5 Ağustos 2015 Çarşamba

Ulusal Tarifeye Devam mı? Bölgesel Tarife Yolda mı?

Ulusal Tarifeye Devam mı? Bölgesel Tarife Yolda mı?
            31 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen Bölgesel Tarife, 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 1.maddesine eklenen hüküm ile 31 Aralık 2015 tarihine kadar uzatılmıştır)
Ulusal tarife uygulaması
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Düzenlemeye tabi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri, dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve uygulamaya ilişkin hususları Kurum tarafından hazırlanan tebliğ ile düzenlenmiş fiyat eşitleme mekanizması,31/12/2015 tarihine kadar uygulanır. Tüm kamu ve özel dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri fiyat eşitleme mekanizması içerisinde yer alır.
(2) 31/12/2015 tarihine kadar ulusal tarife uygulamasının gerekleri esas alınır ve ulusal tarifede çapraz sübvansiyon uygulanır. Ulusal tarife, Kurumca hazırlanır ve Kurul onayıyla yürürlüğe girer.
(3) 31/12/2015 tarihine kadar tüm hesaplar ilgili mevzuata göre ayrıştırılarak tutulur.
(4) Bu madde kapsamındaki sürelerin beş yıla kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu yetkilidir.
            Peki, 6 Mart 2013 tarih ve 28579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, “ELEKTRİK PİYASASINDA UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ”İN 4.maddesinin h) bendinde belirlenen Destek Tutarı ise;
            “h) Dağıtım şirketleri için onaylı tarifeleri kapsamında bu şirketlerin dağıtım, iletim ve kayıp-kaçak kapsamında elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı; görevli perakende satış şirketleri için ise; perakende enerji satışı ve perakende satış hizmeti faaliyetlerinden elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı,” şeklinde tanımlanmıştır.
            Şimdi önümüzde iki alternatif var, ya Ulusal tarife uygulaması beş yıl daha devam edecek ve kayıp/kaçak oranı yüksek olan bölgeler fiyat eşitleme bedelini almaya devam edecekler ve tüketiciler mevcut kayıp/kaçak bedellerini ödemeye devam edecekler.
            Ya da, 01 Ocak 2016 tarihinden itibaren bölgesel tarife uygulamasına geçilecek ve bazı bölgelerdeki tüketiciler yaklaşık olarak bu günkü bedel üzerinden elektrik enerjisi alabilecek iken, bazı bölgelerde birim fiyat iki hatta üç katına çıkacak ve tüketicilerin elektrik faturalarında ödedikleri mevcut kayıp/kaçak bedelleri revize edilecek veya tamamen kaldırılacak.
            O zaman da kayıp/kaçak oranı yüksek olan dağıtım bölgelerinin işi gerçekten daha zor olacak, Yüksek birim fiyat karşısında kaçak/kayıp oranları artacak, tahsilât oranları düşecek ve yönetim daha zor hale gelecek.
            Diğer taraftan Fiyat eşitleme bedeli pahasına Ulusal tarife uygulamasına devam edilecek ki o zaman da bugün bile yüksek meblağlara ulaşmış olan fiyat eşitleme finansmanın sürdürülebilirliği konusu sorun olarak devam edecektir.
            Sonuçta Kamu, Dağıtım ve Perakende Şirketleri ile Tüketicileri ciddi anlamda ilgilendiren ve çözümü de pek kolay görülmeyen bir sorunla karşı karşıyayız.
            Konunun Taraflarından Kamu ile Görevli Şirketler mutlaka konuyu takip ediyor ve görüşmelerini veya önerilerini tartışıyor olmalılar, bunun yanında ise;
            Dağıtım ve Perakende Şirketleri (Son Kaynak Tedarikçileri dâhil) iki senaryoya göre de stratejilerini belirliyor olmalılar,
            Tüketiciler ise her zamanki gibi çıkacak kararla yaşamaya alışmak zorunda olacaklar, onlar için ikinci bir yol olmadığı görülmektedir.
Saygılarımla
CoşkunTezel

coskuntezel44@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder