Elektrik
Sektöründe Gelecek Kaygısı!
Hafta
içerisinde Ulusal Basında, Elektrik sektöründeki özelleştirmeler nedeniyle,
Dağıtım Şirketleri ihalelerini kazanan, Dağıtım ve Perakende Şirketlerinin bankalara
7 Milyar Dolar borçlu olmalarından bahsedilerek kur artışı nedeniyle
şirketlerin zor duruma düşeceği bu nedenle elektrik sektöründe olası bir
finansal krizin bankalarda sıkıntı yaratacağı vurgulanarak, Sektör yetkililerinin EPDK’ya sunumu
sonrasında,
EPDK yetkilileri, 2011-2015 yılları tarife
döneminin sona erdiğini belirterek, 2016 yılı tarife dönemi çalışmalarında,
“”Piyasa oyuncularını da tüketicileri de adil şekilde gözettiklerini”
belirterek,
Tüketicilere yeterli, kaliteli, düşük maliyetli
elektrik sunmanın yanı sıra mali açıdan güçlü, istikrarlı bir elektrik piyasası
hedeflediklerini dile getiren yetkililer, tarife düzenlemelerini kısa süre
içinde tamamlamak için çalıştıklarını bildirmişlerdir.
Şayet
soruna acil çözüm bulunmazsa, bu krizden sadece Bankalar etkilenmiş olmayacak, finansman
sıkıntısına giren şirketler gerekli yatırımları yapamayacakları için enerji
arzında sürdürülebilirlik konusunda oluşacak sıkıntılar nedeniyle tüketiciler,
alınan enerji bedelini ve vergileri zamanında ödeyemeyecekleri için ise TETAŞ
ve Kamu maliyesi de bu finansman sıkıntısından etkilenebileceği için, bu
krizden daha fazla kurum ve tüketici etkilenmiş olacaktır.
Tüketiciye
düşük maliyetli elektrik enerjisi tedariki derken umarım, 22.08.2015 tarih ve
29453 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tarifeler
Yönetmeliği”nin 11 maddesinde açıklanan, “Piyasa İşletim Tarifesi” tüketici faturalarına
zam olarak yansımaz, en azından EPDK’nın
Elektrik faturalarında tüketiciden alınan TRT payının
hesaplanmasında matrah hesabının sadece enerji bedeli olarak kabul edilmesi
hakkındaki Danıştay 13.Dairesinin kararının uygulanması konusundaki
hassasiyetini yeni tarifede de göstermesi tüketiciler lehine olumlu olacaktır.
Ayrıca bazı Dağıtım Şirketleri hedeflenen
kayıp/kaçak oranlarına ulaşamadıklarından dolayı yaşanan gelir kaybını Fiyat
eşitleme yöntemi ile telafi etmiş olsalar bile bu fiyat eşitleme yönteminin
lisans sözleşmesinin sonuna kadar telafi edecekleri anlamını taşımadığı için
döviz kuru risk oluşturmamış olsa bile kayıp/kaçak oranlarından dolayı ileride
bir gelir kaybı riskini taşımaktadırlar.
Bunun
yanında vadesi geçmiş alacakların tahsilinde yeteri kadar etkin olamadıkları
nedeniyle görevli tedarik şirketleri yanında Döviz kredisi ile tesis edilmiş
olan üretim santrallerinin kredi maliyetleri ile birlikte Doğalgaz çevrim santralarındaki
enerji üretimi için kullanılan Doğalgazın temininin Dolara bağlı olması gibi nedenler
de dikkate alındığında elektrik enerjisine zam yapılacağının sinyalleri de
görülmüş oluyor.
En
geç 01.01.2016 tarihinde elektrik enerjisine bir zam geleceği görülmektedir.
Umarım ben yanılırım.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder