31 Aralık 2015 tarih ve 29579
sayılı Resmi Gazetede EPDK tarafından yayımlanan Dağıtım Sistemindeki
Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği’nin
7.Maddesinde, Yüksek
kayıplı şirketlere 31/12/2020 yılına kadar hesaplanmış olan verimlilik
katsayıları uygulanmayacağı, belirtilen tarihten sonra ise yüksek kayıplı
şirketlere verimlilik katsayısının %50’si uygulanacağı,
14.maddesinde ise Yüksek kayıplı Şirketlerde, Elektrik
tüketilen Tarımsal sulama tesislerinde güvenlik gerekçesiyle yerinde tespit
yapılamaması durumunda “Yerinde tespit şartı” aranmaksızın kaçak tutanağı
düzenlenebileceğini belirtmiştir.
EPDK, 28 Mayıs 2014 tarihinde belirlediği usuller
kapsamında Elektrik dağıtım sektöründe
kayıp/kaçakla mücadelenin daha etkin yapılarak sürdürülebilir başarılı sonuçlar
alınabilmesi amacıyla, EPDK önümüzdeki beş yıl içerisinde elektrik dağıtım
şirketlerinin Ar-Ge çalışmalarını desteklemek amacıyla 203 Milyon Tl.lik bir
bütçe ayırdığı,
Bu kapsamda, Temmuz 2014, Ocak 2015 ve Ocak 2016
dönemlerinde 60’ın üzerindeki projenin EPDK tarafından kabul edildiği
belirtilmiştir.
O zaman, güvenlik gerekçesiyle yerinde tespit şartı
aranmadan kaçak tutanağı düzenlenebilen, sayacı olmadığı halde sayaç
takılamayan veya sayaç takılmış olsa bile, takılı olan sayaca yapılan
müdahalelerin önlenemediği gerçeğinde, Ar-Ge sonucu ulaşılan yeni nesil
teknolojik çözümlerin sahada nasıl tesis edilebileceği gibi ciddi bir soru
akıllara takılıyor. Bu sorunun cevabı bulunmadan ise en erken 2020 yılına kadar
bazı dağıtım bölgelerinde bugünküne yakın kayıp/kaçak oranları devam edecek
gibi görünüyor.
Kabul edilen AR-GE projeleri içerisinde, Dağıtım
şebekesinde gerçeğe en yakın teknik kayıp oranının belirlenmesi ile kayıp/kaçak
oranlarının ayrıştırılması projesi, tüketici memnuniyetini arttırmak ve kaçak
kullanımının engellenebilmesi için ciddi teknolojik projeler de bulunmaktadır.
Özellikle teknik kayıpların azaltılması çalışmaları
kaliteli ve tedarik sürekliliği gibi faydaları açısından tüketiciler tarafından
da kabul gören bir çalışma olmakla beraber,
Kaçak kullanımın önlenmesi çalışmaları ise en azından
kaçak elektrik kullanan tüketiciler tarafından pek hoşlanılmayacak bir çalışma
olması nedeniyle, hangi ileri teknolojiye sahip olursanız olun teknolojilerin saha
operasyonları sırasında bireysel veya örgütlü olarak farklı şekilde bir
dirençle karşılanmak kaçınılmaz olacaktır.
Kaçak elektrik kullanımını etkileyen İçsel ve Dışsal
olarak genelde iki etken vardır,
İçsel Etkiler
Dağıtım veya Tedarik Şirketinin
Politikaları
Çalışanların bireysel etkileri
Dışsal Etkiler
Ekonomik,
Sosyolojik
İdeolojik
Baskı Grupları
Yasal Yetersizlik
Gerek Enerji Bakanlığı gerekse
EPDK, elektrik dağıtımı konusundaki açıklamalarının çoğunda genel olarak, çağrı
merkezi sistemine bağlantılı olarak müşteri memnuniyeti önemini
vurgulamaktadırlar. Oysa tek kriter olarak çağrı merkezi verilerini kullanmak
yanıltıcı sonuçlar üretebileceklerdir.
Yukarıdaki etkenlerin olumsuz
etkileri giderilmeden sadece teknolojiye sığınmak yerine, sorunlar yerinde ve
doğru teşhis edilerek uygun çözümler üretilmeden sadece ileri teknolojilerle
sorun çözülecek gibi görünmüyor, başta tüketicilerin güvenini kazanacak adil
uygulamalar geliştirmek gerekmektedir, bunun için;
Her şirketin kendi haklarını koruma hassasiyeti kadar,
çalışan ve tüketici hakları konusunda da aynı hassasiyeti göstermesi
gerekmektedir.
Sürekli
aynı yöntemlerle mücadeleyi sürdürerek farklı sonuçlar beklemek kimseye başarı
getirmeyeceği gibi, tüketiciler de yıllarca bu yüksek kayıp kaçak bedelini
ödemek zorunda kalacaklardır.
Coşkun Tezel
coskuntezel44@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder