazılı olarak bildirilir ve tüketicinin
gerekli bilgi ve belgeleri sunabilmesi için tebliğ tarihi itibariyle 30 (otuz)
gün süre verilir. İlgili tüketicinin durumunu gösterir belgeleri bu süre
içerisinde sunmaması halinde bu tüketici şirket tarafından öngörülen abone
grubuna dâhil edilir.
Tarife
Sınıfı Değişikliği
EPDK’nın 30.12.2015 tarih ve 5999-3
sayılı kurul kararının 11.maddesinin;
4. Tarife sınıfında değişiklik
yapmak isteyen dağıtım sistemi kullanıcısı, bu talebini dağıtım şirketine
yazılı olarak yapar. Abonenin talebinin uygun bulunması halinde, yeni tarife
sınıfına ilişkin sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşmanın imzalandığı
tarihin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki fatura döneminden itibaren
geçerli olmak üzere tarife sınıfı değiştirilir.
5.Tarife sınıfı değişiklikleri, eş
zamanlı olarak ilgili müşterinin tedarikçisine bildirilir.
6. Tarife sınıfı değişiklik talebi
bir takvim yılı içerisinde 3 (Üç) defadan fazla olamaz.
Güç
Değişikliği
EPDK’nın 30.12.2015 tarih ve
5999-3 sayılı kurul kararının 12.maddesinin;
2. Çift terimli tarife sınıfına dâhil
kullanıcının, birbirini izleyen iki fatura döneminde talep gücünün % 10’unu
aşması halinde yeni güce göre sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşma
yapılır.
3. Çift terimli tarifede güç
değişikliği talebinin yazılı olarak dağıtım şirketine yazılı yapılması esas
olup, şirketçe uygun bulunması halinde, talep edilen güce göre yapılacak
sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşma tarihinin içinde bulunduğu
dönemden sonraki fatura döneminde yeni güç dikkate alınarak faturalama yapılır.
İçinde bulunulan fatura dönemi için yapılan güç değişikliği talepleri dikkate
alınmaz.
4. Bu maddenin 2. Ve 3. Fıkrasına
göre gerçekleştirilen güç değişiklikleri eş zamanlı olarak ilgili müşterinin
tedarikçisine bildirilir.
5. Bir takvim yılı içerisinde en
fazla 3 (üç) defa güç değişikliği yapılabilir.
Olarak ifade edilmektedir.
Kaynak:
EPDK
coskuntezel44@gmail.com
4 Ocak 2017 Çarşamba
01.01.2017 Tarihinden Geçerli Perakende Satış Tarifesi
Kaynak:EPDK
Not:
Tablo, dağıtım sistemine AG’den bağlı Tek terimli tarife sınıfında olan
aboneler için düzenlenmiş, TRT fonu, Enerji Fonu, Belediye Tüketim Vergisi,
Reaktif enerji bedeli ve KDV hariç birim fiyatlardır.
coskuntezel44@gmail.com
1 Ocak 2017 Pazar
Tek terimli ve Çift terimli Tarife Sınıfları ile Tek zamanlı ve Üç zamanlı tarifeler
Dağıtım
sistemine bağlı tüketicilere uygulanan tarife sınıfı, Tek Terimli ve Çift
terimli olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır.
Tek Terimli Tarife: Dağıtım sisteminden
çekilen (tüketilen kwh)’ın dağıtım bedeli uygulaması esasına göre faturalandırılan
aboneler tek terimli tarife sınıfında olanlardır.
Çift Terimli Tarife: Dağıtım sistemine
yalnızca OG seviyesinden bağlı olup, Çekilen gücün en yüksek anlık değerinin
belirlenebilmesi için ölçü sisteminde demandmetreli sayaç bulunan/bulunacak
olan,
Bağlantı
veya sözleşmede belirtilen güç (kW) karşılığı üzerinden, şayet belirtilen gücün
(kW) aşılması durumunda güç ve güç aşım bedeli yanında, dağıtım sisteminden
çekilen (tüketilen kwh)’ın dağıtım bedeli esasına göre faturalandırılan aboneler
çift terimli tarife sınıfındaki abonelerdir.
Darbeli
yük çeken sanayi tesisleri ile ark ocağı tesisleri bulunan tüketici olarak çift
terimli tarife sınıfına tabi olup, diğer tüketiciler (OG’den ölçülmek kaydıyla)
talep etmeleri halinde, dağıtım sistemine OG seviyesinden bağlı tüm üretim
tesisleri veriş yönünde zorunlu olarak çift terimli tarife sınıfından enerji
kullanabilirler.
Çift
terimli tarife sınıfından enerji tüketen serbest tüketicilerin tedarikçilerden
aldıkları teklifleri incelerken, özellikle Güç ve Güç Aşımı bedellerinin ilgili
dağıtım şirketlerinin gelir kalemleri olması nedeniyle, tedarik şirketlerinin
söz konusu bedelleri dağıtım şirketleri adına tüketiciden tahsil ederek ilgili
dağıtım şirketine fatura karşılığı ödenmesinde aracı olmaları nedeniyle,
Bu
iki bedel tutarında bir indirim yapamayacak olması dikkate alınarak, bu bedellerde
indirim taahhüdünde bulunan tedarik şirketlerinin tekliflerini daha dikkatle
incelemeleri gerekmektedir.
Tüketiciler
tarafında Tek ve Çift terimli tarife sınıfları ile Tek ve Üç zamanlı perakende
satış tarifeleri konusunda bir karışıklık olduğu görülmektedir,
Tek
ve çift terimli tarife sınıfını yukarıda izah etmeye çalıştık, tek ve üç
zamanlı tarife ise kısaca, tüketilen elektrik enerjisinin tüketim zaman
dilimlerine göre farklı birim fiyatlardan hesaplanmasıdır.
Tek Zamanlı Tarife:
Günün tüm
zamanlarında tüketilen elektrik enerjisinin enerji bedelinin tek bir fiyat
üzerinden hesaplandığı tarifedir.
Çok Zamanlı Tarife:
Tüketilen
elektrik enerjisinin günün belirlenmiş zaman dilimlerine göre belirlenmiş
farklı fiyatlardan hesaplanması esasına dayanan bir tarifedir.
Görüldüğü
gibi Çift terimli tarife sınıfından elektrik tüketen tüketicilerde tüketilen
enerjinin (kwh) enerji tarifesindeki fiyatı yanında ayrıca sözleşmede
belirtilen güç ve (varsa güç aşımı) bedellerinin tarife karşılığı ile
hesaplanırken,
Tek
zamanlı ve Üç zamanlı tarife gruplarından elektrik tüketen tüketicilere ise,
Tek zamanlı tarife kullanıcılara gün içinde zaman dilimi dikkate alınmaksızın
tek fiyat üzerinden, Üç zamanlı tarife kullanıcıları ise tükettikleri enerji
(kwh)’ın gün içerisindeki zaman dilimlerine karşılık gelen birim fiyatlar
üzerinden birden fazla (üç) farklı fiyatla fiyatlandırılarak hesaplanmasıdır.
Dağıtım
sistemine OG’den bağlı olmak kaydıyla, Tek terimli ve Çift terimli tarife
sınıfı seçenekleri (Darbeli yük çeken sanayi tesisleri, ark ocağı tesisleri ve dağıtım
sistemine OG’den bağlı üretim tesisleri hariç) ile
Tek
veya üç zamanlı tarife seçenekleri tüketici tercihlerine bağlıdır. Tüketiciler tercihlerini
yaparken tüketimleri ile tüketimlerine bağlı seçenekleri inceler veya yıllık tüketim
miktarı (2400 kwh üzeri tüketimi olan) serbest tüketici hakkı kazanmış
tüketiciler farklı tedarikçilerden daha uygun fiyata elektrik enerjisi temin
ederek daha avantajlı fiyatlara ulaşabilirler.
coskuntezel44@gmail.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)