21 Şubat 2016 Pazar

Akıllı Şebekelerde Siber Güvenlik.!

Akıllı Şebekelerde Siber Güvenlik.!
                Bildiğiniz gibi 31 Mart 2015 tarihinde saat 10:30’da ülkenin dört bir yanında, bu gün bile tam olarak sebebini tam olarak öğrenemediğimiz bir elektrik kesintisi yaşanmış, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere kesintiden etkilenen 50’den fazla ilin büyük bölümü saat 13:10’a kadar bu kesintiden etkilenmiştir.
            Bu arada 2015 yılı Aralık ayında Rusya ile yaşadığımız gerginlik sırasında, uzmanların ifade ettiklerine göre;
            Ele geçirilmiş olan bilgisayarlar aracılığı ile hedef sitelere trafik yoğunluğu yaratılarak,  yaklaşık iki hafta boyunca başta bankalar olmak üzere birçok resmi kurum bir siber saldırıya maruz kalmış ve günlük hayat etkilenmiştir.
            Yine, 23 Aralık 2015 tarihinde Ukrayna`nın Ivano-Frankivsk bölgesinde 700 bin kişiye elektrik sağlayan dağıtım şirketi sistemine bir siber saldırı gerçekleşmiş ve 700 bin kişi bir süre elektriksiz kalmıştır.
            Bu siber saldırıların bir örneği ise 2010 yılında İran’ın nükleer programı kapsamında Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesislerine yapılarak 1000 kadar sentrifuju kontrol dışı bırakılmıştır.
Bir araştırma sonuçlarına göre Ülkemizde akıllı telefonlar dâhil bilgisayarların yaklaşık yüzde ellisinin ele geçirilmiş olduğu ve ele geçirilen bu bilgisayarların genel olarak siber saldırılar için kullanıldığı düşünülürse,
            Dağıtım şirketlerinin akıllı şebeke tesisleri tamamladığı zaman, Avrupa’da en uzun üçüncü büyüklükteki elektrik dağıtım ağımız da düşünüldüğünde dağıtım şebekemizin ileride ne kadar büyük bir risk altında olduğu da görülmektedir.
            Bu arada EÜAŞ (Elektrik Üretim A.Ş) ise, dokuz hidroelektrik santralinin siber güvenliğini Havelsan’ın çözümüne emanet etmiş, iki santralin güvenlik sistemlerinin kurulumu ve kabulü tamamlanmış,
Diğer yedi santralin ise güvenlik sisteminin kurulumunun yılın ilk yarısında tamamlanacak olması ise bir taraftan kamu üretim kaynaklarının siber güvenliğinin sağlanmış olması diğer taraftan bu siber güvenlik sisteminin yerli bir tedarikçi ile sağlanmış olması sevindirici bir gelişmedir.
Akıllı şebekelerde siber güvenliğin en zayıf halkası ise enerji otomasyonunda kullanılan aktif cihazların nerdeyse tamamının yabancı üreticilerin yaklaşık on kadar markasından oluşması ise Hacker’ler için hedef küçültme açısından bir avantaj olurken akıllı şebekeler açısından risk oluşturmaktadır.
Günümüzün, maliyeti en ucuz, eh hızlı ve en etkin sonuç alınabilen savaş türlerinden biri olan bu siber saldırının enerji sistemlerini hedef alması halinde tahmin edilenden fazla hasarlara yol açacağı kesindir.
Bu nedenle yerli ürünler ve çözümler geliştirerek bu kadar stratejik bir sektörde dışa bağımlı olmaktan kurtulmanın aynı zamanda daha güvenli ve sürekli enerji arzı açısından önemi görülmektedir.
Aksi halde ileride önlenemeyen herhangi bir ciddi siber saldırı sonunda böyle saatlik ve günlük sıkıntılar yerine günler sürecek ve çok ciddi sorunlar ve kayıplar yaşanacak demektir.
            Güvenlik sorunu sisteme dâhil edilmeden tesis edilecek bir akıllı şebekede bir siber saldırı sonrası çıkacak krizleri yönetmeye çalışmak yerine güvenlik sorunu çözülmüş bir şebeke tesis etmekle krizi önlemek her zaman daha makul bir yöntem olarak görülmektedir.
Coşkun Tezel

coskuntezel44@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder