12 Haziran 2016 Pazar

Suç İsnat Ederken, Suçunu İtiraf Etmek

Bir Elektrik dağıtım şirketi, kaçak elektrik kullandığını iddia ettiği müşterisine özrü kabahatinden büyük bir yazı göndererek bilgilendirmiş,
             “…kaçak elektrik kullanımı yasalar karşısında bir suç olup, vicdani olarak da kul hakkına girilmesi anlamına gelir” diye, açıklamaya muhtaç bir metinle başlayan,
            Tüketiciye gönderilen yazı “Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26. Ve 27. Maddesi kapsamında yapılan ön tespitler sonucunda şahsınız/İşletmeniz adına 30. Madde kapsamında hesaplanan aşağıdaki yazılı bedeli……”  diyerek devam ediyor.
            Açıklamada zikredilen 26.maddenin;
            2. fıkrasında “……kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair bir şüpheye sebep olacak bir bulguya rastlanılması halinde bu Bölüm uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit süreci başlatılır.”
3.paragrafında ise, “ Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir.” İfadesi herhangi bir açıklamaya ihtiyaç duymayacak kadar net olarak ifade edilmiştir.
Buna göre, hiçbir dağıtım şirketi ön tespite dayanarak, tüketiciye kaçak elektrik kullanımı işlemi yapamaz. 30.madde hükümlerinin uygulanabilmesi için işlemin mutlaka doğru bilgi ve belgeye dayandırılması şarttır.
Şirket ise ön tespit sonucu tüketiciye kaçak elektrik işlemi yaptığını itiraf ederek kendi suçunu sabit hale belirtmiştir.
27.Maddenin c. Fıkrasında “…Ek-1 kaçak tutanağı düzenleneceği” belirtilmiş olmasına rağmen, dağıtım şirketi ek-1 formu düzenlemiş olsa bile tüketiciye göndermemiş böylece suçun işleniş şekli tüketiciye bildirilmemiştir.
Bilgilendirme yazısının 3.Paragraftaki “şahsınız/işletmeniz” ifadesinden de anlaşılacağı üzere bilgilendirme yazısı, kaçak elektrik işlemi yapılmış abonelere gönderilmek üzere standart olarak yazılmış, yani şirket abonelerine kişisel bir bilgilendirme yapmayı bile çok görmüş,
İfadenin devamında ise abonenin,
Kanıt ve belgelerle son ödeme tarihine kadar itiraz etmesi halinde itirazın inceleneceği,
Yine aynı açıklama metninin 4.paragrafında kanıt ve belgelerin itiraz müracaatında ibraz edilememesi halinde ise itirazın değerlendirmeye alınmayacağı ifade edilmiştir.
Aşağıda görülen belge ile abone sadece kaçak elektrik kullanımı ile suçlanmış, kullanıcıya suçun işleniş şekli bilgi ve belgeler verilmemiştir.
Bu durumda kullanıcının kendisini savunması beklenebilir mi, nasıl işlendiği belli olmayan bir suçu işlemediğini savunmak mümkün müdür?
Kaldı ki, suç’u isnat eden ispatla yükümlü iken, kullanıcıyı suç şeklini bilmeden savunmaya davet etmek nasıl bir ruh halidir.
Şirketin kendi tabiri ile (şayet “kul” tanımından, sadece kendilerine kul olmayı anlamıyorlarsa) yaptığı uygulama (ister kul hakkı, ister insan hakkı olarak kabul edin) sonuçlarına göre hakkın ihlali değil resmen gaspı gerçekleşmiştir.
            Tüketici kaçak elektrik kullanmış da olabilir, ama bu dağıtım şirketinin tüketici hakkında idam cezası anlamına gelecek keyfi uygulamalar yapma hakkını vermez, yasa ve yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde idari yaptırımlarını yapma yetkisini kullanarak işlemi sonuçlandırabilir.
Bırakın kul veya insan hakkına girmeyi (ne demekse?) ihlalini veya gaspını, suçu isnat edene ait olan suçu ispat yükümlülüğünü bile tüketiciye yüklemeye çalışmakla bir taraftan tüketici hakkı ihlal edilirken, diğer taraftan ön inceleme neticesinde tüketiciye kaçak elektrik işlemi uygulayarak suçunu itiraf etmiştir.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder