27 Kasım 2015 Cuma

Kronik Kaçak Elektrik Kullanımı ve Önleyici Tedbirler!

Kronik Kaçak Elektrik Kullanımı ve Önleyici Tedbirler!
05.07.2012 Tarih ve 28344 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6352 Sayılı Kanun’un 83.maddesi ile, 5237 sayılı Kanun’un 163 üncü maddesine aşağıdaki;
“ Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” Maddesi,
Aynı Kanun’un 84.maddesi, 5237 sayılı Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra,
“ Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”
Hükmü eklenerek kaçak Elektrik kullanımına uygulanacak yaptırımlar hafifletilmiş, aynı zamanda ise EPDK’nın hazırlamakta olduğu yönetmelik taslağında ise, Yüksek kayıplı Dağıtım şirketlerinin kaçak/kayıp oranlarının düşürülmesi ile ilgili uygulayacakları tedbirlerin altı aylık dönemlerle EPDK’ya bildirmekle yükümlendirilmiş olmalarına rağmen önlemleri etkili olmayanlara herhangi bir yaptırım uygulaması öngörülmemiştir.
Elektrik tüketiminde, kaçak elektrik kullanımının engellenebilmesi için, dağıtım şirketlerinin mücadelesinin yasal ve idari çerçevesinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Kaçak Elektrik kullanımının tekrar suç tanımı düzenlenerek caydırıcı cezalar getirilmesi yanında diğer taraftan,
Şayet kaçak kullanımın Sanayi ve Ticarethane kullanımında tespit edilmesi durumunda işletme giderlerini azaltarak rekabeti engellemiş olmaları nedeniyle Kamu ihalelerinden, tarımsal amaçlı Kaçak elektrik kullanımında ise suçun işlenmiş olduğu tarımsal üretim bölgesi için Çiftçi Destekleme Priminden men edilmeleri gibi idari uygulamalar gündeme getirilmelidir.
Bu kronik sorunun çözümünü tamamen kamu otoritesinden beklemek haksızlık olur, bu konuda özellikle Yüksek Kayıplı Dağıtım şirketleri de kendi yapılanmaları ve iş modelleri hakkında ciddi disiplin uygulamaları gerekmektedir.
Mevcut durumdaki;
Elektronik elektrik sayacı olan bir tüketici için “Sayacın gerilim kancası düşük”,
Veya
Tek katlı tek daireli bir konut için bir haftada biri “harici faz çekmek suretiyle”,
Diğer ikisi ise,  “Abonesiz elektrik kullanımı” gerekçesiyle Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanımı Tutanağı düzenlenerek ve bir haftada üç defa ayrı, ayrı düzenlenmiş tutanakların her biri için aynı kullanıcıya 90’ar günlük kullanım üzerinden hesaplanan kaçak tahakkukları gibi, akla mantığa sığmayan gerekçelerle kaçak uygulamaları devam ettiği müddetçe,
            Bu tür sakat uygulamalar devam ettiği müddetçe, hiçbir yasal düzenlemenin veya mücadelenin kaçak elektrik kullanımının azalmasında hiçbir etkisi olmayacaktır.
            Öncelikli olarak Dağıtım şirketlerinin uygulamalarının yönetmeliklere uygun hale gelmesi ile takiben yasal ve idari düzenlemeler ile kaçak elektrik kullanımı önlenebilecektir.
            Aksi halde bugün milyonlarca tüketicinin, kiminin onlarca, kiminin binlerce lirayı bulan ve aylık ödeme zorunda olduğumuz kaçak/kayıp bedellerini önümüzdeki on yıllarca ödeyeceğimiz demektir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

Elektrik Ticaretinde ve Tüketiminde Fırsatlar!

Elektrik Ticaretinde ve Tüketiminde Fırsatlar!
EPDK tarafından yayımlanan “Elektrik Piyasası Gelişim Raporu 2014” da yer alan bilgilere göre, Elektrik piyasasında piyasa açıklık oranın 2014 yılında % 80’in üzerine ulaşmasına rağmen serbest tüketici olan abone sayısı bir yıl içerisinde % 127 oranında artış göstererek 1.147.000 aboneye ulaşarak toplam tüketici sayısının % 2,9’una erişebilmiştir.
Kullanıcı sayısı olarak her ne kadar toplam kullanıcı sayısının %2,9’u serbest tüketici olarak tedarikçisini seçmiş olsa da, bu % 2,9’luk tüketici kesimi toplam tüketimin yaklaşık % 49,8’ine karşılık gelen 125,05 TWh enerji kullanmıştır.
Bundan anlaşılacağı gibi şu ana kadar genel olarak yüksek tüketimli kullanıcılar tedarikçilerini seçerek serbest tüketici olarak elektrik enerjisi kullanmaktadırlar.
Raporda, Serbest tüketici statüsünü kazanmış tüketicilerin yüzde kaçının serbest tüketici olarak enerji kullanıldığı belirtilmemiş olsa da,
Bir taraftan serbest tüketici statüsü kazanmış olmasına rağmen şu ana kadar başka bir tedarikçi ile ikili sözleşme yapmamış olan tüketiciler, diğer taraftan ise tedarikçisini değiştirecek olan mevcut serbest tüketiciler düşünüldüğünde sektörde tedarikçiler ve tüketiciler açısından oldukça büyük bir fırsat görülmektedir.
Gediz, Boğaziçi ve Aydem bölgesindeki serbest tüketici sayısı tüm bölgelerdeki toplam serbest tüketici sayısının % 45,5’ini oluştururken, Boğaziçi, Toroslar, Gediz ve Başkent bölgelerindeki serbest tüketicilerin ise tüm serbest tüketicilerin tüketiminin % 40’ını oluşturduğu görülmektedir.
Yıl içerisinde tedarikçisini değiştiren serbest tüketici sayısı 8.788 adet ile toplam serbest tüketici içerisinde % 0,08 olarak gerçekleşirken, en fazla tedarikçisini değiştiren tüketiciler ise Çamlıbel, Aydem ve Başkent bölgelerinde görülmektedir.
Geçen hafta ulusal basına yansıyan bir haberde, Türkiye’de Elektrik üretim tesisleri almayı planlayan bir yabancı şirketin, gelecek hedefini ise Ülkemizde 1.000.000 abone olarak belirlemiş olması ise sektörün geleceği açısından bir fikir verebilmesi açısından önemlidir.
Tedarik şirketleri stratejilerini ve risk analizlerini mutlaka yapmışlardır ama aynı durum serbest tüketiciler ve serbest tüketici adaylarının birçoğu açısından geçerli değildir.
Bu nedenle, serbest tüketici olacak veya tedarikçisini değiştirecek olan tüketiciler, tedarikçilerden teklif alırken;
1.Mümkün olduğu kadar birden fazla tedarikçiden teklif almalılar,
2.Tüketiciler, aldıkları tekliflerle birlikte tedarikçilerden kendi ellerindeki en son elektrik faturasındaki tüketim baz alınarak tedarik şirketinin teklifini içeren oranlarda indirime göre düzenlenmiş bir örnek fatura hesaplamasını da alarak;
Teklif edilen indirim oranının enerji bedelinde mi, yoksa ödeme miktarında mı uygulandığını karşılaştırmalılar.
- (Elektrik faturalarında, Kaçak/Kayıp bedeli, Dağıtım bedeli, İletim Bedeli ve bazı tedarikçilerin faturaya yansıtma konusunda ısrarcı oldukları, fakat Perakende satış Lisanslı son kaynak tedarikçisi olan tedarikçileri için geçerli olan, Perakende Satış Hizmet Bedeli gibi bedellerin hesaplanması sadece tüketilen kwh ile hesaplanması nedeniyle, indirim tekliflerinde dikkate alınamaz.)
-(Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu, TRT fonu, KDV gibi kalemler ise matrah üzerinden hesaplandığından dolayı Enerji bedelindeki indirimler dolayısı ile bu bedellerde de belli oranda indirim görülecektir.)
Bunun dışında uçuk teklifleri ve teklif veren şirketleri iyi incelemek gerekir, aksi halde tüketiciler mağdur olabilirler.
Tedarikçiler ile tüketiciler arasında elektrik enerjisi satışı konusundaki sözleşmeler ikili anlaşmalar olması nedeniyle,  sözleşmelerden doğacak anlaşmazlıklarda EPDK taraf olmadığı için bu konudaki anlaşmazlıklar genel olarak Mahkeme konusu olması nedeniyle serbest tüketicilerin bu konuda azami dikkat ederek sözleşmeyi detaylı incelemeleri yanında EK-3 formu da almaları kendileri açısından faydalı olacaktır.
Bu günkü ortam hem tedarikçiler hem tüketiciler tarafından ciddi anlamda fırsata dönüştürülmeye oldukça uygun bir fırsattır.
Kaynak:EPDK
Coşkun TEZEL

coskun.tezel@akillisebekeler.com

1 Kasım 2015 Pazar

Tüketici Mağduriyetlerinde Yüksek Kayıplı Dağıtım Şirketlerinin Muafiyetleri!

Tüketici Mağduriyetlerinde Yüksek Kayıplı Dağıtım Şirketlerinin Muafiyetleri!
                6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunun Geçici 18. Maddesine dayanılarak EPDK tarafından hazırlanan yönetmelik taslağında, Yüksek kayıplı ( “ Elektrik Piyasasında, OSOS Kapsamı ve Sayaç Yeri Düzenlemesi” başlıklı yazımızda tanımı yayınlanmıştır.)
Yönetmelik taslağına göre Elektrik Dağıtım Şirketlerinin,
            21.12.2012 tarih ve 28504 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “ Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği”nin;
16.Maddesinde düzenlenmiş olan tedarik sürekliliği kalitesine ilişkin uygulama ile anılan Yönetmelik eki Tablo-6’da yer alan Ticari Kalite Kodu No:10 numaralı ticari kalite uygulamasından
TİCARİ
KALİTE KOD NO
TİCARİ KALİTE
GÖSTERGESİ
STANDART SÜRE
TAZMİNAT MİKTARI VEYA YAPILACAK İŞLEM

10
Günlük azami bildirimli kesinti süresine uyulması
Bildirimli dahi olsa günlük kesinti süresi azami on iki saati geçemez
Kesintiden etkilenen kullanıcı başına
Mesken Abonesi: 50TL
Diğer Aboneler: 100 TL
Kaynaklı tazminat ödemesi yükümlülüklerinden,
23.maddesinde belirtilen teknik kalite kriterlerine uyma yükümlülüğünden,
Ayrıca,
26 ncı maddede belirlenen cihaz hasarına ilişkin yükümlülüklerden,
Muaf tutulmaktadırlar.
            Buna göre, Yüksek kayıplı Elektrik Dağıtım Şirketi Lisans bölgesindeki kaçak elektrik kullanmış veya kullanmamış, diğer Dağıtım bölgesindeki tüketicilerin kullanabilecekleri enerji kalitesine yönelik haklardan mahrum kalacakları gibi tazminat haklarından da mahrum olacaklardır.
             Söz konusu yüksek kayıplı bölgelerdeki kaçak/kayıp oranları düşmediği sürece bölgedeki tüketicilerin bu hak kaybına uğramasının yanında Ülke genelindeki On üç Milyonluk tüm tüketiciler faturalarında kayıp/kaçak bedeli ödemeye devam edeceklerdir.
            Buna rağmen aynı yönetmelik taslağında;
“Yüksek kayıplı şirketler kayıp oranlarını düşürmek için gerekli tedbirleri alır ve alınan tedbirleri ve sonuçlarını 6 aylık dönemlerde Kuruma bildirir.” İfadesi bulunmakla birlikte;
            Elektrik satış tarifeleri bile 3’er aylık dönemlerle yapılırken dağıtım şirketlerinin kayıp/kaçak oranlarının düşürülmesi için uygulanacak tedbirlerin 6’şar aylık dönemlerle düzenlemesinin sonuca ulaşmayı geciktireceği gibi, hedef oranların yakalanmasında başarısız olan şirketler için ise herhangi bir yaptırımdan bahsedilmemektedir.
               Sektörün başına bu kadar problem olan bu sorunun çözümü için stratejilerin daha kısa vadeli düzenlenmesi ve başarı getirmeyen uygulamaların gözden geçirilmesi sağlıklı bir sonuca daha kısa sürede ulaşılmasını sağlayacaktır.
Coşkun Tezel
coskun.tezel@akillisebekeler.com

Not: Hizmet kalitesi yönetmeliğinin tümünü görmek isteyen okuyucularımız, 21.12.2012 tarih ve 28504 Sayılı Resmi Gazeteden temin edebilirler.