22 Kasım 2017 Çarşamba

Usulsüz Elektrik Kullanımı ve Abone Yönetimi!
            EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, 7.Uluslararası Doğalgaz Kongre ve Fuarının (INGAS 2017) ikinci gününde ki konuşmasında;
            “Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve adres bilgilerinin elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketlerine açılmasını mümkün kılan yasal düzenlemeye Cumhurbaşkanının onay vermesi halinde, Elektrik ve Doğalgaz dağıtım hizmetlerinin daha hızlanacağı bürokrasinin azaltılacağı ve tüketicilerin abonelikleri kendi adına yapmamaları sonucu oluşan usulsüzlüklerin engelleneceğini belirtmiştir.”
            Mevcut durumda elektrik ve doğalgaz aboneliklerini kendi adına almış olan tüketicilerin yeterli kimlik ve adres bilgileri şirketlerde bulunmaktadır, elektrik ve doğalgaz aboneliklerini kendi adına kaydettirmeden başkası adına usulsüz kullanımda bulunanların tespiti için ise bu adres bilgisi erişim izninin fazla bir faydası olmayacaktır.
Abone yönetiminde etkin olunmadan, alacak yönetimi ve kayıp/kaçak yönetiminde sürdürülebilir başarı sağlamak mümkün değildir.
            Şirket çalışanları tarafından en az ayda bir defa sayaç okuma, kesme/açma veya denetim amacıyla tüketicinin kullanım tesisinin ziyaret edilmesi yanında fonksiyonel bir CRM uygulaması ile abone yönetiminde, adres bilgisine dijital erişimden çok daha fazla etkinlik sağlanabilir.
            Kaldı ki abone yönetimi konusunda, dağıtım şirketlerinin devrinden sonra yeni şirketlerin uygulamaya koydukları CRM programlarına abone datalarının dönüşümü esnasında çeşitli nedenlerle dönüşümü yapılamadığı için yeni sistemde kaydı olmadığı halde aktif olarak elektrik kullanan birçok abonenin sorunları dahi çözülemeden,
            Çeşitli nedenlerle tüketici tarafından abonelik sözleşmesi sonlandırılmadan, kullanım tesisi yıkılan, kullanılamayacak durumda olan ve terk edilen veya artık tesiste enerji kullanımı mümkün olmayan kullanıcı tesislerinde;
            Aynı adreste aynı tesisat numarasındaki kullanıcı tesisinde okuma görevlisi tüketim bilgisi (hayali okuma), kesme/açma görevlisi ise binanın yıkık olduğu tüketim tesisinin olmadığı bilgisini getiriyorsa,
            Daha önce ölçümü AG tarafından yapılan özel trafolu aboneliği olan fakat daha sonra bırakın kullanım tesisini, trafosu hatta dağıtım tesisi bile yerinde olmayan bir kullanım tesisine, okuma görevlisi tüketim tesisini bulamadığı için tüketim yok veya kapalı kodu bilgisi vermesi sonucu;
            Yönetmelik gereği trafo gücüne göre hesaplanan trafo kaybı her ay fiziki olarak bulunmayan tüketim tesisine fatura ediliyorsa,
            O zaman sorun adres bilgisine erişim ile çözülemeyecek kadar büyüktür demektir. Oysa bahsettiğim sorunlar adres bilgisi erişimine gerek duyulmadan basit fakat istikrarlı uygulamalar ile çözülebilir niteliktedir.
            Abone yönetimindeki verimsizliğin nedeni abone sayısı ile değil stratejik yaklaşımla ilgilidir, kısacası hizmet verilen aktif abone sayısı net olarak bilinmeden toplam hizmette kaliteye ulaşılamayacağı gibi mevcut verimsizlik zamanla kronik hale gelip yan hizmetler ve planlama safhasında da yanlış veri üreteceği için öncelikler eldeki mevcut verilerin güvenilir olması gerekir.
Abone yönetiminde başarıya paralel olarak alacak yönetimi,  kayıp/kaçak yönetimi ve usulsüz kullanımlar da abone yönetimi etkinliği oranında hem şirketlere hem tüketicilere fayda sağlayacaktır.
            Saygılarımla

Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com

16 Haziran 2017 Cuma

Elektrik Tüketiminde TRT Fonu ve Sanayi Tarifesi

Sanayinin geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 22.maddesinde,
[ 4.12.1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununun 4.maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde “satış bedelinin” ibaresinden sonra gelmek üzere  “(sanayi sicil belgesine sahip sanayi işletmelerine yapılan elektrik enerjisi satışı hariç)”  ibaresi eklenmiştir.]
Kanunun yürürlüğe girmesiyle, elektrik tüketimi sanayi tarife grubundan fiyatlandırılan tüketiciler elektrik tüketim faturalarındaki aktif enerji bedelinin % 2’si oranında TRT fonundan muaf tutulacaklardır.
EPDK’nun 5999-3 sayılı kurul kararına göre;
Sanayi abone grubu
MADDE 3 (1) 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmi kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu abone grubu kapsamındadır. Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler sanayi sicil belgesini görevli tedarik şirketine, başka bir tedarikçiden enerji alan müşteriler ise sanayi sicil belgesini dağıtım şirketine ibraz ederler. Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmi kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmi kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir.
(2) Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler için görevli tedarik şirketi, görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi sanayi abone grubundaki tüketicileri vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Faturalarda belirtilen vize bitim tarihine ilişkin uyarılar ilgili yükümlülüğü karşılamaz. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30 (otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır. Görevli tedarik şirketi, dağıtım şirketini abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirir.
(3) 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu kapsamında olup, aboneliği Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tüzel kişiliği adına yapılan Organize Sanayi Bölgeleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca OSB sicil kaydı yapılmış ve onaylanmış Kuruluş Protokolünün ibraz edilmesi halinde bu abone grubu kapsamında değerlendirilir.
(4) 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu kapsamında kurulmuş olan ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişilerce tek noktadan ölçüm yapılmak suretiyle, elektrik aboneliği, bölge işleticisi veya bölge kurucu ve işleticisi tüzel kişiliği adına yapılan/yapılacak serbest bölgeler; bölge içinde imalat faaliyeti ruhsatına sahip kullanıcıların tüketimlerinin serbest bölge toplam elektrik tüketimi içerisindeki payının toplam tüketimin yarısından daha fazla olduğunun/olacağının ilgili resmi kuruluşça belgelenmesi halinde sanayi abone grubu kapsamında değerlendirilir.
(5) 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 12 nci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen jeotermal kaynak dağıtımı ve üretimini yapan şirketler, Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliğine göre alınmış “jeotermal kaynak dağıtım şirketi”, “jeotermal kaynak üretim şirketi” veya “jeotermal kaynak dağıtım ve üretim şirketi” belgelerini ibraz etmeleri halinde bu abone grubu kapsamında değerlendirilir. Belgenin iptal edildiği tarih itibarıyla sanayi abone grubu uygulaması sonlandırılır.
(6) Lisanslı üreticilerin kendi ihtiyaçlarına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri (deneme amaçlı üretimleri için ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimleri dâhil) bu abone grubu kapsamındadır. Bu üreticiler elektrik enerjisi ihtiyaçları için tüketici konumundaki üreticiler olup, tüketicilere ilişkin ilgili hükümler uygulanır. Lisanssız üreticiler ise tüketimlerine ilişkin olarak kendi abone gruplarına dahil edilir.
(7) Gerekli ölçü düzenini sağlamaları ve arıtma tesisi olduklarını ilgili mercilerce belgelemeleri halinde, çevre ve insan sağlığını korumak üzere içme suyu ve alıcı ortama verilen sıvı, gaz ve katı zehirli ve zararlı atıkların arıtılması amacıyla kurulan arıtma tesisleri aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde sanayi abone grubunda değerlendirilir.
a) Sanayi abonelerinin, sanayi faaliyetlerine ilişkin olarak kurmuş oldukları arıtma tesisleri de sanayi abone grubu kapsamında olup, bu tesislere sanayi tesisinin ait olduğu tarife sınıfı ve tarife grubu hangisi ise o tarife sınıfı ve tarife grubuna ilişkin fiyat uygulanır.
b) Aboneliği Mahalli İdareler ve Mahalle İdare Birlikleri adına yapılan Mahalli İdareler ve Mahalle İdare Birliklerine ait arıtma tesislerine, bağlı oldukları gerilim seviyesine göre tek terimli sanayi tarife grubu fiyatı uygulanır.
c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilenler dışındaki arıtma tesisleri, arıtma tesisinin ait olduğu müşterinin abone grubu kapsamındadır.
Coşkun Tezel

30 Nisan 2017 Pazar

EPSAŞ’ların Suçu Ne?

5627 sayılı Enerji Verimliliği yasasının zorunlu uygulamaya geçişi için öngörülen 10 yıllık sürenin dolması ile 2 Mayıs 2017 tarihinden itibaren öngörülen uygulama ile çeşitli mağduriyetlerin oluşmasının önüne geçmek için,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 28 Nisan 2017 tarih ve 30051 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir yönetmelikle zorunlu uygulamaya geçiş süreci 01.01.2020 tarihine ertelenmiştir.
            Uygulamanın başlaması ile birlikte 2011 yılından önce Yapı Ruhsatı almamış binalarda da dâhil Enerji Kimlik Belgesi (EKB) olmayan binaların satışında tapu işlemleri yapılamayacağı gibi, EKB olmayan binalarda ikamet edenler elektrik ve su abonelik sözleşmesi de yapamayacaklardır.
            Bakanlık verilerine göre, 2011’den sonra yapı ruhsatı alan binalar için “yapı kullanma izni” aşamasında EKB alınmakta olup bu kapsamda 2011 yılından bu yana Türkiye genelinde yetkilendirilmiş olup bu kapsamda;
Toplam 35 civarında şirket ve kurum tarafından, 480 bin bina, 2011 yılından önce yapı ruhsatı alan binalardan ise 61 bina olmak üzere toplamda 541 bin bina EKB almıştır. Oysa EKB vermeye yetkili kuruluş sayısı yeterli sayıya çıkarılarak, yasanın çıktığı günden bu güne kadar 2011 yılından önce yapılmış binaların satışlarında Tapu işlemine bağlı olarak EKB belgesi zorunlu kılınmış olsaydı mevcut bina stokunun büyük bölümü belgelendirilmiş olabilirdi.
            10 yılda yapılanlara bakacak olursak önümüzdeki 36 ayda yapılacak işler oldukça fazla görülmektedir.
            EKB almamış binalarda elektrik aboneliği de yapılamayacağı düşünülürse, süre bitiminden sonraki ilk kamu görevlileri tayin döneminde, elektrik şirketlerini ilgilendirmediği ve alınması EKB’ye göre daha kolay olduğu halde zorunlu deprem sigortası olmayan binaların abonelik sözleşmelerinin yapılmadığı dönemler de düşünülürse,
Zorunlu deprem sigortası ile EKB belgelendirme süreçleri de incelendiğinde, zorunlu deprem sigortası uygulamasında Mülk sahibinin tapu belgesi ile bir sigorta acentesine gidip poliçe düzenletmesi ile sorun büyük oranda çözülerek DASK poliçesi ile birlikte abonelik sözleşme işlemi aynı gün içerisinde bitirilebilmekteydi,
EKB belgelendirme süreci düşünüldüğünde ise bu süre DASK sürecine benzerlik göstermeyecek ve tüketici mağduriyetleri kaçınılmaz olacaktır.
Yeni dönemde de EKB belgesi olmayan binalarda elektrik aboneliği yapacak olan tüketicilerle özellikle, görevli tedarik şirketleri (EPSAŞ)’lar arasında oldukça sıkıntılı günler yaşanacağı görülmektedir.
            Geçmişteki sorunların tekrar yaşanmaması için şimdiden önlemler alınmalı zorunlu EKB uygulama tarihine 36 ay süre kaldığı düşünülürse,
EKB’lerin binaların enerji tasarruf seviyesi ve sera gazı salınımını gösteren belgeler olduğu dikkate alınırsa, Doğalaz dağıtım şirketleri de bu sürecin taraflarından biri konumundadır. Bu nedenle;
Gerek kamu, gerek özel sektör bu sorunun çözümü konusunda ciddi işbirliği içinde olmalı, sorunun çözümü için mevcut duruma ilave olarak, Çevre temizlik vergisi, Emlak vergisi, Doğalgaz ve Elektrik fiyatlarında EKB belgeli binalar için daha uygun fiyatlandırma politikaları ile EKB edinme cazip hale getirmeli.
Mevcut binaların büyük çoğunluğunun EKB belgesi sorunu 36 ay sonuna kadar çözülmedikçe 01.01.2020 tarihinden itibaren yine Elektrik şirketleri haksız yere tüketici nezdinde peşinen suçlu ilan edilecek ve yüz binlerce tüketici mağduriyet yaşayacaktır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

28 Mart 2017 Salı

Akıllı Şebekelerde OSOS Uygulamaları ve Ağ Topolojisi

Akıllı şebeke haberleşme uygulamalarında Enerji hatları üzerinden haberleşme tekniği (PLC -Power Line Communication) , özellikle Otomatik Sayaç Okuma Sistemlerindeki veri yoğunluğu ve PLC sisteminin de mevcut dağıtım sistemi üzerinden haberleşmesi ve işletme maliyeti oluşturmaması nedeniyle yapılan testlerde 3300 byte boyutundaki bir sayaç verisi transferinin 4 saniyede alınabildiği
gibi performans kriterleri de dikkate alındığında önemli bir seçenek oluşturmaktadır.
            Çift yönlü iletişimle otomatik sayaç okuma sistemi ile sayaçlardan tüketim bilgisi dışında yük profili, pil durumu, elektriksel ve operasyonel bilgiler ve sayaca müdahale gibi birçok bilgi alınabilir, uzaktan açma/kesme veya kısıtlama gibi işlemler rahatlıkla uygulanabilir, fakat sadece sayaca müdahale edilerek yapılan kaçak kullanımlar tespit edilebilir, sayaç dışı yöntemlerle yapılan kayıt dışı kullanımları OSOS ile tespit etmek mümkün değildir. Bu nedenle;
            Ağ topolojisi tasarlanırken kayıp/kaçak analizinde bölgesel hedefler trafo bölgesine kadar düşürülebilmeli,
Bir trafo bölgesindeki tüm tüketicilerin tüketim toplamı o trafonun tüm çıkışlarından dağıtıma sunulan elektrik tüketimini ölçen sayaç tüketimleriyle eşzamanlı kıyaslanabilmeli, böylece sayaçsız tüketiciler veya ölçü sistemi haricinden kayıt dışı elektrik kullanımı nedeniyle oluşan kaçak kullanım denetimleri daha etkin yapılabilecek bir sistem olmalıdır.
Birden çok bağımsız bölümden oluşan binalarda sayaçların tek pano da toplanmış olanlarında birden fazla sayaç tek modem üzerinden haberleşebileceği gibi, sayaçların bağımsız bölüm girişlerinde veya katlarda bulunması halinde her sayaç için ayrı bir harici modem kullanılabileceği gibi, dâhili modemli sayaç kullanımı da mümkündür.
Trafodaki Veri Çoklayıcılarda (Data Concentrator) toplanan PLC ile okunmuş tüketici sayaç verileri daha hızlı ve hacimli GPRS (General Packet Radio Service) ile mobil veya PSDN (Public Switched Data Network) telefon veya internet hatları üzerinden doğrudan işlem merkezine transfer edilebilir. Böylelikle tek bir teknoloji yerine Hibrit teknoloji uygulamaları ile yüksek verim alınabilir.
            Bu arada sayaçların OSOS ile okunması sonucunda Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında tüketiciler adına düzenlenen faturaların tüketicilere ulaştırılması yanında, mesaj ve mail yoluyla fatura bilgisinin tebliğ edilmesinin altyapısı da yönetmeliklerle düzenlenmesi gerekmektedir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

13 Mart 2017 Pazartesi

Teklif Değerlendirme ve Tedarikçi Seçme


Elektrik piyasasında serbest Tüketicilerin elektrik tüketimlerine en uygun teklifi ve tedarikçileri seçebilmeleri için,
Aldıkları tekliflerdeki birim fiyat veya indirim oranlarını dikkatle incelemeleri,( teklifin sözleşme sonuna kadar sabit fiyat veya düzenlenmiş tarife fiyatları değişimleri ile sabit oranlı esnek fiyat içerip içermediğine dikkat etmeli.)
Elektrik tüketiminde tüketim miktarının tarife fiyatıyla çarpımı ile bulunacak olan Aktif enerji bedeli tedarik şirketlerine ait bir alacak olup, diğer başlıklar altındaki alacaklar tedarik şirketinin aracılık ettiği asıl alacaklısı kamu veya dağıtım şirketi alacakları olması nedeniyle,

Tedarikçi Alacağı                                                                                Aracı Olunan Alacak
Tarife Bazlı                                             Tarife Bazlı                                                             Oransal
                                               (Dağıtım Şirketi Alacağı)                                       (Kamu Alacağı)

1.Enerji (Aktif) Bedeli                           1.Reaktif (Endüktif/Kapasitif) Enerji Bedeli          1.Belediye Tüketim Vergisi                                                                  2.Güç/Güç Aşım Bedeli                                        2.Enerji Fonu                                                                        3.Dağıtım Bedeli                                                    3.TRT Fonu
                                                                                                          4.KDV
            EPDK’nun 30.12.2015 tarih ve 5999-3 Sayılı Kurul Kararınca, Elektrik faturalarındaki diğer alacaklardan olup asıl alacaklısı dağıtım şirketi olan;
·         Reaktif Enerji Bedeli
·         Güç ve Güç Aşımı Bedeli
·         Dağıtım Bedeli
Gibi bedeller, düzenlenmiş tarifelerde belirlenmiş olup tarife bedeli ile birim çarpımı sonucu elde edilen bedellerdir.
            Asıl alacaklısı Kamu olan;
·         Belediye Tüketim Vergisi
·         Enerji Fonu
·         TRT Fonu
·         KDV
Bedellerinin ise bazıları tedarikçinin fatura düzenlenmesini müteakip, bazılarının ise alacağın
tahsilini müteakip ilgili kurumlara ödenmektedir.
Görüldüğü gibi, tedarik şirketlerinin doğrudan indirim yapabilecekleri tek alacak Enerji bedelidir bunun yanında Aktif enerji bedelinin, Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu ve TRT fonu gibi alacakların matrahı olması nedeniyle, aktif enerji bedelinin indirim tutarı ile doğrudan,
Aktif enerji bedeli doğrudan indirimi yanında, Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu ve TRT fonlarının da nispeten indirimden etkilenmesi kadar KDV’de dolaylı olarak etkilenecektir.
Tedarik şirketlerinin teklif ettikleri indirim oranları sadece aktif enerji bedelini kapsamaktadır, Kamu alacağı olan ve Aktif enerji bedeli üzerinden geçerli oranlar üzerinden hesaplanan vergi ve fonlar üzerinde, vergi ve fon ağırlığı kadar dolalı olarak indirimden etkilenebilecektir.
Bu nedenle Aktif enerji birim fiyatına yapılan indirim oranı tamamıyla, faturada ödeme tutarına eti etmeyecek arada tüketici aleyhine bir durum söz konusu olacaktır.
Bazı tedarikçiler teklifleri indirim miktarını sanki ödeme tutarındaki indirim gibi sunma çabaları bulunmaktadır, tedarikçiler tekliflerindeki indirim oranının aktif enerji birim fiyatında olduğunu belirtmeli, tekliflerinde indirimli ve indirimsiz örnek tüketim tablolarını sunabilmelidirler.
Bunu yanında, özellikle tarifeye göre reaktif ölçümü zorunlu olan aboneler ile çift terimli tarifeden enerji tüketen tüketicilerin, reaktif bedel ve güç aşımı bedellerinin herhangi bir fatura döneminde çıkabileceği düşünülürse indirimlerin ödeme tutarına yansıması önceden hesaplanamaz.
Teklif kadar sözleşme içerikleri de tüketiciler açısından önemlidir, sözleşmelerin ve tekliflerin oldukça açık ve anlaşılabilir olmalıdır.
İndirimli elektrik teklifleri ve sözleşmeler tedarik şirketlerinin görünen yüzüdür.
Ayrıca serbest tüketiciler, sayaç okuma tarihlerini, tüketim endekslerini ve tedarikçilerine ilişkin bilgileri;
sitelerinden öğrenebilme imkanına sahiptirler.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com

24 Şubat 2017 Cuma

TEDAŞ Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması

Meclis’te kabul edilen ve önümüzdeki hafta yasalaşması beklenen yeni torba yasada TEDAŞ alacaklarının yeniden yapılandırılması hükmü, basında;
            Tarımsal sulama nedeniyle olan elektrik borçları yeniden yapılandırılacak
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 15 Şubat 2017 tarihi itibarıyla geldiği halde düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş olan borçlar yeniden yapılandırılacağı v.b. ifadelerle haberleştirilmesi sonucu borçlu tüketiciler tarafında soru işaretleri oluşturulmuştur. TEDAŞ alacakları;
            TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş)’nin 22.03.2011 tarih ve 9-67 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile, Enerji Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması kapsamında TEDAŞ’a ait alacaklar ve bu alacakların tahsilinde abonelerin başvuru usulü kararlaştırılmıştır. Kurul kararına göre TEDAŞ alacakları;
            Özelleştirilen ve fiili devri tamamlanan Dağıtım Şirketleri Lisans Bölgesindeki,
·         Resmi Daireler,
·         Belediyeler (İ tüketim ve içme suyu tesislerinden kaynaklanan alacaklar),
·         Tarımsal Sulama,
·         Genel Aydınlatma ile
·         İbadethanelere
Ait devir öncesi enerji alacakları (Kaçak ve Usulsüz enerji kullanımından doğan alacaklar
dahil.) olarak tanımlanmıştır.
            Söz konusu bu alacakların yeniden yapılandırılması prosedüründe ise borçlu tüketicilerin ilgili Dağıtım Şirketi birimlerine veya bölgedeki TEDAŞ temsilciliklerine dilekçe ile başvurulması, Dağıtım şirketlerine yapılan müracaatların ise Dağıtım Şirketi tarafından ilgili TEDAŞ temsilciliğine yönlendirileceği belirtilmiştir.
            Bu tanımlamaya göre, bir dağıtım bölgesinin fiili devir tarihi itibariyle tahakkuk etmiş ve son ödeme tarihi geçmiş bulunan yukarıdaki abone grupları ile sınırlı olan alacaklar dışındaki tüm alacakların işletme hakkı devri kapsamında ilgili dağıtım şirketine devredilmiş olması nedeniyle bu kanun kapsamında yeniden yapılandırılacak olan alacaklar, yukarıdaki tanımlama ile sınırlıdır. Bu konudaki analizimiz ise;
                22.02.2017 tarih ve 29987 Sayılı Resmi Gazetede Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Tarımsal Sulamaya İlişkin Elektrik Borcu Bulunan Çiftçilere Bu Borçları Ödeninceye kadar 2017 Yılında Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılmamasına İlişkin Uygulama” tebliğinde belirtildiği gibi Tarımsal Sulama Tesislerinde kullanılan elektrik enerjisi nedeniyle ilgili Dağıtım veya Görevli Tedarik Şirketine borcu bulunan, Çiftçi Kayıt Sisteemine Kayıtlı çiftçilerin 2017 yılı Tarımsal Destekleme Ödemesini alabilmesinin aynı tebliğin EK-1 formunda belirtilen Muvaffakatname’yi ilgili Ziraat Bankası Şubesine vermiş olmaları şartı getirilmesiyle doğrulanmıştır.
            Meclis’te kabul edilerek önümüzdeki hafta yasalaşması beklenen yeni torba yasa içeriğine dayanarak, basında çıkan ve yeterli açıklamadan yoksun,TEDAŞ alacaklarının yeniden yapılınadırılması haberleri ile tüketiciler yeteri kadar bilgilenemeyeceğinden dolayı tüketicilerin yeni yapılandırmadan faydalanmak maksadıyla ilgili dağıtım ve görevli tedarik şirketlerine elektrik borçlarını ödemelerini ertelemesi neticesinde bir taraftan tüketiciler daha fazla gecikme cezası ödemek zorunda kalacak, diğer taraftan ise ilgili dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinin tahsilatlarında zamana bağlı da olsa kısmen performans düşüklüğü olabilecek böylelikle tüm tarafların zararına sonuçlanacak bir süreç yaşanmış olacaktır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

16 Şubat 2017 Perşembe

Tüketici Şikâyetleri


            www.enerjimagazin.com sitesinde Enerji İşleri Genel Müdürlüğü Elektrik Dağıtım Şirketleri Denetim Dairesi Başkanlığı'nın konuya ilişkin hazırladığı raporlardan edindiği bilgilere göre 11.02.2017 tarihinde yaptığı (http://www.enerjimagazin.com/haber-5238-Elektrik-Dagitim-Sirketlerinin-Sikayet-Karnesi.html) haberinde;
Elektrik Dağıtım Şirketlerine 2016 yılı 3. Çeyrek döneminde (Temmuz, Ağustos ve Eylül) toplam 2.397.655 ihbar ve şikâyet geldiği. Bu şikâyet ve ihbarların 2.336.565’i çözümlendiği, Çözümlenemeyen şikâyet sayısının 34.501, işlemde olan şikâyet sayısının ise 26.589 olduğu ifade edilmiş, bu dönemde en yüksek şikâyetin ise 418.332 ile BEDAŞ’a ait olduğu ifade edilmiştir.

Sayısal olarak bakıldığı zaman doğru bir rapor olmasına rağmen, ihbar ve şikâyetlerin abone sayısına oranına bakarsak karşımıza oldukça farklı bir tablo çıkmaktadır. Bu amaçla sitenin hazırlamış olduğu tabloya EPDK’nun yayımladığı “Elektrik Piyasası 2015 Gelişim Raporu” verilerine dayanarak şirketlerin abone sayılarını ilave ederek gelen ihbar ve şikâyetlerin oranını incelediğimizde, karşımıza oldukça çarpıcı bir tablo çıkmaktadır.

Söz konusu ihbar ve şikâyetlerin 2016 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül olmak üzere üç aylık bir dönemi kapsayan bir döneme ait olması dikkate alınırsa oldukça yüksek ihbar ve şikâyet olduğu görülmektedir.
            Sonuçlanan, sonuçlanmayan ve işlem süreci devam eden sayılarda hata ve yanlışlıkları bir kenara bırakarak ihbar ve şikâyet sayılarına bakarsak,
            Bu yüksek sayıdaki ihbar ve şikâyetler nedeniyle aynı oranda işgücünün bu ihbar ve şikâyetleri incelemek ve çözüme kavuşturmak için harcandığı zaman ile, işgücünün enerjisi yanlış yönlendirilmiş olmaktadır, oysa ihbar ve şikâyetler ne kadar azalmış olsa inceleme ve sonuçlandırma süreci ve işgücü de o kadar azalacak olması nedeniyle mevcut işgücünün hizmet kalitesini arttırmaya daha fazla zaman ayırarak hizmet kalitesini yükseltebilecektir.
            Daha fazla ihbar ve şikâyeti sonuçlandırmaya çaba gösteren işgücü ise hizmet kalitesini arttırmaya zaman bulamayacağından ihbar ve şikâyet sayısı gittikçe artacak bu da hem verimlilik açısından şirkete zarar olacağı gibi diğer taraftan da tüketici memnuniyetini azaltacaktır.
            Serbest tüketici uygulaması nedeniyle mevcut müşteriyi portföyde tutabilme açısından bakıldığında ise müşteri memnuniyetinin vazgeçilmez olduğu görülmektedir.
            Tüm bu ihbar ve şikâyet verileri her dağıtım ve görevli tedarik şirketinin elinde olduğuna göre, bu çok kıymetli veriyi kategorilere ayırarak hizmet konusunda aksayan birimlerde iyileştirmeye gidilmesi ile bir taraftan verimlilik artışı sağlanırken, diğer taraftan müşteri memnuniyeti  ile çalışanların moral ve motivasyonları da arttırılmış olacaktır.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

10 Şubat 2017 Cuma

Elektrik Satışının Fatura Edilmesi


Elektrik Satışının Fatura Edilmesi
            8 Mayıs 2014 tarih ve 28994 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Ödeme Bildirimi” başlıklı 12.maddesinin 3.bendinde,
            Görevli tedarik şirketleri tarafından düzenlenecek olan ödeme bildirimi (Faturalarda) asgari olarak yer alacak bilgilerin;
            a) Tüketicinin adı-soyadı veya unvanı, adresi, tüketici ve/veya abone numarası, abone grubu,
b) Sayaç veya sayaçlara ait marka, tip ve seri numarası, çarpan, varsa akım ve/veya gerilim trafo oranları,
c) Tüketime esas ilk ve son endeksler ile okuma tarihleri,
ç) Tüketilen elektrik enerjisi miktarı,
d) Tüketimin fiyatlandırılmasına esas enerji ve kapasite bilgileri,
e) Elektrik enerjisi birim fiyatları ve tüketim bedeli ile ilgili mevzuat kapsamında faturalarda yer alması öngörülen diğer bedelleri,
f) Vergi, yasal kesinti ve borçlar,
g) Son ödeme tarihi, ödeme şekilleri ve merkezleri,
h) Değiştirilen sayaç var ise aynı döneme ait tüketim değerleri,
ı) Görevli tedarik şirketi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin tüketici hizmetleri merkezlerinin telefon ve faks numaraları ile internet ve elektronik posta adresleri, arıza ve acil durumlarda aranabilecek dağıtım şirketinin telefon numarası,
i) Günlük enerji tüketim ortalaması,
j) Bir sonraki okuma dönemi,
k) Varsa geçmiş dönemlere ilişkin borç veya alacak,
l) Kesme-Bağlama bedeli,
m) Ödeme bildirimi tarihi itibariyle, tüketicinin son bir yıllık elektrik enerjisi tüketim miktarı,
n) Bulunması halinde otomatik ödeme talimatı bilgisi.
            Şeklinde belirlenmiş olması, Bağımsız tedarikçilerin bu maddelerden muaf tutulacağı anlamı taşımadığı gibi, tüketicinin tüketimleri hakkında bilgi sahibi olması için yukarıdaki bilgilerin olması zorunludur.
            Buna rağmen, aşağıda gördüğünüz ve önemli bir bağımsız tedarikçinin düzenlemiş olduğu bir elektrik faturasında;
1 ) Sayaç veya sayaçlara ait marka, tip ve seri numarası, çarpan, varsa akım ve/veya gerilim trafo oranları,
2 ) Tüketime esas ilk ve son endeksler ile okuma tarihleri,
Gibi iki önemli bilginin olmadığı gibi, Endüktif Reaktif, Kapasitif Reaktif, Güç ve Güç Aşımı birimleri tanım olarak (KWH) olarak (doğrusu kWh olması gerekirdi) belirtilmiştir, bu yanlış tanımların her ne kadar fatura hesaplanmasına etkisi olmasa da literatüre uygun tanımlama olmadığı da görülmektedir.
Oysa Endüktif Reaktif ve Kapasitif Reaktif tüketimleri birim tanımı olarak (kVARh), Güç ve Güç Aşımı birim tanımları ise (kW) olarak, Aktif tüketimin ise (kWh) olarak tanımlanması gerekirdi.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com


22 Ocak 2017 Pazar

Reaktif Enerji Bedeli Uygulamasında Muafiyet
            EPDK’nun 26.12.2016 tarih ve 6808 sayılı Kurul Kararı ile
31.12.2015 tarih ve 29579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren EPDK’nun 5999-3 sayılı Kurul Kararı ile uygulamaya konulan “Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ kararın 13.maddesinin ¹ 2.fıkrası
 “(2) Yukarıda belirtilenler dışında, tüm dağıtım sistemi kullanıcıları ile sisteme enerji veren üreticilere çekiş yönünde 16 ncı maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen durumlarda aşağıdaki şartlar dâhilinde reaktif enerji tarifesi uygulanır. Ancak kullanıcıya ait kompanzasyon tesisinde arıza sonucu oluşan ihlalin yılda (takvim yılı) bir kez olması halinde reaktif enerji bedeli faturalamada dikkate alınmaz. Reaktif enerji ölçüm sistemleri dağıtım şirketi tarafından tesis edilir. Reaktif enerji ölçüm sistemi tesis edilmemiş kullanıcılara reaktif enerji bedeli uygulanmaz.”
Şeklinde değiştirilmiştir.
Yeni düzenlemede açıkça belirtildiği üzere kullanıcının kompanzasyon tesisinde oluşan bir arıza nedeniyle aktif, reaktif (Endüktif veya kapasitif oranların biri veya her ikisi birden) oranlarının ihlalinin bir takvim yılı içerisinde bir defa gerçekleşmesi durumunda,
Bu oran aşımlarının faturalamada dikkate alınmayacağı, dolayısı ile kullanıcı bu madde kapsamındaki ihlalinden dolayı herhangi bir reaktif bedel ödemeyecektir.
Değiştirilen maddenin içeriğine göre,  aynı takvim yılı içerisinde ikinci defa ihlalin gerçekleşmesi durumunda, ikinci ihlalden itibaren reaktif bedellerin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Bu uygulama sonucu takvim yılı içerisinde ilk defa aktif/reaktif oranlarının aşılması, faydalanılmış olunan reaktif enerji bedeli muafiyeti ve aynı yıl içerisinde konunun tekerrürü halinde aşılan reaktif oranının fatura edileceği hakkında tüketiciyi uyarma zorunluluğu bulunmamaktadır, bu nedenle tüketiciler her dönem faturalarını dikkatle inceleyerek, faturalandırılmayan aşım ihlallerini takip etmek durumundadırlar.
            Tüketicilerin yeterli bilgi sahibi olmaması nedeniyle uygulamanın denetiminin nasıl yapılacağı ise belirsizliğini korumaktadır.
            Dağıtım ve görevli tedarik şirketleri denetlenmiş olsa bile şu anda sayıları 200’ü aşan bağımsız tedarikçilerin madde hükmünü uygulayıp uygulamadıkları veya madde hükmünü uygulamayan ve tüketici itirazına rağmen gerekli düzeltmeyi yapmayan dağıtım ve tedarik şirketleri hakkında bir yaptırım ise bulunmamaktadır.
      (Değiştirilen maddenin son iki satırındaki “Reaktif enerji ölçüm sistemleri dağıtım şirketi tarafından tesis edilir. Reaktif enerji ölçüm sistemi tesis edilmemiş kullanıcılara reaktif enerji bedeli uygulanmaz.”  İfadesi dağıtım sistemi kullanıcılarını bağlayan ifadeler olmadığından dağıtım sistemi kullanıcılarının bu konuda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Dağıtım sistemi kullanıcıları kendi kompanzasyon sistemlerini tesis etmek ve kontrol altında tutmakla yükümlüdürler.

¹(2) Yukarıda belirtilenler dışında, tüm dağıtım sistemi kullanıcıları ile sisteme enerji veren üreticilere çekiş yönünde 17 nci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen durumlarda aşağıdaki şartlar dâhilinde reaktif enerji tarifesi uygulanır. Reaktif enerji ölçüm sistemleri dağıtım şirketi tarafından tesis edilir. Reaktif enerji ölçüm sistemi tesis edilmemiş abonelere reaktif enerji bedeli uygulanmaz.

Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

16 Ocak 2017 Pazartesi

Abone Grubu, Tarife Sınıfı ve Güç Değişikliği

Abone Grubu Değişikliği
EPDK’nın 30.12.2015 tarih ve 5999-3 sayılı kurul kararının 8.maddesinin;
1.Mevcut veya yeni bir tesis ve kullanım yeri için müşterinin abone grubu tespiti ve abone grubu değişiklikleri;
a) Görevli tedarik şirketinden enerji alan/alacak müşteriler için görevli tedarik şirketi tarafından,
b) Görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi tarafından yapılır.
4. Abone grubunda değişiklik yapmak isteyen müşteri talebini yazılı olarak beyan eder ve talebi uygun bulunduğu takdirde, bu değişiklik yeni abone grubundan sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşmanın imzalandığı tarihin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki fatura döneminde yerine getirilir.
            5. Bir tüketicinin dâhil olduğu abone grubunun herhangi bir sebeple Şirket tarafından değiştirilebilmesi için öncelikle bu durum ilgili tüketiciye yazılı olarak bildirilir ve tüketicinin gerekli bilgi ve belgeleri sunabilmesi için tebliğ tarihi itibariyle 30 (otuz) gün süre verilir. İlgili tüketicinin durumunu gösterir belgeleri bu süre içerisinde sunmaması halinde bu tüketici şirket tarafından öngörülen abone grubuna dâhil edilir.
            Tarife Sınıfı Değişikliği
            EPDK’nın 30.12.2015 tarih ve 5999-3 sayılı kurul kararının 11.maddesinin;
            4. Tarife sınıfında değişiklik yapmak isteyen dağıtım sistemi kullanıcısı, bu talebini dağıtım şirketine yazılı olarak yapar. Abonenin talebinin uygun bulunması halinde, yeni tarife sınıfına ilişkin sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşmanın imzalandığı tarihin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki fatura döneminden itibaren geçerli olmak üzere tarife sınıfı değiştirilir.
            5.Tarife sınıfı değişiklikleri, eş zamanlı olarak ilgili müşterinin tedarikçisine bildirilir.
            6. Tarife sınıfı değişiklik talebi bir takvim yılı içerisinde 3 (Üç) defadan fazla olamaz.
            Güç Değişikliği
            EPDK’nın 30.12.2015 tarih ve 5999-3 sayılı kurul kararının 12.maddesinin;
            2. Çift terimli tarife sınıfına dâhil kullanıcının, birbirini izleyen iki fatura döneminde talep gücünün % 10’unu aşması halinde yeni güce göre sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşma yapılır.
            3. Çift terimli tarifede güç değişikliği talebinin yazılı olarak dağıtım şirketine yazılı yapılması esas olup, şirketçe uygun bulunması halinde, talep edilen güce göre yapılacak sözleşme/ek sözleşme veya anlaşma/ek anlaşma tarihinin içinde bulunduğu dönemden sonraki fatura döneminde yeni güç dikkate alınarak faturalama yapılır. İçinde bulunulan fatura dönemi için yapılan güç değişikliği talepleri dikkate alınmaz.
            4. Bu maddenin 2. Ve 3. Fıkrasına göre gerçekleştirilen güç değişiklikleri eş zamanlı olarak ilgili müşterinin tedarikçisine bildirilir.
            5. Bir takvim yılı içerisinde en fazla 3 (üç) defa güç değişikliği yapılabilir.
            Olarak ifade edilmektedir.
Kaynak: EPDK

coskuntezel44@gmail.com

4 Ocak 2017 Çarşamba

01.01.2017 Tarihinden Geçerli Perakende Satış Tarifesi

Kaynak:EPDK
Not: Tablo, dağıtım sistemine AG’den bağlı Tek terimli tarife sınıfında olan aboneler için düzenlenmiş, TRT fonu, Enerji Fonu, Belediye Tüketim Vergisi, Reaktif enerji bedeli ve KDV hariç birim fiyatlardır.

coskuntezel44@gmail.com

1 Ocak 2017 Pazar

Tek terimli ve Çift terimli Tarife Sınıfları ile Tek zamanlı ve Üç zamanlı tarifeler

Dağıtım sistemine bağlı tüketicilere uygulanan tarife sınıfı, Tek Terimli ve Çift terimli olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır.
             Tek Terimli Tarife: Dağıtım sisteminden çekilen (tüketilen kwh)’ın dağıtım bedeli uygulaması esasına göre faturalandırılan aboneler tek terimli tarife sınıfında olanlardır.
            Çift Terimli Tarife: Dağıtım sistemine yalnızca OG seviyesinden bağlı olup, Çekilen gücün en yüksek anlık değerinin belirlenebilmesi için ölçü sisteminde demandmetreli sayaç bulunan/bulunacak olan,
Bağlantı veya sözleşmede belirtilen güç (kW) karşılığı üzerinden, şayet belirtilen gücün (kW) aşılması durumunda güç ve güç aşım bedeli yanında, dağıtım sisteminden çekilen (tüketilen kwh)’ın dağıtım bedeli esasına göre faturalandırılan aboneler çift terimli tarife sınıfındaki abonelerdir.
Darbeli yük çeken sanayi tesisleri ile ark ocağı tesisleri bulunan tüketici olarak çift terimli tarife sınıfına tabi olup, diğer tüketiciler (OG’den ölçülmek kaydıyla) talep etmeleri halinde, dağıtım sistemine OG seviyesinden bağlı tüm üretim tesisleri veriş yönünde zorunlu olarak çift terimli tarife sınıfından enerji kullanabilirler.
Çift terimli tarife sınıfından enerji tüketen serbest tüketicilerin tedarikçilerden aldıkları teklifleri incelerken, özellikle Güç ve Güç Aşımı bedellerinin ilgili dağıtım şirketlerinin gelir kalemleri olması nedeniyle, tedarik şirketlerinin söz konusu bedelleri dağıtım şirketleri adına tüketiciden tahsil ederek ilgili dağıtım şirketine fatura karşılığı ödenmesinde aracı olmaları nedeniyle,
Bu iki bedel tutarında bir indirim yapamayacak olması dikkate alınarak, bu bedellerde indirim taahhüdünde bulunan tedarik şirketlerinin tekliflerini daha dikkatle incelemeleri gerekmektedir.
Tüketiciler tarafında Tek ve Çift terimli tarife sınıfları ile Tek ve Üç zamanlı perakende satış tarifeleri konusunda bir karışıklık olduğu görülmektedir,
Tek ve çift terimli tarife sınıfını yukarıda izah etmeye çalıştık, tek ve üç zamanlı tarife ise kısaca, tüketilen elektrik enerjisinin tüketim zaman dilimlerine göre farklı birim fiyatlardan hesaplanmasıdır.
Tek Zamanlı Tarife: Günün tüm zamanlarında tüketilen elektrik enerjisinin enerji bedelinin tek bir fiyat üzerinden hesaplandığı tarifedir.
Çok Zamanlı Tarife: Tüketilen elektrik enerjisinin günün belirlenmiş zaman dilimlerine göre belirlenmiş farklı fiyatlardan hesaplanması esasına dayanan bir tarifedir.
Görüldüğü gibi Çift terimli tarife sınıfından elektrik tüketen tüketicilerde tüketilen enerjinin (kwh) enerji tarifesindeki fiyatı yanında ayrıca sözleşmede belirtilen güç ve (varsa güç aşımı) bedellerinin tarife karşılığı ile hesaplanırken,
Tek zamanlı ve Üç zamanlı tarife gruplarından elektrik tüketen tüketicilere ise, Tek zamanlı tarife kullanıcılara gün içinde zaman dilimi dikkate alınmaksızın tek fiyat üzerinden, Üç zamanlı tarife kullanıcıları ise tükettikleri enerji (kwh)’ın gün içerisindeki zaman dilimlerine karşılık gelen birim fiyatlar üzerinden birden fazla (üç) farklı fiyatla fiyatlandırılarak hesaplanmasıdır.
Dağıtım sistemine OG’den bağlı olmak kaydıyla, Tek terimli ve Çift terimli tarife sınıfı seçenekleri (Darbeli yük çeken sanayi tesisleri, ark ocağı tesisleri ve dağıtım sistemine OG’den bağlı üretim tesisleri hariç) ile
Tek veya üç zamanlı tarife seçenekleri tüketici tercihlerine bağlıdır. Tüketiciler tercihlerini yaparken tüketimleri ile tüketimlerine bağlı seçenekleri inceler veya yıllık tüketim miktarı (2400 kwh üzeri tüketimi olan) serbest tüketici hakkı kazanmış tüketiciler farklı tedarikçilerden daha uygun fiyata elektrik enerjisi temin ederek daha avantajlı fiyatlara ulaşabilirler.
coskuntezel44@gmail.com