Ulusal Tarifeye Devam mı? Bölgesel
Tarife Yolda mı?
31 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe
girmesi beklenen Bölgesel Tarife, 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Elektrik
Piyasası Kanununun Geçici 1.maddesine eklenen hüküm ile 31 Aralık 2015 tarihine
kadar uzatılmıştır)
Ulusal
tarife uygulaması
GEÇİCİ
MADDE 1 – (1)
Düzenlemeye tabi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri,
dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat
farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve
uygulamaya ilişkin hususları Kurum tarafından hazırlanan tebliğ ile düzenlenmiş
fiyat eşitleme mekanizması,31/12/2015 tarihine
kadar uygulanır. Tüm kamu ve özel dağıtım şirketleri ile görevli tedarik
şirketleri fiyat eşitleme mekanizması içerisinde yer alır.
(2) 31/12/2015 tarihine
kadar ulusal tarife uygulamasının gerekleri esas alınır ve ulusal tarifede
çapraz sübvansiyon uygulanır. Ulusal tarife, Kurumca hazırlanır ve Kurul
onayıyla yürürlüğe girer.
(3) 31/12/2015 tarihine
kadar tüm hesaplar ilgili mevzuata göre ayrıştırılarak tutulur.
(4) Bu madde kapsamındaki sürelerin beş yıla kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
Peki, 6 Mart 2013 tarih ve 28579
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, “ELEKTRİK
PİYASASINDA UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ”İN
4.maddesinin h) bendinde belirlenen Destek Tutarı ise;
“h) Dağıtım
şirketleri için onaylı tarifeleri kapsamında bu şirketlerin dağıtım, iletim ve
kayıp-kaçak kapsamında elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife
uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı; görevli perakende
satış şirketleri için ise; perakende enerji satışı ve perakende satış hizmeti
faaliyetlerinden elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması
sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı,” şeklinde tanımlanmıştır.
Şimdi önümüzde
iki alternatif var, ya Ulusal tarife uygulaması beş yıl daha devam edecek ve
kayıp/kaçak oranı yüksek olan bölgeler fiyat eşitleme bedelini almaya devam
edecekler ve tüketiciler mevcut kayıp/kaçak bedellerini ödemeye devam
edecekler.
Ya da, 01 Ocak
2016 tarihinden itibaren bölgesel tarife uygulamasına geçilecek ve bazı
bölgelerdeki tüketiciler yaklaşık olarak bu günkü bedel üzerinden elektrik
enerjisi alabilecek iken, bazı bölgelerde birim fiyat iki hatta üç katına
çıkacak ve tüketicilerin elektrik faturalarında ödedikleri mevcut kayıp/kaçak
bedelleri revize edilecek veya tamamen kaldırılacak.
O zaman da kayıp/kaçak
oranı yüksek olan dağıtım bölgelerinin işi gerçekten daha zor olacak, Yüksek
birim fiyat karşısında kaçak/kayıp oranları artacak, tahsilât oranları düşecek
ve yönetim daha zor hale gelecek.
Diğer taraftan
Fiyat eşitleme bedeli pahasına Ulusal tarife uygulamasına devam edilecek ki o
zaman da bugün bile yüksek meblağlara ulaşmış olan fiyat eşitleme finansmanın
sürdürülebilirliği konusu sorun olarak devam edecektir.
Sonuçta Kamu,
Dağıtım ve Perakende Şirketleri ile Tüketicileri ciddi anlamda ilgilendiren ve
çözümü de pek kolay görülmeyen bir sorunla karşı karşıyayız.
Konunun
Taraflarından Kamu ile Görevli Şirketler mutlaka konuyu takip ediyor ve
görüşmelerini veya önerilerini tartışıyor olmalılar, bunun yanında ise;
Dağıtım ve
Perakende Şirketleri (Son Kaynak Tedarikçileri dâhil) iki senaryoya göre de
stratejilerini belirliyor olmalılar,
Tüketiciler ise
her zamanki gibi çıkacak kararla yaşamaya alışmak zorunda olacaklar, onlar için
ikinci bir yol olmadığı görülmektedir.
Saygılarımla
CoşkunTezel
coskuntezel44@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder