Daha
önceden tedarikçisini seçerek, seçtiği tedarikçisiyle Serbest Tüketici
sözleşmesi imzalamış ve sözleşme süresi dolmuş olması nedeniyle başka bir
tedarikçinin teklifini kabul etmiş olan tüketicilerin mevcut tedarikçileri ile
sözleşmesini sonlandırma başvurusunda bazı tedarikçiler;
İmzalanmış olan sözleşmedeki “Tüketici
sözleşme süresinin dolmasına 90 gün kala sözleşme feshini talep etmediği
takdirde sözleşme otomatik olarak imzalanmış olan sözleşme süresi kadar uzatılmış
olur” gibi bir maddeyi gerekçe göstererek tüketicinin sözleşmesini feshetmeyip mevcut
sözleşmeyi otomatik olarak uzatması nedeniyle,
Tüketiciler
daha uygun teklif aldıkları başka tedarikçi şirketlerle sözleşme yapamadığı
için tedarikçi değişikliğini gerçekleştirememeleri nedeniyle tüketicilerin
mağdur oldukları haberleri duyulmaktadır.
Oysa 28.11.2013 tarih ve 28835
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6502 sayılı “ Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun” un 52.maddesinin 1.fıkrasında “Abonelik” tanımına
açıklık getirilmiş, 3.fıkrasında ise;
“Belirli süreli abonelik sözleşmelerine sözleşmenin belirlenen süre kadar
uzayacağına ilişkin hükümler konulamaz; ancak abonelik sözleşmesinin
kurulmasından sonra, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar tüketicinin talepte
bulunması veya onay vermesi hâlinde abonelik sözleşmesi uzatılabilir.”
4.fıkrasında;
“Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini
herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman
feshetme hakkına sahiptir. Süresi bir yıldan az olan belirli süreli
abonelik sözleşmesinde satıcı veya sağlayıcı tarafından sözleşme koşullarında
değişiklik yapılması hâlinde de tüketici sözleşmeyi feshedebilir. Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya
kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması
yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshi için
sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir
yöntem belirleyemez.” Hükümleri yanında, aynı kanunun 5.maddesinin 1.
Fıkrasında Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar
“Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden
sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve
yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe
neden olan sözleşme şartlarıdır.” Diye tanımlanmıştır bu hükme göre tüketicinin
talebi ve onayı olmadan sözleşmenin uzatılması kanunun 52.maddesinin
3.fıkrasına aykırı olması nedeniyle haksız şart kapsamındadır ve,
5.maddenin 2.fıkrasında ise “Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak
hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini
korur. Bu durumda sözleşmeyi
düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle
sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” Hükmü uyarınca tüketicinin
rızası olmadan süre uzatımı haksız şart olması nedeniyle geçersiz madde
hükmündedir.
Bu kanun kapsamında net olarak anlaşılabileceği gibi, belirli süreli
abonelik kapsamında olan serbest tüketici veya ikili anlaşmalarda tüketicinin
talepte bulunması veya onay vermesi halinde süre uzatımı mümkün olabilir, aksi
halde tüketicinin talebi ve onayı olmadan sözleşme süresi uzatılamaz.
Serbest tüketici sözleşmeleri ikili anlaşmalar statüsünde olması nedeniyle her
ne kadar EPDK denetiminde olmasa da hiçbir sözleşme Kanuna aykırı hükümler
içeremez, bu nedenle benzer mağduriyete maruz kalmış tüketiciler, Tüketici
Hakem Heyetlerine başvurarak mağduriyetlerinin giderilmesini sağlayabilirler.
Şayet benzer sözleşmeler Görevli Tedarik Şirketleri tarafından lisans
bölgelerinde bulunan serbest tüketicilere uygulanıyorsa, bu bilgi Bağımsız
Tedarik Şirketleri için eşsiz bir kaynak demektir Bağımsız Tedarik Şirketleri
bu bilgiler ışığında sabırla ve uygun sözleşmelerle çalışırlarsa Görevli
Tedarik Şirketlerinin toplam abone sayısından fazla yüksek tüketimli aboneleri
portföylerine katmamaları için hiçbir sebep yoktur, bu abone portföyü ile de
Görevli Tedarik Şirketlerinin sattığı toplam enerjiden çok fazla satış
yapabilirler.
Hiçbir tüketicinin yapılan bu haksız uygulama ve zorlamaları affetmeyeceği
gibi, hiçbir tedarik şirketi de benzer uygulamalarla sonsuza kadar hiçbir
tüketiciyi portföyünde tutamaz, haksız şart içeren sözleşme imzalamış olan
şirketler haklarını yasal yollardan aramamış olan tüketicileri olsa, olsa zorlamayla
bir yıl daha portföylerinde tutabilir sonra ise tamamen kaybetmiş olurlar.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder