Elektrik üretiminin yüzde
63’nü ülkesindeki hidroelektrik santrallerinden karşılayan, buna karşılık 2003-
2012 yılları arasında elektrik tüketimi yüzde 49 artarken, toplam kurulu güç
sadece yüzde 28 artmış.
Ülkede konutlarda elektriğin fiyatı 2013 yılından beri
sabit olarak 0,03 $/kwh olmasına rağmen pek çok konutta elektrik sayacının
bulunmadığı, geri kalanın da yeteri kadar denetlenmediği, satışa sunulan toplam
elektriğin yüzde 40’ının kayıp/kaçak olduğu tahmin ediliyor.
Buna rağmen son yıllarda yaşanan kuraklığın da etkisiyle,
hidrolik santrallerde üretimin düşmesi sonucunda Diesel jeneratörlerle üretimin
arttırılması çabası da yeterli olmayınca, kaçınılmaz olarak büyük elektrik
krizi de başlamıştır.
Krizi önceden görüp önlem alamayan yönetim ise, kriz
çıktığında krizi yönetmek adına Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun tasarruf
önlemleri çerçevesinde,
Uygulanmakta olan günlük 4
saatlik elektrik kesintisinin yanında önce kamu kurumlarında iki ay boyunca
Cuma günlerini de tatil ilan etmiş, alınan bu tedbirlerin yeterli olmadığını
görünce bu sefer yeni tedbir paketinde,
Devlet Başkanı yardımcısı Aristobulo Isturiz yeni
tasarruf paketinde zorunlu hizmetler dışında, kamu çalışanlarının haftada iki
gün çalışacağını ifade etmiştir.
Her ne kadar çıkan bu elektrik krizi yönetilmeye
çalışılmış olsa da, alınan önlemlerin bu sefer diğer sektörler üzerinde yıkıcı
etki yarattığı gözlemlenmektedir.
Ülkemizde 2015 yılı verilerine göre elektrik üretim
kaynakları çeşitliliği açısından, toplam üretimin;
% 37,8’i Doğalgaz, % 28,4’ü kömürden, % 25,8’i hidrolik
kaynaklardan, % 4,4’ü rüzgârdan, % 1,3’ü jeotermalden üretilerek üretim kaynaklarında
çeşitlilik sağlasa da üretim kaynaklarından bir bölümünde dışa bağımlı olunması
üretim riskini ortadan kaldırmamaktadır.
Buna rağmen bir elektrik
krizinin tek nedeninin üretim kaynakları olmadığı, iletim ve dağıtım hatları
kapasitesi, fiyat politikası ve tasarrufun önemi de oldukça fazladır. Fakat fiyat
politikasının da, kaçak elektrik kullananlar üzerinde belirleyici bir etkisi
olmadığı gibi, yanlış fiyat politikaları ise iki ucu keskin bıçak gibi
tehlikeli olarak ya üretim üzerinde negatif etki yaratma, ya da kaçak kullanımı
arttırabilecek etki de gösterebilmektedir.
Bu gün için elektrik
üretiminde bir sorun olmasa da, üretilen bu elektriğin iletimi ve dağıtımı da
üretim kadar önemlidir.
Belki en düşük bütçeli önlem
enerji tasarrufunu teşvik etmektir ama enerji haftasında bile enerji
tasarrufunun önemi anlatılmamakta, enerji tasarrufunun öneminin geniş kitlelere
duyurulması konusunda yeterli bir çaba gösterilmemektedir.
Yetkililer, mutlaka gerekli
planlamaları en iyi şekilde yapmışlardır ve tüm planlamaları hazırdır fakat
Son bir yılda lokal kesintileri saymazsak bile, sebebi
ister iletim ve dağıtım sistemi sorunları, ister sistem güvenliği, ister üretim
kaynakları tedariki isterse denetimsiz tüketim olsun iki defa çok sayıda ili
etkileyen ve uzun süreli elektrik kesintisi yaşadığımız dikkate alınırsa, bir şeylerin yolunda gitmediği gibi bir
düşünce tüketicilerin aklından da çıkmıyor.
Belki Ülkemizin Venezualla olmadığı burada kolay, kolay
bir elektrik krizi çıkmaz diye düşünenler olabilir ve bu düşünce doğrudur,
fakat ülkemizde bir elektrik krizi çıkarsa ki her zaman bu olasılık vardır ve o
olasılık gerçekleşirse o zaman ülkemizdeki etkileri Venezualla’dakinden çok
daha yıkıcı olacaktır.
Bu nedenle Venezualla’daki elektrik krizinden dersler
çıkarmak gereklidir.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder